ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'daki konuşmasının ardından yerleşkeden çıkarak Beyaz Saray'ın yakınındaki dün akşamki protestolarda kundaklanmaya çalışılan St. Johns Kilisesi'ne elinde tuttuğu İncil ile yürüdü. Kilisenin içine girmeyen ve önünde elindeki İncil'i havaya kaldırarak konuşan Trump, "Biz dünyadaki en harika ülkeyiz ve bu ülkeyi her zaman güvende tutacağız." dedi. Trump, Kilisenin önünde yanında bulunan kişilerle basına poz verdikten sonra tekrar geniş güvenlik önlemleri altında Beyaz Saray'a yürüyerek döndü.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın bahçesinde, ülkede siyahi George Floyd'un polis şiddeti sonucu yaşamını yitirmesine karşı başlayan ve şiddet eylemlerine dönüşen protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının başında ABD başkanı olarak görevinin ülkeyi ve halkını korumak olduğunu vurgulayan Trump, "Ülkemizin kanunlarını korumak için bir yemin ettim. George Floyd'un gaddarca öldürülmesinden haklı olarak rahatsız olan Amerikan halkı için bu sözümü tutacağım. Yönetimim Floyd ve ailesi için adaletin yerini bulması sözünü yerine getirecektir. O bir hiç uğruna ölmedi." dedi.
Öte yandan sokaklardaki şiddet olaylarına dikkati çeken Trump, "Haklı haykırışların ve barışçıl gösterilerin, kızgın kalabalıklar tarafından bastırılmasına izin vermeyeceğiz." dedi.
Bazı eyalet yönetimlerini ve yerel idarecileri, şiddet eylemlerinde bulunanlara karşı "gerekli önlemleri almamak"la suçlayan Trump, insanların iş yerlerinin yağmalandığını, yeni tip koronavirüs ile mücadele eden sağlık çalışanlarının korkudan evlerinden çıkamadığını, Washington DC'deki önemli yapıların ve kiliselerin hasar gördüğünü anlattı.
OLAYLAR İÇİN "İÇ TERÖR" VURGUSU
Trump, "Tüm bu olanlar, barışçıl protestolar değil, iç terör eylemleri, masum canların yok edilmesi. Masum bir insanın kanının dökülmesi insanlığa karşı utanç ve tanrıya karşı bir suçtur. Amerika'nın, yok edilmeye değil oluşuma, kibre değil operasyona, anarşiye değil güvenliğe, nefrete değil iyileşmeye, kaosa değil adalete ihtiyacı var." dedi.
Olaylara karşı başarı kazanacağını ve bu konuda yeni adımlar attıklarını duyuran Trump, "Mevcut tüm federal, sivil ve askeri kaynakları, yağmaları, yakıp yıkmaları bitirmek ve kanunlara uyan Amerikan halkının haklarını korumak için seferber ediyorum." ifadesini kullandı.
Trump ilk hedeflerinin ülkedeki yağma ve gayrimeşru eylemleri durdurmak olduğuna dikkati çekerek, "Her valiye yeterli sayıda Ulusal Muhafız görevlendirmesi yönünde güçlü tavsiyede bulunuyorum. Valiler ve belediye başkanları, şiddet olayları bitene kadar çok sayıda güvenlik gücü varlığı göstermelidir. Bir şehir ya da eyalet, sakinlerinin hayatlarını ve mallarını korumak için gerekli önlemleri almayı reddederse ABD askerini görevlendireceğim ve sorunu hızlıca çözeceğim." dedi.
"ASLA ÖFKEYE VE NEFRETE KAPILMAMALIYIZ"
Başkent Washington DC'deki olaylar için de adım attığını belirten Trump, "Burada konuşurken, yağmaları, yakıp yıkmaları durdurmaları için binlerce ağır silahlı askeri personeli ve güvenlik gücünü görevlendiriyoruz." bilgisini paylaştı.
Trump, göstericilere kentte yerel saatle 19.00'da başlayan sokağa çıkma yasağına da uymaları uyarısında bulunurken, "Masum hayatlara ve mallara tehdit oluşturanlar, gözaltına alınacak, tutuklanacak ve tam hukuk kapsamında yargılanacaktır. Bu terörün elebaşlarının şunu bilmesini istiyorum, sert cezalar ve uzun hapislerle karşı karşıyalar. Bu gruplar, Antifa ve bu şiddetleri yönlendiren diğer kişiler." dedi.
