Bakan Müller, Passuer Neuer Presse gazetesine yaptığı açıklamada, Irak'ın kuzeyinde ve Sudan'ın güneyinde bulunan mülteci kamplarını da ziyaret ettiğini, ancak hiçbir yerde koşulların Midilli Adası'ndaki kadar kötü olmadığını ifade etti.
Yunanistan'da 3 bin kişi için planlanan kampta on binlerce insan kaldığını belirten Müller, "Yeni kurulan Karatepe Kampı da açıkçası iyi değil. Sınır Tanımayan Doktorlar, ıslak çadırlarda fareler bebekleri ısırdığından dolayı tetanos aşı kampanyası başlatmak zorunda kaldı. Bunlar Avrupa'nın ortasında korkunç koşullar." ifadesini kullandı.
Müller, Moria Kampı'nda dünyaya gelen çocukların durumunun özellikle kötü olduğuna işaret ederek, "Kaçış sırasında tecavüze uğrayan ve yerde oturup çocukların doğumunu bekleyen Afrikalı kadınlarla konuştum. Hiçbir hijyen ve doktor desteği yok. Hiçbir hayat böyle başlamamalı." değerlendirmesinde bulundu.
Çocukların okula gitme imkanının da bulunmadığını vurgulayan Müller, “Durum değişmezse Avrupa'nın ortasında kayıp bir jenerasyon yetişecek." diye konuştu.
Müller, eylül ayında Moria Kampı'ndaki çıkan yangından dolayı sarsıldığını belirterek, "Bu öngörülebilirdi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu 2 yıl önce oradaki dramatik duruma işaret etti. Ancak hiçbir şey yapılmadı." bilgisini paylaştı.
Sığınmacı sorununun kamplarda veya Almanya'da değil, bu insanların geldiği ülkelerde çözülmesi gerektiğini ifade eden Müller, yatırımların bu ülkelere yapılmasını istedi.
Yunanistan'da sürekli kötü koşullarla gündeme gelen Midilli'deki Moria sığınmacı kampı, 9 Eylül'de farklı noktalardan başlayan yangınlar sonucu kullanılamaz hale gelmişti.
Yangından sonra Ada'ya dağılan sığınmacıların büyük bir bölümü Karatepe'deki geçici kampa yerleştirilmişti.
