Gazze'ye insani yardımların girişini engellemesi nedeniyle ağır yaşam şartları altında hayata tutunmaya çalışan Filistinliler, yemek yapmak için yakacak bulamayınca, "son çare" olarak eski kitapları ve tezlerini bile feda ediyor.
İsrail, Gazze Şeridi'ndeki yıkıcı saldırıları, yıllardır uygulanan abluka nedeniyle zaten son derece kötü koşullardan muzdarip olan yaklaşık 2,3 milyon Filistinliye su, yiyecek, ilaç, elektrik ve yakıt tedarikini kesintiye uğratıyor.
İsrail ordusunun 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılar öncesinde Gazze Şeridi'ne sağlık alanında ve insani ihtiyaçlar için günde yaklaşık 600 kamyon malzeme taşırken saldırıların gölgesinde bugün en iyi ihtimalle günde 100 tır insani yardım ulaştırılabiliyor.
Kısıtlı imkanların gölgesinde yemek yapabilmek ve ısınmak için buldukları öteberi, odun parçaları ya da kartonları kullanan Filistinliler son çare olarak bölgedeki halk kitaplığındaki kitapları ya da binbir emekle hazırladıkları tezlerini bile feda etmeye başladı.
BİR EKMEK İÇN DOKTORA VE MASTER TEZLERİNİ YAKIYORLAR
Filistinli gazeteci İsra el-Mudellel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Annem Naima ile kardeşlerim Abdullah ve Muhammed'in doktora tezini tükenen yakacak ve odun yerine bir somun ekmek ve bir fincan sıcak çay için bu sabah yaktık." dedi.
HERKES SUÇ ORTAĞI
Annesinin Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Refah'taki eğitim kurumundaki ilk kadın müdür olarak uzun yıllar çalıştığını; bu sayede eğitim merkezleri açtığını, nesiller yetiştirdiğini, Orta Doğu'da pek de alışkın olunmayan bir eğitim ekolü geliştirdiğini aktaran Mudellel, şimdi ise dünyanın Gazze'de uyguladığı saldırı sonrasında annesi ve kardeşlerinin doktora ve master tezlerini yakmak zorunda kaldığını belirtti.
Mudellel, bu durum karşısında herkesin "sorumlu, ihmalkar ve suça ortak" olduğunu kaydetti.
MASTER TEZİNİ YAKTI
Filistinli Ruba Eslim de insani yardımlardan kalan bir parça makarnayı çocuklarına hazırlayabilmek için master tezini yakmak zorunda kaldığını söyledi.
Eslim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Artık önümüzde bir seçenek yok. İsrail'in yaktığı ateşte insanlar canlarını kaybetti, bu tezin yanmasına mı üzüleceğiz?" dedi.
Yoğun mesailer sonrası ortaya çıkan tezinin kendisini her zaman gururlandırdığını dile getiren Eslim, ancak bugün yakacak odunun tükendiğini, olanların da çok pahalı olduğunu ve açlıkla savaştıklarını sözlerine ekledi.
Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah kentinde bir grup vatandaş da çaresizlikten UNRWA'ya bağlı "Bahreyn Kütüphanesi"nde bulunan malzemeleri yakacak bulamadıkları için kullanmaya başladı.
KÜTÜPHANEDEKİ KİTAPLAR YAKIT OLDU
Her zaman aydınların, okurların, kültürel ve entelektüel faaliyetlerin uğrak noktası olan bu kütüphane, yemek pişirmek için ateş yakmaya yarayan yakıt kaynağına dönüştü.
Kütüphanenin yakınında yaşayan görgü tanıkları, günler önce bir grup vatandaşın bu kütüphaneye girerek içindeki rafları ve kitap gruplarını çıkararak yaktığını dile getirdi.
Filistinli blog yazarı Hamza Ebu Tuhe ise 25 Kasım'da Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, şunları kaydetti.
"Bahreyn Kütüphanesi birbirinden nefis kitaplar ve ansiklopedilerle dolu. 13 yıl önceki kuruluşundan bu yana kütüphanenin kollarında büyüdüm. Bugün yanından geçtim ve insanların kapısını açtığını, gaz ve yakıt yokluğundan kendilerine ekmek elde edebilmek için ateş yakmak üzere içindeki tüm rafları, kitapları ve tahtaları aldıklarını gördüm."
Yazar Tuhe, birçok Gazzelinin elbiselerini bu amaçla yakmasından sonra, insanların yakmak için taşıdığı kitap ve ansiklopedileri görünce ağlayarak dizlerinin üzerine çöktüğünü ifade etti.
OKUL KİTAPLARINI YAKTI
Mısır-Filistin sınırı yakınındaki yerinden edilmiş çadırlardan birinde yaşayan Gazzeli kadın, Um Raid Ebu Gali, okul kitaplarını aldığı kağıtları kullanarak her gün ekmek ve yiyecek elde edebilmek için kullandığını söyledi.
Kızının Gazze Şehri'nin batısındaki Filistinli mültecilere yönelik eş-Şati Mülteci Kampı'ndan göç yolculuğu sırasında yanında bazı okul kitaplarını getirdiğini belirten Ebu Gali, kitapları bir bardak sıcak çay ve biraz yiyecek yapmak için kullandığını aktardı.
Yerinden edilme yolculuğundan önce ateş yakmak için odun kullandığını vurgulayan Um Gali, zor durumda oldukları nedeniyle kitapları yakmak zorunda kaldıklarını belirterek, kağıt dumanını tekrar tekrar solumasının nefes almasını da zorlaştırdığını belirtti.