İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy, “Virüs canlı bedenlerde bulunuyor. Koronavirüs, bir sineğin bedenine girip o yapının içinde canlılığını koruyamıyor. Diyelim ki virüs sinek türlerinde tutunuyor. Hastalık kanla geçmiyor. Virüsün tutunduğu yer solunum sistemi. Zaten virüsün kana geçmesi halinde, hasta yoğun bakımda çok ağır tabloya bürünürken, yaşam savaşı vermeye başlıyor. Bir sineğin, hasta bir kişinin kanını emdikten sonra bir başka kişiyi emmesi sırasında bulaşma riski de söz konusu değil” açıklamasında bulundu.
'HIV'DE BİLE OLMADI'
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, HIV veya hepatit gibi kan yoluyla bulaşan enfeksiyonlarda bile, sineklerin kanından insanların enfekte olmadığını dile getiren Prof Dr. Eraksoy, "Kovid-19, kan yoluyla bulaşmıyor. Sinek hastanın burunundan boğazına inecek, sonra çıkıp başka bir insanın burun deliklerinden girecek. Ancak böyle bulaşma riski olabilir ama bu olasılık sıfır" dedi.
Tedavide kullanılan ilaçların etkisinin vatandaşlar tarafından yanlış anlaşıldığını da dile getiren Prof. Dr. Eraksoy, "Kovid-19'da kullanılan sıtma ilacı, parazitler için üretilen bir ürün. Parazitler, Kovid-19 virüsünden daha büyük canlılar. Sıtma ilacı gidip virüsü öldürmüyor. Virüsü yenen vücudumuzun kendisi, bağışıklığımız. Söz konusu ilaçlar savunma hücrelerini uyararak adeta ‘Git virüsü öldür' diye mesaj yollayan bir mekanizmayı devreye sokuyor" dedi.