Erakçi, İranlı bilim insanlarının zenginleştirme teknolojisinde elde ettiği başarıların göz ardı edilemeyeceğini ifade ederken, son dönemde yaşanan saldırıların ardından nükleer tesislerde ciddi hasar oluştuğunu da dile getirdi. ABD tarafından gerçekleştirildiği belirtilen saldırıların ardından, hasarın boyutuna ilişkin çalışmaların sürdüğünü söyleyen Erakçi, zenginleştirilmiş uranyumun akıbetine dair ise bir değerlendirmede bulunmadı.
İstanbul'da Yeni Tur Nükleer Görüşmeler
İran devlet televizyonu, İran ile nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları olan İngiltere, Fransa ve Almanya arasında 25 Temmuz'da İstanbul'da yeni bir müzakere turunun gerçekleştirileceğini duyurdu. Dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacak toplantıya İran'ı temsilen Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılacak.
Bu görüşme, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması çabaları kapsamında değerlendiriliyor. Taraflar, daha önce 16 Mayıs'ta yine İstanbul'da bir araya gelmişti. Ancak 13 Haziran'da İsrail'in İran'a yönelik başlattığı saldırılar, süregelen diplomatik süreci sekteye uğratmış ve müzakerelerin askıya alınmasına neden olmuştu.
“Tetik Mekanizması” Endişesi
İran, nükleer anlaşmanın Avrupa taraflarının, anlaşmada yer alan ve “tetik mekanizması” (snapback) olarak bilinen maddeyi işletmesinden endişe ediyor. Bu madde, İran'ın anlaşma yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarının otomatik olarak geri getirilmesini öngörüyor. Mekanizmanın süresi 18 Ekim'de doluyor ve Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce harekete geçebileceği belirtiliyor.
İran, ABD'nin 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin ardından Avrupa ülkelerinin yeterli tepki göstermediğini ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunuyor. Bu nedenle Erakçi, Avrupalı tarafların artık mekanizmayı işletme hakkına sahip olmadığını ileri sürüyor.
Arka Plan: 2015 Nükleer Anlaşması ve Sonrası
14 Temmuz 2015'te İran ile BM Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri ve Almanya arasında imzalanan anlaşma kapsamında İran, nükleer faaliyetlerini sınırlandırmayı taahhüt etmiş, karşılığında ise BM yaptırımlarının kaldırılması sağlanmıştı. Ancak ABD'nin 2018'de anlaşmadan çekilmesiyle dengeler bozulmuş, İran ise 1 yıl sonra taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamıştı. Bu süreçte uranyum zenginleştirme faaliyetleri yeniden gündeme gelmişti.
AA