İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İngiltere ve Fransa'nın, Gazze saldırılarının sona erdirilmesi çağrısına karşılık sert ifadeler kullandı. Saar, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, Tel Aviv yönetiminin saldırılara devam etmesinin sorumlusunun Hamas olduğunu ileri sürdü.
Saar, “İsrail, ABD'nin sunduğu ateşkes teklifini kabul etti ancak Hamas reddetti” ifadelerini kullandı. Hamas'ın silah bırakmayı ve esirleri serbest bırakmayı reddettiğini öne süren Saar, uluslararası baskının yön değiştirmesi gerektiğini savundu.
“HAMAS FELAKETİ SÜRDÜRMEKTE ISRARCI” İDDİASI
Gideon Saar, paylaşımında Hamas'ı hedef alarak, “Hamas, kalıcı ateşkese yanaşmayarak Gazze'deki insani felaketi sürdürmekte ısrarcı olduğunu açıkça gösterdi” dedi. Saar, Filistinli grubun teklifleri reddetmesinin İsrail'in saldırılarını haklı çıkardığını savundu.
Ayrıca Saar, İsrail'in ABD aracılığıyla sunulan barış teklifini kabul ettiğini belirtirken, Hamas'ın aynı tutumu sergilememesinin sonuçlarının Gazze halkını etkilediğini öne sürdü.
HAMAS'TAN AÇIKLAMA: “KALICI ATEŞKES VE İNSANİ YARDIM ÖNCELİĞİMİZ”
Hamas, yazılı açıklamasında, ABD'nin özel temsilcisi Steve Witkoff tarafından iletilen ateşkes önerisine verdikleri cevabın, kalıcı ateşkesin sağlanmasını, Gazze'den tam çekilmeyi ve insani yardımların kesintisiz akışını içerdiğini belirtti.
Ancak Witkoff, Hamas'ın cevabının "hiçbir şekilde kabul edilemez" olduğunu duyurdu. Taraflar arasında ciddi görüş ayrılıkları olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
İNGİLTERE VE FRANSA: “SALDIRILARI DERHAL DURDURUN” ÇAĞRISI YAPTI
İngiltere, Kanada ve Fransa, 19 Mayıs'ta ortak bir açıklama yayımlayarak, Tel Aviv yönetimine çağrıda bulunmuştu. Üç ülkenin açıklamasında, "İsrail yeni askeri operasyonlarını durdurmaz ve insani yardıma koyduğu engelleri kaldırmazsa daha somut adımlar atacağız" denilmişti.
Söz konusu açıklama, İsrail'in yaklaşık 20 aydır Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıların neden olduğu yıkımın ardından geldi. İsrail'in saldırıları sonucu en az 54 bin kişi hayatını kaybetti, uygulanan abluka nedeniyle ise 2 Mart'tan itibaren bölgeye "bir buğday tanesi" dahi giriş yapamadı.
Yorum Yap