Brezilya'nın güneyindeki Parana eyaletinin başkenti Curitiba'da bir hapisanede 19 aydır hapis yatan 74 yaşındaki eski Brezilya Devlet Başkanı Lula Da Silva, hakkındaki tahliye talebinin kabul edilmesinin ardından serbest bırakıldı.
Lula Da Silva, kendisini karşılamaya gelen yüzlerce kişiye hitaben burada yaptığı konuşmada, "Sevgili dostlar, bugün burada sizlerle beraber olmanın ne anlama geldiğini anlatmaya kelimeler yetmez. Hayatım boyunca Brezilyalılarla konuştum ancak bugün 580 gündür beni selamlayan insanlarla bir arada olacağımı hayal etmedim. Onların sesi, bana dayanabilmem için gereken demokrasinin gıdasıydı." ifadesini kullandı.
Brezilya hukuk sistemini eleştiren Lula Da Silva, "Bir adamı tutuklamadılar, bir fikri öldürmeye çalıştılar ancak fikirler öldürülemez. Buradan 74 yaşında çıkıyorum, kalbimde sadece sevgi için yer var, çünkü sevgi nefreti yenecek. Buradan, sizlere karşı bir insanın sahip olabileceği en büyük şükran duygusuyla çıkıyorum." diye konuştu.
Lula Da Silva, yarın bir işçi sendikasıyla toplantı yapacağını belirterek, "Brezilya gelişmedi, açlık arttı. Ülkenin oldukça gelişebileceğini ispatlamak istiyorum." dedi.
Sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoda da Lula Da Silva, "Brezilya halkı bu ülkeyi kurtarabilecek tek güçtür. Ciddi bir yönetime ihtiyacımız var." görüşünü dile getirdi.
Öte yandan, serbest bırakılmasına rağmen Brezilya yasaları, iki davadan hüküm giyen Lula Da Silva'nın, herhangi bir kamu görevini icra etmesine müsade etmiyor. Lula Da Silva'nın seçimlerde aday olabilmesi için hakkındaki hükümlerin düşürülmesi gerekiyor.
Brezilya'da 2003-2010 yıllarında devlet başkanlığı görevini yürüten Lula da Silva, pasif yolsuzluk ve kara para aklama suçlarından mahkum olmuş, 2018'in nisan ayında da tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Lula da Silva, tüm bu iddiaların, favoriler arasında gösterildiği devlet başkanlığı seçimine girmesini engellemek amacıyla siyasi rakipleri tarafından ortaya atıldığını savunmuştu.
Lula da Silva, ülkedeki yolsuzluğa karşı başlatılan "araba yıkama" adıyla bilinen yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan siyasetçi ve iş insanları arasındaki en önemli figür olarak nitelendirilmişti.
