ABD Başkanı Donald Trump, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin 6 Ekim tarihli konuşmasında “Türkiye bundan böyle ABD'nin son 2 yıldır bölgede yakaladığı IŞİD savaşçılarından sorumlu olacak" demişti.
Buna karşılık Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Nasıl Fırat Kalkanı bölgesinde bunları kontrol altında tuttuysak burada da kontrol altında tutarız” dedi.
FIRAT KALKANI'NDA YAKALANAN YÜZLERCE IŞİD'Lİ BU BÖLGELERDEKİ HAPİSHANELERDE TUTULUYOR
Esasında Türkiye'nin Suriye'de terörden temizlediği bölgelerdeki hapishanelerde birçok IŞİD'li mahkum bulunuyor. Bu mahkumların çoğu operasyonda yakalandı ve yakalandıkları yer neresiyse o bölgede bir hapishaneye yerleştirildiler.
Independent Türkçe'den Cihat Arpacık, o hapishanelerden birine girdi.
Fırat Kalkanı Harekatı, 2016 yılında yine Suriyeli muhalif askeri gruplarla birlikte TSK tarafından yapıldı. Harekatla Cerablus, Çobanbey, Bab gibi kuzey Suriye'de pek çok bölge IŞİD'den alındı. Uluslararası basın bu konuyu daha çok YPG'nin yakaladığı IŞİD militanları üzerinden görmeyi tercih etse de harekat sırasında yüzlerce IŞİD militanı da yakalandı.
"SURİYE REJİMİYLE PETROL TİCARETİ YAPIYORDUK"
Bessem en Neyf isimli IŞİD tutuklusuyla görüşen Arpacık, Neyf'in açıklamalarını şöyle aktardı:
“Devle (Örgüt mensuplarının kendi aralarında IŞİD'e verdiği isim- C.A) değişik milletlerden petrol mühendislerini bölgeye getirtti ve petrol üretiminin durmamasını sağladı. Biz de petrol sahalarının güvenliğini sağladık. Ticaret, Suriye rejimine çalışan kişiler üzerinden yürütülüyordu. Rejimin tankerleri gelir petrolü alırdı. Gelirin çok önemli bir kısmı bu sayede sağlanıyordu. Gelirin kesilmemesi için rejimle petrol ticareti yapılıyordu.”
"HER MİLLETTEN KOMUTAN VARDI"
Örgütün, bir militana hem kendisi hem eşi hem de çocukları için ayrı maaşlar ödediğini söyleyen en Neyf, “Kuveyt'ten Avrupa'ya kadar çok sayıda komutan vardı. Bizim olduğumuz bölgede de en çok yabancı savaşçı Iraklıydı” diyor.
EZİDİ KADINLAR
Neyf'e göre, Şengal'den kaçırılan Ezidi kızların bir kısmı da o günlerde IŞİD kontrolündeki Rakka ve Deyr er Zor'a getirilerek buralarda satıldı. “Köle” olarak nitelendirdikleri bu kadınların yolculuğunu ve satışını organize eden ayrı bir birimin varlığından bahseden en Neyf, “Kızların fiziklerine ve güzelliklerine göre fiyatları 20 bin dolara kadar çıkıyordu” ifadelerini kullandı.
Fırat Kalkanı Harekatı ile birlikte el-Bab cephesine gönderildiğini ve burada yakalandığını söyleyen en Neyf 3 yıldır bu cezaevinde tutuklu.
IŞİD, BÜNYESİNDEKİ ÇOCUKLARI CANLI BOMBA OLARAK KULLANIYOR
15 yaşında örgüte katılan ve 17 yaşında yine Fırat Kalkanı Harekat kapsamında Ahtarin'de yakalanan Muhanned Nasi şimdi 20 yaşında. Ömrünün 4'te 1'i en tehlikeli örgütlerden biri olan IŞİD'in içinde ve bu cezaevinde geçti.
IŞİD'in çocuk savaşçıları kullandığının bir gerçek olduğunu söyleyen Muhanned, Cennetle vaadiyle kandırılan çocuklara canlı bomba eğitimleri verildiğini de anlattı:
"Çocukların yer aldığı ayrı ketibeler vardı. Bu ketibelerde canlı bomba eğitimleri verilirdi. Eğitimlerde başarılı olan çocuklara sıra numarası veriliyordu. Çocuklar bu numaraya göre kendilerini patlatacaklardı. Daha sonra beni de Fırat Kalkanı cephesine gönderdiler. Geride kalan arkadaşlarımın durumundan haberdar olamadım."
"YPG GİBİ REKLAMINI YAPMADIK"
Arpacık, cezaevinin idari sorumlusuyla arasında geçen konuşmayı ise şöyle aktarıyor:
Bu cezaevinin idari sorumlusuyla konuşuyorum. Fotoğrafının çekilmesini ve isminin yazılmasını istemiyor. Fırat Kalkanı Harekatı ile tüm dünyanın en büyük tehlike olarak gördüğü bu örgütün çok sayıda militanını yakaladıklarını söylüyor ve ekliyor: "Biz YPG gibi reklamını yapmadık. Yaptıklarımızı gazete ve televizyonlardan ilan etmedik. Teşekkür ya da ödül de beklemiyoruz. Sonuçta bu bir savaştı."
