Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
ABD Başkanı Donald Trump, Hamas ile İsrail arasında Mısır'ın Kahire kentinde süren ve rehinelerin serbest bırakılması ile savaşa son vermeyi amaçlayan kritik müzakerelere dair iyimser bir tablo çizdi. Yaptığı açıklamada, Hamas'ın "çok önemli konularda anlaştığını" belirterek ilerleme kaydedildiğini öne süren Trump, aynı zamanda hem İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tavrına hem de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arabuluculuk çabalarına dikkat çekti. Özellikle Erdoğan'a yönelik övgü dolu sözleri ve Hamas üzerindeki etkisine dair vurgusu, anlaşmanın diplomatik dengeleri açısından yeni bir pencere açtı.
Analiz: Diplomasinin gücü ve arabulucuların rolü
Trump'ın müzakerelere dair yaptığı bu kısa ama önemli açıklama, ABD'nin anlaşmanın hızla sonuçlanması için uyguladığı baskının sürdüğünü gösterirken, aynı zamanda Türkiye'nin perde arkasındaki kilit rolünü resmen teyit etmektedir.
- Müzakerelerde iyimser ton ve gizli kırmızı çizgiler
Trump, açıklamasında Hamas'ın "çok önemli konularda anlaştığını" söyleyerek, ABD tarafından sunulan 20 maddelik planın en azından ilk aşamasının uygulanma ihtimalinin yüksek olduğunu işaret etti. Bu iyimserlik, diplomatik baskıyı artırma amacı taşısa da, Trump'ın hemen ardından "Müzakerelerde kırmızı çizgilerim var. Bazı şeyler olmazsa anlaşmayı yapmayız" uyarısında bulunması, anlaşmanın rehineler ve Gazze'nin geleceği gibi hassas konularda hala çözüme ulaşamamış çatışma noktaları barındırdığını gösteriyor. Trump'ın bu kırmızı çizgileri, Hamas'ın talep ettiği kalıcı ateşkes ve en azılı mahkumların serbest bırakılması gibi konularda İsrail'in temel güvenlik endişelerine yakın olduğu şeklinde yorumlanabilir.
- Netanyahu'ya destek ve iç çatışmanın yönetimi
Trump'ın, Netanyahu'nun anlaşma konusunda "çok olumlu" olduğu ve "İsrail'in mükemmel olduğu" yönündeki ifadeleri, bir önceki gün yaşanan gerilimi yumuşatma amacı taşıyor gibi görünmektedir. Trump'ın, Netanyahu'ya karşı yaptığı sert telefon görüşmesinin hemen ardından gelen bu olumlu dil, Başbakan'a iç koalisyon baskısını yönetmesi için zaman ve siyasi destek verdiğini göstermektedir. ABD Başkanı, Netanyahu'nun esir anlaşmasını ilerletme çabalarını onayladığını netleştirerek, İsrail Başbakanı'na sağladığı "güvenlik ağının" altını çizmiştir.
- Erdoğan ve Türkiye'nin kritik rolü
Trump'ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki yorumları, anlaşmanın uluslararası arabuluculuk cephesinde atılacak adımlar açısından en önemli noktayı oluşturuyor.
Açık Onay: Trump'ın, Erdoğan'ı "şahane biri," "çok güçlü bir lider" olarak övmesi ve onun anlaşmanın gerçekleşmesi için "son derece yoğun çaba harcadığını" belirtmesi, Türkiye'nin diplomatik çabalarına ABD'den gelen en üst düzey ve en açık onaydır.
Hamas Üzerindeki Etki: En kritik detay ise, Trump'ın Hamas'ın Erdoğan'a "büyük saygı duyduğunu" ifade etmesidir. Bu ifade, ABD'nin, Hamas'ı masaya getirme ve ikna etme sürecinde Türkiye'nin etkisini zorunlu bir diplomatik araç olarak gördüğünü teyit etmektedir. Batı'nın Hamas ile doğrudan görüşmekten kaçındığı bir ortamda, Türkiye gibi arabulucuların rolünün ne kadar hayati olduğunu ortaya koymaktadır.
Trump'ın bu açıklamaları, Kahire'deki müzakerelerin hızlandırılmış bir siyasi süreç içinde olduğunu ve diplomatik başarıya ulaşılması için tüm bölgesel aktörlerin gücünün seferber edildiğini göstermektedir. Ancak bu iyimser tabloya rağmen, Hamas'ın talepleri ve Netanyahu'nun iç siyasetteki zayıflığı nedeniyle anlaşmanın nihai başarısı hala bir dizi kırmızı çizginin aşılmasına bağlı kalmaktadır.
Yorum Yap