ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, "Kaşıkçı Yasağı" olarak adlandırdıkları "muhalifleri tehdit edenlere ABD'ye giriş yasağı getirme programı" kapsamına alınan 76 Suudi Arabistan vatandaşının ismini açıklamayacağını söyledi.
Günlük basın toplantısında sorulara yanıt veren Price, ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğünün raporunda gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim 2018'de İstanbul Konsolosluğunda öldürülmesi onayını veren Suud Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'a yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı sorularını geçiştirmeye çalıştı.
Price, ABD'nin Suudi Arabistan ile ortaklığının ABD değerleri ve menfaatleri ile uyumlu bir şekilde kalibre edileceğini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın 26 Şubat'ta açıkladığı "Kaşıkçı Yasağı" kapsamına alınan isimler arasında Muhammed Bin Selman'ın da yer alıp almadığına ilişkin bir soruya Price, “O listedeki kişilerin isimlerini burada detaylandıramayacağız. Ayrıca gelecekte de kimlerin bu listede yer alıp almayacağına da giremeyeceğim. Bunun yanı sıra Veliaht Prens'in de ABD'ye yakın zamanda bir ziyaret planı olup olmadığını bilmiyorum." yanıtını verdi.
Başta insan hakları ve hukukun üstünlüğü olmak üzere tüm müttefiklerle iş birliğinde ABD değerlerinin önemli olacağına dikkat çeken Sözcü, diğer taraftan ABD'nin Suudi Arabistan'ın savunulmasına da bağlı olduğunu ifade etti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'ın ülkenin fiili lideri olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Price, Bin Selman'ın ABD'deki mevkidaşının Savunma Bakanı Lloyd Austin olduğunu dile getirdi.
İsrail'in Betlehem'in kuzeyindeki yasadışı yerleşimlerini genişletme duyurusuna ilişkin bir soru üzerine Price, ABD'nin daha önce de olduğu gibi tek taraflı adımlara karşı çıktığı ve iki devletli çözümü desteklediğini ifade etti.
Price, “İsrail ve Filistin'in iki devletli çözümü zora sokacak tek taraflı adımlardan kaçınması gerektiğini vurguluyorum.” diye konuştu.
ABD istihbaratının Kaçıkçı cinayetine ilişkin raporunun kamuoyuna açıklanmasının ardından Blinken, "Kaşıkçı Yasağı" olarak adlandırdıkları bir programla yabancı ülkelerin adına ve ülkelerinin dışında muhalifleri tehdit edenlere ABD vizesinin verilmesini kısıtlayacaklarını duyurmuştu.
Blinken, bu listeye ilk olarak 76 Suudi Arabistan vatandaşının alındığını açıklamıştı.
