Arap baharı devrimlerini korumak amacıyla 2014 yılında kurulan Arap Konseyi, Lübnan'da yaşananların Arap halklarının, baskıcı rejimlere karşı mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olacağını belirtti.
Merkezi Tunus'ta bulunan ve eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki'nin başkanlığını yaptığı Konsey tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Vatandaşların mevcut rejime karşı koyduğunu ve bazılarının, sanki yolsuz siyasi tabakanın diktatörlüğünden daha merhametliymiş gibi sömürgenin geri gelmesini istediğini gördüğümüzde, Lübnan rejiminin sadece bir örneğini teşkil ettiği Arap siyasi rejiminin geldiği noktayı görmüş oluyoruz." ifadesi kullanıldı.
Arap siyasi rejiminin, baskı uygulayarak, hakir görerek ve yolsullaştırarak halkları devrime mecbur bıraktığı sonrasında da yabancı güçlerden destek alarak askeri darbelerle bu devrimleri bastırdığına işaret edilen açıklamada, "Halklarımızın bir seçim yapması gerekiyor, ya eski siyasi rejimi yok edecekler ya da bu rejim onları yok edecek. Ancak biz, eskimiş bu rejimin son nefesini vermek üzere olduğuna inanıyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, Lübnan'da yaşananların Arap halklarının, baskı ve yolsuzluktan arındırılmış siyasi rejim için verdiği mücadelede bir dönüm noktası olacağı vurgulandı.
Beyrut Limanı'ndaki patlama
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm Beyrut'u sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, patlamada hayatını kaybedenlerin sayısının 158'e yükseldiği, yaralı sayısının da 6 bini aştığı belirtildi.
Beyrut Valisi Mervan Abbud, patlamanın yol açtığı zararın 15 milyar doları aşabileceğini ifade etti.
