The New York Times, ismini açıklamadığı Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, İsrail'in Mayıs ayında İran'a büyük bir saldırı planladığını ve bu planı Beyaz Saray'a sunduğunu aktardı. Plan kapsamında İran'ın nükleer tesislerinin vurulması dahil geniş kapsamlı bir operasyon hedeflenmişti.
Ancak Trump yönetimi, bu öneriye temkinli yaklaşarak, askeri seçeneğin yerine müzakere sürecine şans verilmesi gerektiğini değerlendirdi.
BEYAZ SARAY'DA GİZLİ GÜVENLİK ZİRVESİ
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Michael E. Kurilla, Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz ve Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard gibi üst düzey isimlerin de yer aldığı toplantılarda, Trump'ın onayı halinde ABD'nin İsrail'i nasıl destekleyebileceği tartışıldı.
Ancak yapılan görüşmelerde, Trump'ın askeri operasyona mesafeli durduğu, istihbarat ve güvenlik çevrelerinin de saldırıya destek konusunda çekimser kaldığı belirtildi.
İRAN'DAN DİPLOMASİ ADIMI GELDİ
28 Mart'ta İran yönetimi, müzakerelere açık olduğunu açıklayınca Beyaz Saray'da dengeler değişti. Bu adımın ardından Trump, saldırı planının desteklenmeyeceğini İsrail tarafına resmen iletti.
Başkan Yardımcısı JD Vance, görüşmelerin başarısız olması durumunda askeri seçeneğin yeniden masaya gelebileceğini belirtti. Ancak Trump'ın diplomasiye öncelik vermesi, askeri senaryoyu en azından geçici olarak gündemden çıkardı.
NETANYAHU'DAN TELEFON, TRUMP'TAN BEYAZ SARAY DAVETİ
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump ile saldırı planını telefonda görüşmek istedi. Ancak Trump, bu kritik konunun telefonda konuşulmasını reddederek, Netanyahu'yu Beyaz Saray'a davet etti.
Netanyahu, 7 Nisan'da Washington'a gelirken, Trump aynı gün kamuoyuna yaptığı açıklamada İran'la görüşmelerin başlatıldığını duyurdu. Bu açıklama, Tel Aviv'de şok etkisi yarattı.
"İSRAİL, TABİİ Kİ BUNUN LİDERİ OLACAKTIR"
Trump, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada, askeri müdahalenin hâlâ bir seçenek olduğunu belirtti:
“Eğer askeri müdahale gerekiyorsa müdahalede bulunacağız. İsrail, tabii ki bunun lideri olacaktır.”
Bu açıklama, diplomasiyi tercih eden bir lider profili çizse de, Trump'ın askeri kartı da elinde tuttuğunu gösterdi.
BEYAZ SARAY'DAN KRİTİK UYARI: "SONSUZA DEK SÜREMEZ"
Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, Trump'ın İran politikasında tüm seçeneklerin masada olduğunu vurguladı.
“Başkan Trump netti: İran, nükleer silaha sahip olamaz ve tüm seçenekler masada duruyor. Başkan, bu noktayı açıklığa kavuşturmak için İran ile doğrudan ve dolaylı görüşmelere izin verdi ancak bunun sonsuza kadar devam edemeyeceğini de açıkça belirtti.”
Bu ifadeler, diplomasinin sınırlı bir zaman dilimiyle yürütüldüğünü ve sabrın tükenmesi halinde askeri müdahalenin yeniden gündeme gelebileceğini ortaya koydu.