Kudüs Vakıflar, İslam Mukaddesatı ve İşleri Konseyi, Yüksek İslam Heyeti, Filistin Fetva Kurulu ve Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, İsrail polisinin bugün Mescid-i Aksa'da düzenlediği saldırıya ilişkin ortak açıklama yayımladı.
İsrail makamlarının Mescid-i Aksa'yı kışlaya çevirdiğini vurgulanan açıklamada, İsrail polisinin ramazan ayını göz ardı ettiğini ve fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif'e baskın düzenlemesini sağladığı belirtildi.
Açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa'nın halihazırdaki statüsünü değiştirmeye çalıştığına işaret edilerek "fanatik Yahudiler ile güvenliklerini sağlayan İsrail polisinin, tüm birimleriyle Mescid-i Aksa'ya karşı kibir ve aptallıkta haddini aştığı" kaydedildi.
İsrail polisinin özellikle ramazanın son on gününde Harem-i Şerif'in hürmetini ihlal ederek Müslümanlara düzenlediği saldırının kabul edilmeyeceği belirtilen açıklamada, İsrail uyarılırken İslam dünyasına Mescid-i Aksa'ya sahip çıkma çağrısı yapıldı.
Açıklamada, Ürdün Haşimi Vesayeti'ne bağlı kalınacağına vurgu yapılırken, “İsrail Mescid-i Aksa'yı kışlaya çevirdi. İsrail polisi bin 179 fanatik Yahudi'nin Harem-i Şerif'e baskın düzenlemesine izin verdi. İtikafta bulunan Müslümanlara saldırdı, darbetti, gaz ve ses bombaları kullandı, Kıble ile Mervan mescidinin kapılarını üzerlerine kapattı” ifadelerine yer verildi.
MESCİD-İ AKSA BASKINI
İsrail polisi sabah saatlerinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen fanatik Yahudilere tepki gösteren cemaate, ses bombası ve göz yaşartıcı gazla müdahale etmişti.
Aralarında aşırı sağcı eski milletvekili Haham Yehuda Glick'in de olduğu yüzlerce fanatik Yahudi, İsrail polisi eşliğinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemiş; Yahudilere tekbir getirerek tepki gösteren cemaate ses bombası ve göz yaşartıcı gazla müdahalede bulunan İsrail polisi, çok sayıda Filistinliyi darbetmişti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Basın Sözcüsü Firas Dibs, yaptığı yazılı açıklamada, Harem-i Şerif'e baskın düzenleyen fanatik Yahudilerin sayısının bin 179 olduğunu, İsrail'in ramazan ayında Mescid-i Aksa'nın hürmetini kasten ve alenen ihlal ettiğini belirtmişti.
Doğu Kudüs'ü 1967'de işgal eden İsrail, 2 Haziran 1981'de uluslararası hukuku hiçe sayarak burayı ilhak etti. İsrailli Yahudiler, bundan tam 52 yıl önce bugün gerçekleşen işgale "Kudüs'ün birleştirmesi ismini" vererek bunu çeşitli taşkınlıklarla kutluyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün eski şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, Mukaddesat ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
