TIMETURK | HABER MERKEZİ
Suriye rejimi lideri Beşşar Esed, geçtiğimiz günlerde yeni af kararnamesini yayınladı. Yutdışında yaşayan Suriyelilerde herhangi bir heyecan uyandırmayan af kararnamesi için farklı değerlendirmeler yapılıyor.
Aydınlık'ın haberine göre; Eski Suriye Adalet Bakanı Prof. Dr. Najm Al-Ahmad, ülkesinde yeni ilan edilen genel af kararını United World International'a değerlendirdi. Ahmad, son af kararının ulusal uzlaşmanın sağlamlaştırılması için bir şans olduğunu ifade etti.
“Af, ulusal uzlaşmaların sağlamlaştırılması için bir şanstır. ABD'nin ülkenin bir bölümündeki işgali, ayrılıkçı ve terörist güçleri desteklemektedir” diyen Prof. Dr. Ahmad, “Aftan yararlanabilmek için kişisel bir suçlamanın olmaması veya varsa bu suçlamanın düşmesi gerekmektedir. Affın, mağdur tarafın kararın verildiği tarihten itibaren bir yıl içinde ceza mahkemesinde açabileceği ve bu tarihten sonra yetkili hukuk mahkemesinde açabileceği kişisel hak davası üzerinde de herhangi bir etkisi yoktur” dedi.
Ahmad, “Yeni af, Suriye'de krizin başladığı 2011 yılından bu yana ulusal uzlaşının gerekliliklerini güçlendirmek ve hata yapanların nedamet getirip suçlarından arınarak toplumsal sistemle yeniden bütünleşmelerini sağlamak amacıyla defalarca çıkarılan bir dizi af kararnamesinin devamı niteliğinde olup, bu sayede ülkede uyum ve barış hakim olabilecektir” ifadelerini kullandı.
Yeni Şafak gazetesi ise Suriye Tutuklular Konseyi (SDC) Sözcüsü Marwan El Esh ile görüştü. Esed rejimi 2011 yılından bu yana tam 22 kez af ilan etti. Ancak sonuçları beklenildiği gibi olmadı. Esed rejimi, son olarak 21 Aralık 2022 öncesi işlenmiş suçlar için genel af ilan ettiğini duyurdu. Ancak Suriyelilerin büyük çoğunluğu bu karara güvenmediklerini belirtiyor. Yeni Şafak'a konuşan Suriye Tutuklular Konseyi (SDC) Sözcüsü Marwan El Esh, “Bu af kararından kimse faydalanamaz. Kimsenin işine yaramaz. Esed sadece katliamlarının üstünü örtmek için dünya kamuoyuna gösteriş yapıyor” dedi.
Marwan Al Esh şöyle konuştu:
ASKERE GİTMEK İSTEMEYEN CEZAEVİNE
“Aslında son çıkan afla, yurt içi ve yurt dışındaki asker kaçaklarını çağırıyor. Çünkü rejim ordusunda savaşacak genç bulamıyorlar. Rejim milyonlarca Suriyeliyi katletti, bir o kadarını da ülkesini terk etmek zorunda bıraktı. Esed'in özgürlük isteyen Suriye halkına karşı yürüttüğü savaşı reddeden binlerce kişi ülkesini terk etti. Gençler İdlib'de kendi kardeşlerini öldürmek istemiyor. Diğer yandan katliamlar, baskılar, ekonomik sıkıntılar sebebiyle ülkeyi terk edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Kimse geri dönüp savaşmak istemiyor. "Af, askerlik hizmet ve görevlerinden dahili ve harici firar suçları ve kabahatler için verilen cezaları kapsıyor. Af, sistem kanunundaki bir hükme göre, saklananlara ve "adaletten kaçanlara" yurt içine kaçanlara üç ay, yurt dışına kaçanlara dört ay içinde teslim olma hakkı veriyor. Suriye'de zorunlu askerlik süresi normalde 18 ay , ancak kişilerin görev süresi bitse dahi güvenlik sorunundan dolayı insanların hemen terhis olamıyor. Savaşın başladığı 2011 yılından bu yana askere gidenlerin büyük çoğunluğu asker sıkıntısından dolayı çoğunluğu sekiz yıla yaklaşan süreçlerde dahi terhis edilmiyor.
300 BİN KİŞİ VAR
Marwan Al Esh,"2011 yılından bu yana çıkarılan af kararlarının toplam sayısı 22'ye ulaştı. Bundan önceki af kararında sadece 574 kişi çıktı. Komitemizin teyit ettiği tutuklu sayısı 155 bin 956 kişi ve bunlardan sadece 574 tutuklu serbest bırakıldı. Açıkçası Esed rejiminin hapishanelerinde 300 bin tutuklu olduğu tahmin ediliyor. Son çıkardığı af kararıyla yurtiçi ve yurtdışındaki asker kaçaklarını çağırıyor. Çünkü rejimin ordusunda savaşacak genç bulamıyor. Esed'in, özgürlük ve insana yakışır bir yaşam talep eden Suriye halkına karşı yürüttüğü savaşı reddeden binlerce insan, ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Gençler, İdlib'te kendi kardeşlerini öldürmek istemiyor. Diğer yandan katliamlar, baskılar, ekonomik sıkıntılar sebebiyle ülkeyi terk edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Kimse geri dönüp savaşmak istemiyor. Askere gitmeyi reddedenler zaten hapse gönderiliyor veya ortadan kayboluyor. Bu kararın tamamen formaliten ibaret olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullandı.
SADECE KENDİ PROPAGANDASINI YAPIYOR
Savaştan önce kendisinin de bir tutuklu olduğunu dile getiren El Esh, " Rejim milyonlarca Suriyeliyi katletti , bir o kadarı da ülkesini terk etmek zorunda bıraktı. 2011 yılından önce nasıl bir sistem ve işleyiş var ise aynısı devam ediyor. Önceleri de iki yılda bir asker kaçaklarına yönelik af kararı çıkarırdı. Devrimden önce de gençler askerden kaçıyordu. Tabi savaşın ardından bu sayı çok arttı. 2011 öncesinde çıkan af kararlarından siyasi suçlulara yönelik değil, adi suçlara yönelik oluyordu. Ben 2008 yılında düşünce suçlusu olarak tutuklandım ve üç yıl hapiste kaldım. Devrimden sonra da tutuklandım. Bu süreçte af kararları çıktı . Ancak bizi kapsamadı ve o zaman da af kararları sadece dünyaya karşı bir formalite olarak alınıyordu. Kendi propogandalarını yapmaya yönelikti. Şimdi de hiçbir şey değişmedi. Gerçek bir af kararı olsa herkesi kapsar ve bütün tutuklular serbest bırakılır. "
