Yenilik ve Adalet Biriliği Partisi (BIG) Genel Başkan Yardımcısı İsmet Mısırlıoğlu, 11 Nisan 2020 tarihli yazısında, Almanya'da avukatlık yapan Beate Bahner'ın mesleğini iade ettiğini yazdı.
İşte Mısırlıoğlu'nun yazısı:
Almanya korona günlerini kazasız belasız atlatmak istiyor.
İnsanlar sosyal hayattan ve doğadan tecrit edilmelerine daha ne kadar dayanabilecek?
Hükümet halkın sabrının taşabileceğini hesaba katarak farklı önlemler almanın yollarını araştırıyor.
RAFA KALDIRILAN DEMOKRASİ
Demokrasi tüm yönleriyle adeta rafa kaldırıldı. Hayat ne zaman tekrar normalleşir şimdiden kestirmek çok güç.
Yasaklarla birlikte tüm siyasal haklar, temel hak ve hürriyetler askıya alınmış durumda. Düşünce özgürlüğünü yazılı, sözlü veya görüntülü olarak ifade etme hakkını tanıyan anayasanın beşinci maddesi geçerli değil artık.
Buna itiraz edenin evine polis baskın düzenliyor. İnternet sitesini bile kapattırabiliyor.
En bariz örneğini 25 yıllık avukatlık diplomasını dün devlete iade eden tıp bilimleri konusunda uzman avukat olan Beate Bahner `de gördük. Bahner, meslek hayatının en kötü günlerini bu hafta içinde yaşadığını ifade etti.
Müvekkilleri ve kamuoyunu yaptığı açıklamada „bugün Almanya`da hukukun üstünlüğü resmen sona ermiştir. Geçen yıl 70. yıldönümünü kutladığımız anayasamız artık tarih olmuştur. Bu diktatör düzende artık ben de sizlere yardımcı olamayacağım. Tüm meslek hayatımda haklarınız için elimden geleni yaptım. Anayasa mahkemesinin dilekçeme binaen 10 Nisan tarihinde verdiği kararla birlikte avukatlık mesleğimi kendi adıma bitirdim ve belgemi geri verdim. „ dedi.
BEATE BAHNER NE İSTEMİŞTİ?
Deneyimli avukat Bahner, koronavirüs nedeniyle alınan önlemleri başından beri abartılı buluyor. Şayet salgın (epidemi) söz konusuysa hastaların tecrit edilmesi gerekiyor. Sağlıklı olanların değil.
İçinde bulunduğumuz uzun haftasonu hristiyanların en önemli dini günlerinin bulunduğu bir zaman dilimi. Paskalya bayramı. Hristiyanlık inancina göre bugün Hz. Isa`nin yeniden dirilişini sembolize ediyor. Bu zaman içinde her Cumartesi günü 1960`dan bu yana geleneksel olarak Almanya`nın 50 şehrinde Paskalya yürüyüşleri düzenleniyor. Fakat bu yıl koronadan dolayı bir çok etkinlik gibi bu da iptal edildi. Avukat Bahner anayasa mahkemesine acil bir dilekçe vererek Paskalya yürüyüşlerinin her şeye rağmen gerçekleşmesini talep etti ve bunu sayfasından da duyurdu:
„Sevgili Vatandaslar! 83 milyonu barışçıl bir yürüyüş için 11 Nisan tarihinde saat 15`de buluşmaya davet ediyorum. Korona 2020. Bizimle asla! Toplantı ve gösteri kanunun 14. maddesine göre bulunduğunuz şehirde resmi başvurunuzu yapın ve yürüyüş için izin alın!”
Bunun üzerine devlet güvenlik birimleri ve kriminal polis Beate Bahner´in Heidelberg`teki avukatlık ofisini basarak kendisine gözdağı verdi. Sonrasında ise internet sayfasının kayıtlı olduğu şirkete mektup yazarak derhal kapıtılmasını sağladı.
Avukat Bahner, korona bahane edilerek özgürlüklerin kaldırıldığını söylüyor.
Alman resmi TV kanalları ARD ve ZDF bilinçli olarak İtalya, İspanya ve New York`tan ekranlara görüntüler yansıtarak olayları çarpıtıyor. İnsanlar arasında panik havası oluşturuyor. Bu ise güvenilmeyen ve hiç bir bilimsel dayanağı olmayan rakamlar paylaşılarak Christian Drosten gibi viroloji uzmanları kullanılarak yapılıyor. Korona, gribe benzer semptomlar gösteriyor. Korona öldürmüyor. Sadece yaşlı ve kronik hastalıkları olanlarda bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açıyor.
Dr. Wolfgang Wodarg, Prof. Dr. Sucharit Bahdi, Prof. Karin Mölling veya Prof. Dr. Stefan Hockertz gibi alanında güvenilir ve uzman bilim insanları dışlanarak konuşmaları engelleniyor veya çarpıtılıyor. Hatta Wodarg´in internet sitesi bir ara kapatıldı. Bhakdi`nin görev yaptığı üniversitedeki email adresine erişimi engellendi.
İnsanların eve kapatılması sonucunda toplumda çocuklara karşı şiddet ve istismar artıyor, alkol tüketimi çoğalıyor. İntihar olaylarında artış gözlemleniyor. Sağlık personellerinde ileriki dönemlerde post travma belirtilerinin artacağı ve bunun ciddi rahatsızlıklara neden olacağı belirtiliyor.
Avukat Bahner anayasa mahkemesine verdiği dilekçesinde yüzbinlerce iş yerinin kapatıldığını ve insanların ölüm kalım mücadelesi verdiğini belirtiyor.
„Son üç haftadır tüm özgürlükler elimizden alındı. Yaşlı ve hastaların en çok ihtiyaç duydukları çoçuklar ve yakın akraba ziyaretleri engellendi. Hastanelerde bir çok ameliyat yapılamaz oldu. Doktorlar ve diş doktorları korona korkusundan muhayenelerini açamaz hale geldiler. Bu beraberinde bir çok hastalığın artmasını sağladı.
Hasta yakınları cenazelerine bile katılamıyor. Onlara karşı son görevlerini yerine getiremiyor.“
Beate Bahner federal, eyalet hükümetler ve medyaya seslenerek daha sorumlu davranmalarını istedi.
.jpeg)
Avukat Beate Bahner
.jpeg)
Martin Lejeune
