Bilim insanların en büyük korkusu, savaşlarda nükleer silahların kullanılması. Buna örnek olarak Rusya-Ukrayna savaşı gösteriliyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Batı'nın Ukrayna'ya silah gönderme kararına tepki göstererek, "Gerekirse nükleer silah kullanırız" uyarısında bulunmuştu.
Rusya'nın nükleer silah tehdidi, bilim insanlarını yeni bir araştırmaya yöneltti. Olası bir nükleer kıyametten kurtulmak için en güvenilir ülkeler neresi?
Yapılan bir raştırmada, nükleer savaş ve asteroit çarpması gibi felaketlerden sonra insanların hayatta kalma ihtimallerini tespit etmek için 38 ada ülkesi,13 farklı başlıkta incelendi.
Risk Analizi dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, olası bir nükleer savaş tehlikesinden en az etkilenecek ülkelerin başında Avustralya, Yeni Zelanda, İzlanda, Solomon Adaları ve Vanuatu olmak üzere irili ufaklı 38 ada ülkesi geliyor. Bu ülkelerin en büyük özelliği, olası bir felaketten sonra nüfuslarını beslemeye yetecek kadar gıda üretmeye sürdürebilir olmaları.
Araştırmaya göre gıda üretimi, enerjide kendi kendine yeterlilik, üretim ve felaketin iklime yansıması gibi konularda Avustralya ve Yeni Zelanda'nın, bu tür bir durumda yaşanabilecek en iyi yer olduğuna işaret edildi. Ayrıca Avustralya ve Yeni Zelanda, kuzey yarımküre nükleer serpinti olası bölgelerinden uzakta yer alıyor.
Avustralya'nın ise genel olarak en iyi performans gösteren ülkelerin başında geliyor.
Araştırmada Avustralya'nın, gıda tedarik rezervinin fazla olması nedeniyle de on milyonlarca kişiye gıda sağlama potansiyeline sahip olduğu da belirtildi.
Ayrıca, Avustralya'nın Birleşik Krallık ve ABD ile yakın askeri bağları olması, onu bir nükleer savaş tehdidi tehlikesinden uzaklaştırıyor.
Araştırmacılar, Yeni Zelanda'nın ise uzun süredir devam eden nükleer silahsızlanma statüsü nedeniyle bazı avantajlar sergilediğini yazdı.
Wellington Otago Üniversitesi profesörlerinden Nick Wilson, en kötü felaket senaryosunda dahi Yeni Zelanda'da mahsullerin yüzde 61 bir azalabileceğini yine de vatandaşlara yeterince gıda sağlanabileceğini aktardı.
Araştırmacılar, diğer ada ülkelerinin böyle bir krizde yeterli gıda üretebileceklerini, ancak endüstri ve sosyal uyumun olası etkilerinin dayanıklılıklarını şüpheye düşürdüğünü yazdı.
İzlanda, Solomon Adaları ve Vanuatu'nun da incelendiği araştırmada, bu ülkeler de "güneş ışığının aniden azaldığı bir felaketin" ardından nüfusları için yeterli gıdayı üretme konusunda en kapasiteli ada ülkeleri olarak tanımlandı.
New Jersey'deki Rutgers Üniversitesi'nden Profesör Alan Robock ise, İzlanda'nın tüm elektriğini jeotermal kaynaklardan ürettiğini, bu nedenle elektrik şebekesinin tamamı çökse bile İzlanda'nın "doğal kaplıcaları sayesinde yine de elektriğe sahip olacağını" da belirtti.
Araştırmada Robock, ayrıca Kanada'nın "geniş bir alana yayılmış büyük bir kara kütlesine ve nüfusa" sahip olduğunu ve bunun "tek bir nükleer saldırının tüm ülkeyi yok etme olasılığını azalttığını" belirtti.
The Guardian gazetesi tarafından 2016'da yapılan modelleme ise, "atom imhası ihtimal dahilindeyse", yaşanacak en güvenli yerlerden birinin Antarktika olacağını, çünkü "sıfırın altındaki kıta"nın "her yerden kilometrelerce uzakta" olduğunu veya güneydeki Paskalya Adası'nın olduğunu ortaya çıkardı.
Çalışma ayrıca bir nükleer kıyamet durumunda, Çin, Rusya ve ABD'nin gıda üretiminin yüzde 97'ye kadar düşebileceğini ve yeni gıda üretim teknolojilerine güvenmek zorunda kalacağını öngördü.
