Üç saatlik toplantının ardından iki lider ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Trump ve May'ın gündeminde öne çıkan konular Brexit, İran, ikili ticaret anlaşması ve Huawei'ydi.
Trump'ın açıklamasından öne çıkan konular şu şekilde:
İRAN
İki lider 'İran'da aynı hedefe ulaşmak istediklerini' ve 'Brexit'ten Sonra İkili Ticaret Anlaşması imzalamaya karar verdiklerini' açıkladı.
BREXIT
Brexit'i desteklediğini vurgulayan Trump, “Bunun olacağını ve gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir ülke ve kendi kimliğini istiyor, kendi sınırlarına sahip olmak istiyor, kendi işlerini yürütmek istiyor. Bu çok, çok özel bir konu. May çok iyi iş çıkardı" diye konuştu.
TİCARET ANLAŞMASI
Trump, İngiltere ve ABD'nin Brexit sonrası ticaret anlaşmasını İmzalayabileceğini belirtti ve "İngiltere, Avrupa Birliği'nden çıkmaya hazırlanırken, ABD ile İngiltere arasında olağanüstü bir ticaret anlaşması yapmayı taahhüt ediyor. Bu ticaret anlaşmasında muazzam bir potansiyel var. Ulusal Sağlık Sistemi de dahil olmak üzere her şey masada" dedi.
HUAWEI
Trump ayrıca, May ile 'Huawei meselesini' görüştüklerini ve Mayıs'ta anlaşmaya varmayı beklediğini söyledi. İki ülkenin Huawei konusundaki sorunları çözeceğini belirten Trump, bu konuda ikili işbirliğini sonlandırmayacaklarını vurguladı.
PROTESTOLAR
Gelişinin ardından şehirde başlayan protestolar hakkında ise "Sokaklarda tezahürat yapan binlerce insan vardı. Sonra protestolar olduğunu duydum. Protestoların nerede olduğunu sordum. Herhangi bir protesto görmüyorum, sadece küçük bir grup var. Bu yüzden bu haberlerin çoğu sahte haber" dedi.
JEREMY CORBYN VE BORIS JOHNSON
Protestolarda konuşma yapacak olan İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn hakkında da değerlendirmede bulunan ABD Başkanı, "Jeremy Corbyn'i tanımıyorum, hiç tanımadım, onunla hiç konuşmadım. Bugün veya yarın buluşmak istedi ve bunu yapmamaya karar verdim" diye konuştu.
May'in koltuğu bırakmasından sonra yerine geçeceğine kesin gözüyle bakılan eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson'u desteklediğini söyleyen Trump, "Boris'i (Johnson) tanıyorum, onu çok uzun zamandır seviyorum, bence çok iyi bir iş çıkardı" dedi.
Theresa May'in açıklamasından öne çıkan konular şu şekilde:
İngiltere Başbakanı Theresa May, ABD ile İran ve iklim değişikliği konularında görüş ayrılıklarının sürdüğünü söyledi.
May, ABD Başkanı Donald Trump ile Başbakanlık ofisi "10 Numara"daki ikili görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, iki ülkenin ortak tarihine ve "özel ilişkisine" vurgu yaptı.
Kendisinin ve Trump'ın, bu "özel ilişkinin" mevcut muhafızları olduğunu belirten May, "Tıpkı atalarımız gibi biz de vatandaşlarımızın ve müttefiklerimizin güvenliğine tehditlerle yüz yüze kaldığımızda dayanışma içinde olduk ve birlikte hareket ettik." ifadesini kullandı.
May, İngiltere'nin çifte ajan Sergey Skripal ile kızına yönelik kimyasal saldırının ardından Rus diplomatları sınır dışı etme kararına ABD'nin 60 diplomatı sınır dışı ederek katılmasını ve Suriye'de kimyasal silah kullanan rejime karşı iki ülkenin birlikte askeri eyleme geçmesini bu dayanışmaya örnek gösterdi.
ABD'nin NATO ülkelerine yaptığı savunma harcamalarını artırma çağrısına İngiltere'nin de destek verdiğini belirten May, bunun sonucunda ittifakın savunma bütçesinin 100 milyar dolar daha arttığını hatırlattı.
"Bugün güvenliğimize, değerlerimize ve yaşam şeklimize yönelik yeni ve gelişen tehditleri ele aldık." diyen May, "Bunların kaynağı ve bunlarla mücadele hedefleri konusunda aynı görüşü paylaşıyoruz ancak tıpkı bizden önceki başbakanlar ve başkanlar gibi biz de zaman zaman yüz yüze olduğumuz tehditlere nasıl karşı koyacağımız konusunda ayrılabiliriz." diye konuştu.
İRAN VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
İş birliğinin güçlü ittifakların temeli olduğuna inandığını belirten May, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün İran'ın bölgedeki istikrarı bozucu faaliyetlerinin ve Tahran'ın nükleer silah elde etmesinin önüne geçilmesi için iki ülkenin birlikte çalışmasının önemini ele aldık. Bunu başarmanın araçları konusunda ayrılsak da aynı hedefe ulaşmak istediğimiz açık. Daha önce de söylediğim gibi İngiltere İran ile nükleer anlaşmaya bağlılığını sürdürüyor. İran'ın yükümlülüklerini yerine getirmesi ve bizim de hiç kimsenin yararına olmayan gerilimin tırmanmasından kaçınmak için her şeyi yapmamız önemli."
İngiltere'nin çağın en önemli sorunlarından biri olan iklim değişikliği konusunda da ABD'den farklı düşündüğünü, Trump ile görüşmesinde bunu belirttiğini aktaran May, "İngiltere'nin iklim değişikliğiyle mücadele yaklaşımını ve Paris Anlaşması'na devam eden desteğini ortaya koydum." ifadesini kullandı.
Çin'in de görüşmede konuşulduğunu kaydeden May, "Çin'in ekonomik önemini teslim ettik ve ortak çıkarlarımızı ya da değerlerimizi tehdit eden eylemleri görmezden gelemeyeceğimizi konuştuk." dedi.
"Başkan Trump Brexit müzakereleri konusunda kendi tavsiyesini dinlemediğinizi söyledi. Bu doğru mu?" şeklindeki bir soruya da May, "Başkan benim AB'yi mahkemeye vermemi tavsiye etti ancak ben müzakere ettim ve bir anlaşmaya vardım." yanıtını verdi.
May, İngiltere'nin AB'den bir anlaşmayla ayrılmasının doğru olduğuna inanmayı sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.