Halkını ve haklarını koruyacağının altını çizen Trump, "Hukuk olmadığında fırsat da olmaz, adalet olmadığında özgürlük olmaz, güvenlik olmadığında gelecek olmaz. Asla öfkeye ve nefrete kapılmamalıyız. Hainlik ve şiddet hüküm sürerse hiçbirimiz özgür olmayız." mesajını verdi.
BEYAZ SARAY'DAN ST. JOHNS KİLİSESİ'NE YÜRÜDÜ
Trump, Beyaz Saray'daki konuşmasının ardından yerleşkeden çıkarak Beyaz Saray'ın yakınındaki dün akşamki protestolarda kundaklanmaya çalışılan St. Johns Kilisesi'ne elinde tuttuğu İncil ile yürüdü.
Kilisenin önünde kısa bir süre duran ve içeri girmeyen Trump, geniş güvenlik önlemleri altında Beyaz Saray'a döndü.
TRUMP'IN YÜRÜDÜĞÜ YOLDAKİ POLİS MÜDAHALESİ TEPKİ ÇEKTİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın, Beyaz Saray'dan, dün akşam düzenlenen protestolar sırasında kundaklanmaya çalışılan St. Johns Kilisesi'ne gitmek için yürüyeceği yoldaki göstericilerin polisin sert müdahalesi ile dağıtılması, Amerikan kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Judd Deere, tepkilerin ardından yaptığı açıklamada, saat 19.00'da başlayan sokağa çıkma yasağına dakikalar kalması nedeniyle bölgede güvenlik önlemlerinin genişletildiğini belirterek, müdahale edilmeden önce göstericilere 3 kere dağılmaları için uyarı anonsu yapıldığını söyledi.
Başkan Trump, Beyaz Saray'da yaptığı konuşmanın ardından, elindeki İncil ve kabinesinden bazı üyelerle yürüyerek, Washington DC'de dün akşam bir grup protestocu tarafından kundaklanmaya çalışılan Beyaz Saray yakınlarındaki yaklaşık 200 yıllık tarihe sahip St. Johns Kilisesi'ne gitti.
"BİZ DÜNYADAKİ EN HARİKA ÜLKEYİZ VE BU ÜLKEYİ HER ZAMAN GÜVENDE TUTACAĞIZ"
Kilisenin içine girmeyen ve önünde elindeki İncil'i havaya kaldırarak konuşan Trump, "Biz dünyadaki en harika ülkeyiz ve bu ülkeyi her zaman güvende tutacağız." dedi. Trump, Kilisenin önünde yanında bulunan kişilerle basına poz verdikten sonra tekrar geniş güvenlik önlemleri altında Beyaz Saray'a yürüyerek döndü.
Esper, Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, Özel Kalem Müdürü Mark Meadows ve Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany eşlik etti.
Trump'ın Beyaz Saray'dan çıkmasından önce güzergah üzerindeki Lafayette Park'ta bulunan protestocuların, güvenlik güçlerince biber gazı ve ses bombası ile dağıtılması ise Amerikan kamuoyunda tepkiye yol açtı.
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Judd Deere gelen tepkiler üzerine yaptığı açıklamada, saat 19.00'da başlayan sokağa çıkma yasağına dakikalar kalması nedeniyle bölgede güvenlik önlemlerinin genişletildiğini belirterek, "Müdahale edilmeden önce göstericilere 3 kere dağılmaları için uyarı anonsu yapılmıştır." dedi.
POLİS ŞİDDETİYLE BAŞLAYAN OLAYLAR
46 yaşındaki George Floyd, pazartesi günü dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis'te gözaltına alınırken bir polisin uzun süre ensesine diziyle basması nedeniyle dakikalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.
Floyd'un, olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği açıklanmış, yoldan geçenlerin cep telefonlarıyla kaydettiği görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.
Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını tekrar alevlendirmiş ve Minneapolis başta olmak üzere birçok şehirde protestolara yol açmıştı.
Eyalette acil durum ilan edilirken olayları kontrol altına almaları için Ulusal Muhafızlar görevlendirilmişti.