ABD, Guaido'yu başkan olarak tanıyarak dünyanın en zengin petrol yataklarını ele geçirmeyi planladı. Guaido ise ülkenin en değerli şirketi Citgo'da bir darbe yapmayı planlıyor. Sonrasında ise hem Citgo'yu hem petrol yataklarını enerji devlerine satacak.
Haber 7'nin haberine göre, Venezuela yıllardır ihracatının yüzde 90'dan fazlasını petrol ile yapıyor. Dünyanın bilinen en büyük petrol rezervleri bu ülkede bulunuyor. Doğalgaz kaynaklarında ise yedinci sırada. Ancak üretim kapasitesi düşüklüğü ve düşen petrol fiyatları Venezuela ekonomisinin adeta çökmesinde en büyük etken. Ülkenin daha fazla petrol üretememe, petrolünü satamama ve parasını değerlendirme konularında ise ciddi yaptırımlar var. Bunların en önemlisi Donald Trump başkan olduktan sonra yürürlüğe girdi. Mart 2017'de Venezuela hükümetinin ABD'deki borç ve varlık piyasalarına erişimi yasaklandı. Ancak Venezuela devletinin Petrol şirketi PdVSA'nın sahip olduğu Citgo'nun borçlar muaf tutuldu. Çünkü, bunlar ABD vatandaşlarının elinde bulunuyordu.
“MADURO'NUN TEK NAKİT AKIŞ KAYNAĞI CITGO”
Citgo, Venezuela'nın en önemli yurt dışı varlığı olarak biliniyor. PdVSA'nın göz bebeği olarak tanınıyor. Merkezi Houston'da. Çoğu ABD'de olmak üzere 600'den fazla benzin istasyonu var. Daha çok Chevron ve Valero Energy ile çalışıyor ve Venezuela'nın petrol ihracatının büyük bir kısmını sağlıyor. Yaptırımlar nedeniyle tüm para Maduro hükümetine gelmiyor ancak “Maduro'nun tek nakit akış kaynağı Citgo” demek de çok yanlış olmaz.
ABD'nin Maduro'yu tanımama ve Juan Guaido'yu başkan ataması ile başlayan süreçte ise en büyük savaş Citgo'da yaşanıyor. Merkezi ABD'de olan şirketin Guaido'ya geçmesi için ABD'nin planları hemen işledi. Venezuela'ya atanan ve savaş canavarı, darbe uzmanı olarak tanınan Elliott Abrams, Citgo parasının Maduro'ya değil Guaido'ya gitmesini sağlamayı hedefliyor. Esas darbe de şirketin yönetim kurulunda olacak. ABD, Guaido'nun elini güçlendirmek için şirketten gelen paraların tamamının Maduro hükümetine gitmesini engellemeyi planlıyor. Tabi bu hukuksuz aksiyon için gerekli demokratik süsler de düşünüldü. ABD merkezli şirket, mali açından hukuki olarak gözaltına alındı ve uygun bir bahane ile yönetim kurulunun azledilmesinin yolları aranıyor.
ŞİRKET MÜDAHALEYE AÇIK HALE GELDİ
Maduro ise bu hamleyi görerek Citgo'nun Başkanı, aynı zamanda efsane başkan Hugo Chavez'in kuzeni olan Asdrubal Chavez'i Caracas'a çağırdı. Ancak Chavez'in gitmesiyle Cİtgo'nun yönetim kurulu enteresan bir şekilde eksiksiz olarak Bahamalar'a açılan yeni şubelerini denetlemeye gitti. Şirket adeta bir müdahaleye açık hale getirildi.
ABD'li kaynaklara göre Guaido'nun yeni yönetim kurulu ve başkan kadrosu çoktan hazır. Ekibin içinde önemli üst düzey ABD'li yöneticiler de bulunuyor. Guaido'nun planı ise Venezuela'nın en önemli para kaynağını ele geçirmek, ABD'nin yaptırımları yumuşatması ile Citgo'nun değerini yükseltmek ve şirketi özelleştirmek. Bu planlar bir yerlerden kulağınıza tanıdık geliyordur elbet.
Atanan başkanın başka planları da var. Daha şimdiden IMF ve Dünya Bankası ile uzun vadeli krediler için görüştü. Paraların gelmesiyle beraber ABD'nin desteğini alarak petrol çıkarılma sahalarında yeni bir yasal düzenleme yapacak ve Chavez'in yabancı şirketlerin arama yapmasını engelleyen kanununu kaldıracak. Ardından da tüm petrol sahalarını dünyanın en büyük şirketlerine açacak. Yeryüzünün en zengin petrol yataklarına yıllardır yanaşamayan enerji devlerinin bu kararı nasıl sabırsızlıkla beklediğini siz düşünün...
ABD'NİN BU PLANLARININ KARŞISINDA RUSYA VAR
ABD'nin bu planlarının karşısında ise Rusya duruyor. Venezuela, Rus firması Rosneft'e çok büyük miktarlarda borçlanmış durumda. ABD'nin Maduro'yu zor durumda bırakmak için Citgo'dan gelen parayı tamamen kesmesi halinde Rus petrol firması borçları için Venezuela'nın ABD'deki varlıklarına el koyabilir. Çünkü Citgo'nun yüzde 49,9'u PdVSA'in Rosneft'e olan borçlarına karşı teminat olarak gösteriliyor. Tabii ABD'nin buna göz yumması pek mümkün değil. Bu durumda şirketin ortaklaşa belirlenen bir firmaya satışı gündeme gelebilir. Guaido'nun yabancı şirketlere açılma kararlarını sabırsızlıkla bekleyen şirketlerin dört gözle olmasını umduğu gelişme ise tam olarak da bu...