Beyrut Limanı Patlamasının Üzerinden Beş Yıl Geçti: Aileler Hâlâ Adalet Bekliyor
2020'de meydana gelen ve 218 kişinin ölümüne neden olan Beyrut patlamasının beşinci yıl dönümünde, siyasi müdahalelerle sekteye uğrayan soruşturma yeniden ivme kazanıyor. Ancak kurban yakınları yarım yamalak bir adaleti reddediyor.

Oluşturma Tarihi: 2025-08-05 13:28:46

Güncelleme Tarihi: 2025-08-05 13:30:14

Dış Haberler Servisi
Meltem Suat - Timeturk Özel

4 Ağustos 2020'de Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta meydana gelen ve tüm şehri sarsan liman patlamasının üzerinden beş yıl geçti. 2.750 ton amonyum nitratın infilak etmesi sonucu 218'den fazla insan hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. Hayatını kaybedenler arasında üç yaşındaki Alexandra Naggear da vardı. Ailesi hâlâ adalet arayışında.

Patlamayla ilgili başlatılan yargı süreci, geçen beş yıl boyunca siyasi müdahaleler nedeniyle defalarca sekteye uğradı. Soruşturmayı yürüten savcı ve hâkimler görevden alındı, ifadeye çağrılan üst düzey yetkililer parlamenter dokunulmazlıklarını öne sürerek yargı sürecinden kaçındı.

Alexandra'nın annesi Tracy Naggear, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, “Bizim için önemli olan sadece bir karar değil, tam anlamıyla adaletin sağlanmasıdır. Yarım bir adaleti kabul etmeyeceğiz,” dedi.

Yine de bazıları, soruşturmanın nihayet ilerlemeye başladığını düşünüyor. Aktivistlerin ve hukuk kaynaklarının verdiği bilgiye göre, başsavcılıktan yakın zamanda yeni bir karar bekleniyor. Bu gelişme, soruşturmanın yeniden rayına oturabileceği yönünde bir umut doğurdu.

Adalet Neden Gecikti?

İlk soruşturmayı yürüten Yargıç Fadi Sawan, patlamadan kısa süre sonra bazı siyasilere suçlama yönelttiği gerekçesiyle görevden alındı. Ardından göreve gelen Yargıç Tarek Bitar da benzer biçimde siyasi baskılarla karşılaştı. Bitar'ın ifade vermeye çağırdığı üst düzey siyasetçiler arasında, Lübnan Meclis Başkanı Nabih Berri'ye yakın isimler de bulunuyordu. Ancak bu isimler ifade vermeyi reddetti.

Lübnan Emniyet Güçleri'nin, bazı tutuklama emirlerini uygulamayı reddettiği, eski Temyiz Savcısı Ghassan Oueidat'ın da soruşturmayı resmen durdurduğu biliniyor.

Uluslararası Dava ve Umut Işığı

Patlamada hayatını kaybeden kurbanlardan bazılarının aileleri, ABD merkezli TGS şirketine karşı 250 milyon dolarlık bir tazminat davası açtı. Dava, patlamaya neden olan kimyasal maddeyi taşıyan Rhosus adlı geminin kiralanmasına ilişkin belgeleri gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor. Davayı açan avukatlardan Tania Daou-Alam, “Bu dava, tazminattan çok sorumluluk zincirini ortaya koymak için açıldı,” dedi.

Lübnan halkı, onlarca yıldır siyasi krizler ve şiddet olayları karşısında devlet desteği olmadan ayakta kalmaya çalışıyor. Patlama sonrası da yine halk kendi imkanlarıyla sokakları temizledi, yaralarını sardı. Ancak adaletin sağlanması için devlet kurumlarının harekete geçmesi gerekiyor.

Yargı sürecinin önündeki siyasi engeller kaldırılmadığı sürece, 218 kurbanın hesabı verilemeyecek. Ancak kurban yakınlarının kararlılığı ve kamuoyu baskısı, Lübnan'da cezasızlık kültürünü kırmak adına önemli bir sınav olmaya devam ediyor.

Kaynak: Al Jazeera