Dolar

32,2606

Euro

34,8602

Altın

2.431,59

Bist

10.100,01

Iraklı partilerden Sadr’a baskı

Şii politikacı ve din adamı Sadr’ın önde gelen rakipleri, geri çekilmesi veya her hangi bir ön şart olmaksızın siyaset sahnesine geri dönmesi arasında seçim yapmasını istedi.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-08-24 14:56:48

Iraklı partilerden Sadr’a baskı

Şii siyasi partiler, Şii politikacı ve din adamı Mukteda es-Sadr'a Ekim ayında yapılması planlanan seçim yarışına ön koşulsuz bir şekilde geri dönmesi için baskı uyguluyorlar. Uygulanan baskı en üst seviyeye ulaşırken rakip Şii partiler arabulucular aracılığıyla sık sık Sadr'ın yokluğunda seçimlere katılmaktan ve yeni bir hükümet kurmaktan çekinmediklerini belirten mesajlar gönderdiler.

Rakip taraflar, Sadr'ın 10 Ekim'den itibaren hükümet ve parlamentodaki nüfuzunu kaybedeceğine dair ‘gözdağı kartıyla' manevra yapmaya çalışıyorlar.

Şarku'l Avsat'a konuşan üst düzey bir siyasi danışman, Sadr'ın yakın zamanda ‘tarafsız arabuluculuk' yoluyla aldığı iki mesajdan söz etti. Danışman, söz konusu mesajlarda, Sadr'ın ya seçimlere yönelik boykotu sonuna kadar sürdürmesinin ya da bir an evvel seçim yarışına ön koşulsuz olarak geri dönmesinin istendiğini belirtti.

Ancak Sadr'ın yakın çevresine göre Sadr'ın etrafında Şii kesimdeki siyasi muhaliflerinden gelen mesajların yanı sıra çok fazla çelişkili beklenti söz konusu. Aynı zamanda sahneden çekilmesinin pahalıya patlayacağı güvenlik yansımaları olacağına dair bir takım ipuçları var. Fakat Şii partilerin liderleri, böyle bir senaryoyu hafife alacak kadar uzak bir ihtimal olarak görüyorlar.

Tüm mesajlar, 6 Şii partisinin liderlerinin ve temsilcilerinin, seçimlerin ertelenmesi çağrılarına ilişkin tutumlarını görüşmek üzere geçtiğimiz hafta içinde en az 4 kez bir araya geldikleri, siyaset sahnesindeki baş döndürücü trafikle aynı zamana denk geldi.

Eski Başbakan Haydar el-İbadi liderliğindeki Zafer İttifakı'nın net bir tutum sergileme konusunda tereddüt ettiği görülse de, söz konusu partilarin liderleri ‘seçim tarihini gecikmeden belirleme' konusunda anlaştılar. Kaynaklar, İbadi'nin ‘Sadr ile görüşmek ve onu geri dönmesi için ikna etmek istediğini' söylediler.

Bir diğer eski Başbakan Nuri el-Maliki ve Hadi el-Amiri gibi önde gelen liderler ise ‘seçimlerin güvenli ve sorunsuz bir ortamda yapılabilmesi için Sadr'a ihtiyaç duyulduğundan' Sadr'ın katılımı olmadan siyasi sürecin yürütülememesinden şikayet ediyorlar. Sadr'dan kurtularak seçimlere gitme olasılığı, bu partiler için kendilerini ispat etme arzusunu uyandırabilir. Seçim kampanyalarını hazırlayanlar, Sadr'ın kendi etki alanlarında bırakacağı boşluktan yararlanma konusunda daha agresif hale geldiler. Sadr'ın yarıştığı güneydeki bir şehirde bir seçim kampanyasının yöneticisi, "Bu bizim için altın fırsat. Bunu neden kullanmıyoruz?” ifadelerini kullandı.

Ancak bu durum, Şii partilerin liderlerinin Sadr'ın yokluğunun Şii sistemdeki ‘terör dengesini' tamamen bozacağı endişesini gidermiyor. Aynı zamanda Sadr'ın halkın desteğiyle muhalefeti karşısında dayanıp dayanamayacaklarını da bilmiyorlar. Şii partilerin toplantılarına aşina olan bir kaynak, Nuri el-Maliki'nin temsilcilerinin, ‘ortaklarının Sadr'ın baskılara vereceği tepkilere ve hatta seçimlere katılmamasının neden olabileceğine dair endişeleri birçok kez reddettiklerini' söyledi.

Sadr'ın yakın çevresi ise sessizliklerini korurken parti konseylerinin, Mukteda es-Sadr'ın lideri olduğu Sadr Hareketi'nin siyasi geri çekilmeye devam etmesi halinde olacaklara dair hipotezlere ilişkin tartışmalar karşısında çok rahat görünüyorlar. Söz konusu hipotezler arasında ‘kitlelerin çatışması' ya da Sadr'ın takipçileri tarafından protesto hareketlerinin yeniden canlandırılması da bulunuyor.

Şii partilerin toplantılarını düzenleyenlerden biri olan Iraklı bir siyasi danışman, bu gelişmelerin liderlerin seçim tarihiyle ilgili olarak Iraklı Şiilerin en yüksek dini otoritesi Büyük Ayetullah Ali es-Sistani'nin Necef'teki ofisine bazı sorular gönderdiklerini ve net bir cevap aldıklarını belirterek, “Önümüzdeki Ekim ayında seçimlerin düzenlenmesini destekliyoruz” dedi.

Ancak bu iddialar, Sistani'ye yakın olan üç din adamının tutumuyla çelişiyor. Söz konusu din adamları, mevcut siyasi tartışmalarda belirli bir tutum olmadığını, seçim tarihinin ise halkın isteğine ve ilgili tarafların üzerinde mutabık olduğu kararlara bırakıldığını belirttiler.

Ayetullah Ali es-Sistani, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında, seçimlerin ertelenmesine karşı uyarıda bulunmuş, ancak uygun şartlar sağlamadan seçimleri düzenlemenin de ülkenin birliğini ve çocuklarının geleceğini tehdit eden bir duruma sürükleyebileceğini vurgulamıştı.

Muhaliflerinin baskısı altında olan Sadr, şimdiye kadar sessizliğini bozmadığından bir sonraki hamlesini tahmin etmek ve önümüzdeki ay seçim yarışına mı döneceğini yoksa Şii evinde haritayı yeniden çizecek yeni bir kart mı elde edeceğini kestirmek güç.

Kaynak: Şarkul Avsat

Haber Ara