Tatilini Kütahya'daki termal bir tesiste geçiren Arıklı, gazetecilere yaptığı açıklamada, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti'nin etle tırnak gibi olduğunu, birbirinden ayrılamayacağını söyledi.
Her iki halkın ve devletlerinin birlikteliğinin bundan sonra da sürmesi gerektiğini, Kıbrıs Türkü'nün Anadolu Türkü'nden ayrı olmadığını vurgulayan Arıklı, şöyle devam etti:
"Sayın Akıncı'nın ayrılık varmış gibi verdiği demeçler, bizleri derinden üzmüştür. Türkiye ile ilişkilerimiz son derece medeni ve karşılıklı anlayışa dayanan, eşitlik esaslarına dayalı bir ilişkidir. Elbette ki Türkiye Cumhuriyeti bizlere ciddi yardımlar yapıyor, güvenliğimizi sağlıyor. Rumlarla müzakereleri ana vatanın desteğiyle yapabiliyoruz. Kıbrıs ayakta duruyorsa ana vatan Türkiye'nin sayesindedir. Sayın Mustafa Akıncı'nın bunları göz ardı ederek sanki iki farklı devlet, halk varmış gibi bir anlayışla meseleye yaklaşarak demeç vermesi, İngiliz ve Rumlardan Türkiye ile ilişkiler konusunda yardım istemesi anlaşılır bir tutum değildir."
"İKİNCİ TURA KALAMASAM DA AKINCI'YA DESTEK VERMEYECEĞİZ"
Arıklı, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, bu sözleriyle oy devşirmeye çalıştığını savundu.
Akıncı'nın bu ifadelerinin, Ada'da Türkiye karşıtlığını körükleyici olduğunu öne süren Arıklı, "Bütün amacı, yapılacak seçimlerde ikinci tura kalabilmektir. YDP, yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanını ya kendi içinden çıkaracak ya da belirleyecek pozisyondadır. Sayın Akıncı'ya asla desteğimiz olmayacak. İkinci tura ben kalamasam bile Akıncı'nın karşısında kim varsa ona destek vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Erhan Arıklı, Akıncı'nın Rumlarla yapılan müzakerelerde büyük tavizler verdiğini, Türkiye'nin garantörlüğünü tartışmaya açtığını iddia etti.
Akıncı'nın, Türk askerini Ada'dan çıkarmaya yönelik ortam hazırlamaya çalıştığı eleştirisinde de bulunan Arıklı, "Sayın Akıncı'nın ikinci kez seçilmesi halinde çok ciddi krizler yaşanacak." dedi.
Kütahya'da bir yandan manifesto hazırlığıyla ilgilendiğini aktaran Arıklı, hiç kimsenin Akıncı'nın demeçlerine bakarak Kıbrıs Türkleri hakkında kötü düşünceye kapılmamasını istedi.
