AA muhabirine gündemdeki konuları değerlendiren Hayye, Suudi Arabistan'ın güvenliğini sağlamak için soruşturma açmasının doğal hakkı olduğunu söyledi. Hayye, buna karşın Filistinlilerin hiçbir bir gerekçe veya suçlama yapılmadan gözaltına alınmasını eleştirdi.
Riyad yönetimine bu konuyu çözmesi çağrısında bulunan Hayye, "Suudi Arabistan Filistin ve halkına maddi destek sağlayan önemli ülkelerden biri. Ülkenin güvenliğine ve istikrarına zarar vermeyen onlarca Filistinliyi gözaltına almasına üzüldük. Bu Filistinlilerin tek suçları sadece ülkelerine aidiyet duymak ve Gazze halkına maddi destek sağlamak" olduğunu vurguladı.
"Hamas'ın İran'la olan ilişkisinin, Suudi Arabistan-İran gerginliğinin etkisi altına kaldığı" yönündeki iddiaları da değerlendiren Hayye, "Hamas'ın onlarca yıldır İran ve Suudi Arabistan'la ilişkileri mevcut. Hareket, ülke ilişkilerini başka ülke ilişkisi üzerine kurmaz" dedi.
Hayye, Hamas olarak Filistin davasına hizmet için tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmaya çalıştıklarını kaydetti.
Merkezi Cenevre'de bulunan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi'nin eylül ayında yayımladığı raporunda, "Suudi Arabistan'da 60'tan fazla Filistinlinin zorla kaybettirildiğini" açıklamıştı.
"ERDOĞAN'A VE TÜRK HALKINA TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNUYORUZ"
Hamas yöneticilerinden Halil el-Hayye, hareketinin Türkiye ile olan ilişkilerinden övgüyle bahsetti. Türkiye-Hamas ilişkisini "tarihi" olarak niteleyen Hayye, "Hamas'ın Türkiye ile güçlü ilişkileri bulunuyor. Bu güçlü ilişki, Türkiye'nin Filistin davasına verdiği önemi ortaya koyuyor" dedi.
Hayye, Türkiye'nin İslami ve insani yönüyle İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukaya verdiği desteği devam ettirmesi temennisinde bulunarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Türk halkına Filistin'e verdikleri destekten ve duruşlarından dolayı teşekkür etti.
"FİLİSTİN YÖNETİMİ ABLUKAYA DESTEK VERİYOR"
Hamas yöneticilerinden Hayye, Filistin'de 2006'da yapılan ve Hamas'ın kazandığı seçimlerden bu yana İsrail'in kara, deniz ve havadan uyguladığı ablukanın, Gazze Şeridi'ne ciddi etkisinin bulunduğuna işaret etti.
"Filistin yönetimi de İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukaya memur, şehit, yaralı ve esir ailelerinin maaşlarını keserek destek veriyor." diyen Hayye, Gazze'de yoksulluk ve yaşam bulamayan yüz binlerce işsiz insanın olduğunu vurguladı.
"BÜYÜK DÖNÜŞ YÜRÜYÜŞÜ'NÜN GAZZE'YE OLUMLU ETKİSİ OLDU"
Gazze Şeridi'nde geçen yıl mart ayında başlayan barışçıl "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerinin abluka üzerinde olumlu etkisinin olduğunu ifade eden Hayye, bunun sonucu Gazze'de elektrik kesintisinin azaldığını anlattı.
ABD yönetiminin "İsrail'in Batı Şeria'da yer alan yasa dışı yerleşim birimlerini artık yasa dışı görmediği" yönündeki açıklamasına ilişkin de Hayye, "Bunu kınıyor ve reddediyoruz. ABD yönetimi uluslararası hukuk ve yasaları çiğnemekten vazgeçsin artık" dedi.
"HAMAS ESİR TAKASI KONUSUNDA MÜZAKEREYE AÇIK"
Hayye, Filistin medyasında çıkan "İsrail ile esir takası konusunda ilerleme kaydedildiği" yönündeki haberleri de yalanlayarak, "İşgalci İsrail ile müzakere sürecinde bir ilerleme yok. İsrail hükümeti yeni bir takas anlaşması için bedel ödemeye hazır değil. Hamas, her türlü yeni bir takas anlaşması için müzakereye açık" dedi
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Nisan 2016'da elinde 4 İsrail askeri olduğunu açıklamış, askerlerin durumu hakkında ise bilgi vermemişti. İsrail, önce söz konusu askerlerden Hadar Goldin ve Oron Şaul'un 2014'teki Gazze savaşında öldüğünü duyurmuş ancak Savunma Bakanlığı Haziran 2017'de askerlerin durumunu "kayıp ve esir" olarak değiştirmişti.
İsrail tarafı ayrıca biri Etiyopya asıllı Avera Mengistu, diğeri Arap olmak üzere 2 vatandaşının daha Gazze'de olduğunu ileri sürmüştü.
Hamas, elindeki İsrail askerleri hakkında bilgi vermek için esir takası anlaşmasıyla serbest bırakıldıktan sonra yeniden tutuklanan Filistinlilerin serbest bırakılmasını şart koşuyor. Hamas ile İsrail arasında 18 Ekim 2011'de yapılan takas anlaşmasıyla 2006'da esir alınan İsrail askeri Gilad Şalit'e karşılık 1027 Filistinli tutuklu serbest bırakılmıştı.
