Dolar

32,6680

Euro

34,8341

Altın

2.520,47

Bist

9.524,59

BM: Anne ve yeni doğan ölümleriyle mücadelede 2015'ten beri duraksama yaşanıyor

Birleşmiş Milletler (BM) gebe, anne ve bebek ölümlerini azaltmadaki küresel ilerlemenin, anne ve yeni doğan sağlığına yapılan yatırımların azalması nedeniyle 2015'ten bu yana sabit kaldığını bildirdi.

1 Yıl Önce Güncellendi

2023-05-09 11:41:30

BM: Anne ve yeni doğan ölümleriyle mücadelede 2015'ten beri duraksama yaşanıyor

BM tarafından "anne ve yeni doğan sağlığı ile hayatta kalma oranını iyileştirme ve ölü doğumları azaltma" başlığıyla yayımlanan raporda, bu ölümlere ilişkin son veriler ile kritik sağlık hizmetleri değerlendirildi.

Rapora göre, her yıl 4,5 milyondan fazla anne ve bebek; hamilelik, doğum veya doğumdan sonraki ilk haftalarda önlenebilecek veya tedavi edilebilecek hastalıklar nedenlerle yaşamını yitiriyor. Bu oran, her 7 saniyede bir anne veya bebeğin ölmesi anlamına geliyor.

Gebeler, anneler ve bebeklerin hayatta kalmaları konusunda yapılan iyileştirmeler 2015'ten bu yana duraksarken her yıl yaklaşık 290 bin anne ölüyor ve 1,9 milyon ölü doğum yaşanıyor.

Öte yandan her yıl yaklaşık 2,3 milyon yeni doğan ölümü (yaşamlarının ilk ayında) gerçekleşiyor.

Eksiklikler, anne ve çocukların hayatta kalmak olasılıklarını düşürüyor

COVID-19 salgını, artan yoksulluk ve kötüye giden insani krizler, sağlık sistemleri üzerindeki olumsuz baskıları artırırken doğum ve yeni doğan sağlığı hizmetlerinde aksamalara da neden oldu.

Salgının temel sağlık hizmetleri üzerindeki etkilerine ilişkin son Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) anketine göre, dünya genelindeki ülkelerin yaklaşık dörtte birinde hayati önem taşıyan gebelik, doğum sonrası bakım ve hasta çocuklara yönelik hizmetlerde kesintiler yaşanıyor. Finansman eksiklikleri ve temel sağlık hizmetlerine yapılan yetersiz yatırım, anne ve çocukların hayatta kalma olasılıklarını düşürebiliyor.

Yeni doğan ve anne ölümlerinin en fazla görüldüğü bölgeler olan Sahra Altı Afrika ve Orta ve Güney Asya'nın en kötü durumdaki ülkelerde, kadınların yüzde 60'ından daha azı, DSÖ'nün tavsiye ettiği doğum öncesi 8 kontrolden sadece 4'ünü yaptırabiliyor.

Rapor, bu konudaki müdahalelerin özellikle en yoksul ve riskli durumdaki kadınları hedeflemesi gerektiğini vurgularken kritik yerel planlama ve yatırımların önemine de dikkati çekiyor.

Raporda görüşlerine yer verilen DSÖ Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü Direktörü Anshu Banerjee, "Gebeler ve yeni doğan ölümleri dünya genelinde kabul edilemeyecek kadar yüksek oranlarda. Kovid-19 salgını bunların ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerinin sağlanmasında daha fazla aksamalara neden oldu." ifadelerini kullandı.

Banerjee, her kadın ve bebeğin en iyi sağlık hizmetini alması ve hayatta kalabilmesi için temel sağlık hizmetlerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.

Haber Ara