Lübnan yönetiminin, döviz likidite sorunu ve hayat pahalılığıyla derinleşen ekonomik kriz karşısında Körfez'deki Arap ülkelerinden yardım alma çabaları bugüne kadar sonuç vermedi.
Ülkede geçen yıl hükümetin iletişime ve özellikle de sosyal iletişim ağı WhatsApp uygulamasına vergi getirme girişimine karşı halkın sokağa dökülmesiyle gün yüzüne çıkan ekonomik kriz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve ABD'nin Beşşar Esed rejimine yaptırımı öngören "Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası" gibi etkenlerle derinleşmeye devam ediyor.
Son 30 yılın en büyük ekonomik kriziyle karşı karşıya bulunan Lübnan'da ABD'nin yaptırımlarının hedefindeki Hizbullah ve siyasi müttefiklerinin desteğiyle ocak ayında kurulan "kurtarma hükümeti", Lübnan'a yardım için önceki yıl Fransa'da düzenlenen CEDRE Konferansı'nda vadedilen düşük faizli krediler ve Körfez'deki Arap ülkelerinden gelecek yardımlardan umutluydu.
Hatta Başbakan Hassan Diyab, kabinesini açıklamak üzere 22 Ocak'ta Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında, ilk yurt dışı ziyaretini bir Arap ülkesine büyük ihtimalle de Körfez ülkelerinden birine yapacağını dile getirerek, Arap ülkelerinin vereceği desteğe talip olacağı imasında bulunmuştu.
Ancak Lübnan lirasının birkaç ay içinde yüzde 80 civarında değer kaybetmesi, artan hayat pahalılığı ve döviz likidite sorununa bağlı olarak akaryakıt, ilaç ve temel gıda maddelerinde görülen ithalat kısıtlamaları nedeniyle ekonomik krizin halkı tüm alanlarda etkilemesine rağmen Arap ülkelerinden bugüne kadar yardım noktasında herhangi bir adım atılmış değil.
Hatta bu süreçte Başbakan Diyab hükümetinden Dışişleri Bakanı Nasif Hitti'nin Ürdün'e gerçekleştirdiği ziyaret dışında üst düzey resmi temaslara da tanıklık edilmedi.
Lübnanlı yetkilinin Kuveyt ziyareti
Lübnan Emniyet Genel Müdürü Abbas İbrahim, Cumhurbaşkanı Mişel Avn adına yardım talebini iletmek üzere 12 Temmuz'da Kuveyt'e gitti.
İbrahim, Kuveyt ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, "Bu ziyaret, Lübnan'a mevcut ekonomik krizden çıkışı konusunda yardımcı olacak ortak fikirleri masaya yatırmayı hedefliyor. Kuveyt'in tarih boyunca Lübnan'a desteğini esirgemediğini biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Kuveyt'in her zaman Lübnan'ın yanında yer aldığını dile getiren İbrahim, "Bizler, geleceğimize ve Lübnan'ın istikrarına yönelik endişelerimizde Kuveyt'i sığınak biliriz." dedi.
Lübnan basını, İbrahim'in Cumhurbaşkanı Avn adına yardım talebinde bulunmak üzere Katar ve Umman'ı da ziyaret ettiğini yazdı.
Körfez ülkelerinin Lübnan'a vaatleri
Bu arada Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari de haziranın başından beri ülkedeki krizle ilgili Lübnanlı siyasiler ile Beyrut'taki Batılı diplomatlarla bir dizi görüşmeler gerçekleştirse de Riyad yönetiminin, Lübnan'a yardım konusunda duyurduğu herhangi bir girişim yok.
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Lübnanlı yetkili, Körfez ülkeleri ziyaretinde Katar, Kuveyt ve Umman'dan yardım sözü aldı.
Söz konusu ülkelerin Lübnan'a mali yardımda bulunmasına pek ihtimal vermeyen kaynaklar ise "Körfez ülkelerinin yardımları, mevcut ekonomik krize karşı bazı sektörleri desteklemek şeklinde olabilir. Hatta Beyrut ve Doha'da bunun üzerinde birtakım çalışmalar da yürütülüyor." ifadelerini kullandı.
Umman'ın kısıtlı imkanlarına rağmen Lübnan'a yardım etmeye hazır olduğunu belirttiğini aktaran kaynaklar, Suudi Arabistan'ın ise Lübnan'a yardım konusunda hazır olmadığı mesajları verdiğini ifade etti.
Kaynaklar, ancak Lübnan Emniyet Genel Müdürü İbrahim'in Riyad'ı ziyaret için girişimlerini sürdürdüğü bilgisini verdi.
Suudi Arabistan'ın yardım
için öne sürdüğü şartlar
İbrahim, Kuveyt ziyaretinden sonra Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Buhari ile bir araya geldi.
Görüşmenin ardından basına yaptığı açıklamada İbrahim, "Lübnan, Suudi Arabistan'ı Arap ülkelerine açılan anahtar olarak görüyor. Buhari'yle, yaptığım ziyaretleri ve aldığım olumlu mesajları paylaştım." dedi.
Lübnan Liva gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Salah Selam, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın Lübnan yönetimiyle uyumlu olmadığı dolayısıyla Riyad'ın yardım konusunda olumlu bir mesaj vermeyeceği değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisine yakınlığıyla bilinen Selam, şunları kaydetti:
"Riyad yönetimi, tutumunu açıkça belirtiyor. Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Buhari, bugüne kadar Lübnan Başbakanı Diyab'ı ziyaret etmedi. Suudi Arabistan'ın yaklaşımı açık: Lübnan'ı Arap çizgisine geri getirecek ulusal dengeye sahip bir hükümetin kurulmasını istiyor."
İbrahim'in Kuveyt ziyaretine de değinen Selam, ziyaretten olumlu bir sonuç çıkmadığını savundu.
Lübnan'ın uluslararası
ciddi desteklere ihtiyacı var
Lübnanlı ekonomistler ise Katar ve Kuveyt gibi Körfez ülkelerinin muhtemel yardımlarının Lübnan'daki ekonomik krize çare olmayacağını, ancak uluslararası ciddi desteklerle bu krize karşı konulabileceğini belirtiyor.
Ekonomi uzmanı Lüveys Hubeyka, Lübnan'a ulaşacak her türlü mali yardımın yararlı olacağını belirterek, "Lübnan'ın halihazırda 5 milyar dolara ihtiyacı var. Bu meblağ, doğrudan yatırım şeklinde ülkeye girmeli." ifadelerini kullandı.
Başbakan Diyab, geçen aylarda ülkesindeki kamu borcunun 90 milyar doları aştığını kaydetmişti.
Hükümet, her yıl 2 milyar dolar olmak üzere 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi almak için Uluslararası Para Fonu ile müzakerelere başladığını açıklamıştı.