Lübnan Al-Akhbar gazetesi, Mısır'ın darbeci lideri Sisi'nin iç isyan korkusuyla, Libya'da Türklerle savaşa girmekten korktuğunu ileri sürdü.
Gazete yayınlanan analiz haberde; Türkiye'nin Libya kriz hattına askerlerini göndermesi nedeniyle, Mısır istihbarat medyası ve halkın Türk kuvvetlerine karşı açık bir savaşa girme niyetinde olmadıkları ileri sürüldü.
Gazetenin Mısır Cumhurbaşkanlığındaki kaynaklardan alıntı yaptığı haberinde Sisi'nin, Libya'daki savaşa doğrudan katılmak yerine, Hafter'i desteklediği belirtildi. Gazete, Sisi'nin Hafter'e destek kararında, Türkiye'nin BM tarafından tanınan Ulusal Uzlaşı Hükümeti'ni korumak için asker gönderme kararını devreye sokmasının etkili olduğunu yazdı.
Al-Akhbar'ın haberinde, Mısır'ın, Libya'daki hızlanan gelişmelere rağmen doğrudan askeri müdahaleye karşı çıktığı belirtilerek, “Kahire pratikte savaşın artık sadece silahlara bağımlı olmadığına inanıyor, aksine diplomatik ve siyasi destek gerektiriyor” denildi.
Gazete, Mısır'ın Doğu Akdeniz'deki doğal gaz alanlarıyla ilgili sorunun Arap Birliği veya Birleşmiş Milletler çatışı altında çözülmesinden yana olduğunu; Kahire'nin ulusal güvenlik tehdidi dışında devletin doğrudan angajmandan kaçınmaya karar verdiğini yazdı.
Al-Akhbar'a açıklamada bulunan Mısırlı bir yetkili, Sisi rejiminin son günlerde Suudi Arabistan ve BAE'li yetkililer aracılığıyla Tunus ve Cezayir ile iletişim kurarak, desteklerini General Hafter'den yana koymalarını sağladıkları; Katar ve Türkiye'nin destek verdiği Trablus'taki Ulusal Uzlaşı Hükümeti ile ittifaklarını engelleyerek onları etkisiz hale getirdiklerini de sözlerine ekledi.
Gazete, Mısır rejiminin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tunus'a yaptığı ziyareti ve Tunus'tan Libya krizinin çözümünde destek talebini Erdoğan'ın Sisi'ye doğrudan bir meydan okuma olarak gördüğünü belirtti.
Lübnan gazetesi Al-Akhbar, son dönemde Sisi rejiminin medya propagandasında, Ankara'nın Mısır güvenliğini her zamankinden daha fazla tehdit ettiği gerekçesiyle ilave ‘meşruiyet' kazanmak için Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme kararından faydalandığı da öne sürüldü.
