Son dönemde anti-semitizm tartışmalarının hedefindeki ABD Temsilciler Meclisi'nin ilk başörtülü milletvekili İlhan Omar'la ilgili haberleri de dünya basınında gündem olmayı sürdürüyor.
middleeastmonitor'da çıkan bir makalede, ‘Kongre, Omar'ın sözlerini eleştirdi, ancak İsrail'in şiddeti konusunda sessiz kaldı' yorumunda bulunuldu.
Ray Hanania'nın kaleme aldığı ilgi çekici makelenin çevirisi şöyle:
KONGRE, FİLİSTİNLİ SİVİLLERİN
İSRAİL TARAFINDAN ÖLDÜRÜLMESİNİ
GÖRMEZDEN GELİYOR
ABD Kongre Başkanı, ilhan Omar'ın İsrail'in Amerikan siyasetini etkileme yönündeki eleştirisi gerçekten de benzersiz.
Ve bu tartışmayı gerçekten ahlaksız kılan şey, Omar'ın sözlerine odaklanması, ancak Filistinli sivillerin İsrail tarafından öldürülmesini ve baskı altına alınmasını görmezden gelmesi.
Minnesota Kongre Üyesi İlhan Omar, son birkaç hafta boyunca İsrail politikalarına siyasi destek karşılığında İsrail yanlısı Siyasi Eylem Komitelerinden (PAC) para alan Kongre üyelerini eleştirmekle suçlandı. Omar ayrıca, pek çok İsrail yanlısı eylemci ve politikacının, yabancı bir ülke olan İsrail'e ABD'den daha fazla bağlılık gösterme eğiliminin altını çizdi.
Neredeyse yarım asırdır bir gazeteci olarak, PAC'lerin kongre üyelerine ve kadınlara özellikle oylarını etkilemek için milyonlarca bağışta bulunduğunu biliyorum. Öyleyse neden Omar'ın yabancı bir ülkenin destekçileri olan İsrail'in bağışlarını eleştiren eleştirisi, neden Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tarafından şiddetle “ semitik bir asker ” olarak kınadı? Bu quid-pro-quo: kelimenin tam anlamıyla, “bir şey için bir şey”. Latin'den ABD'nin siyasetine çevrildi, “Sen sırtımı kaşıdın, ben de seninkini kaşıyacağım”.
Daha önce de yazdığım gibi; İsrail yanlısı aktivistler ve Kongre üyeleri, PAC bağışlarıyla “satın aldıkları kadınlar”, Yahudilerin ırkçı nefretini bastırmaya çalışmaktan ziyade, politik bir bludgeon'a (coplamaya) dönüştürdüler.
İlhan Omar, İsrail'in çıkarlarını ABD'nin çıkarlarından üstün tutan bazı Amerikalı politikacıların “sadakatini” meşru bir şekilde sorguladığında, yine “anti-Semitik” olarak kınadı . Yine de “sadakat”, İsrail'i destekleyen Amerikan politikacılarının bazılarına baktığımızda meşru bir kaygı. Örneğin eski Chicago Belediye Başkanı Rahm Emanuel'i ele alalım. Bir İsrail askeri üssünde gönüllü olarak görev yaptı, ancak Amerika'da benzer bir ipucu kullanma gereği duymadı. Filistinli bir Amerikalı olarak, Vietnam Savaşı sırasında ABD ordusunda görev yaptım , yabancı bir ülkenin ordusunda değil.
KONGRE İSRAİL ÇIKARLARINA
HİZMET EDİYOR
İsrail'i eleştirenlerin gündeme getirmesine izin verilmiyor. Amerikalıların eğitiminde bir rol oynamak yerine, ana akım ABD haber medyası, anti-Semitizmin silahlanmasında bir suç ortağı.
Şu anda Kongre, anti-Semitizmi, İsrail'in çıkarlarını ABD'nin çıkarlarına ve hem hukuk devleti hem de ahlakın üstüne çeken Amerikalıların yanlısı lobicilik ve İsrail'in çıkarlarını meşrulaştıran eleştirilere doğrudan bir cevap olarak gösterme kararı almayı düşünüyor .
İsrail için bu neden önemlidir? Kabul edelim ki, İsrail'in PAC bağışlarıyla elde ettiği siyasi etkiye meydan okuyan yalnızca bir avuç Kongre üyesi var. İsrail ve lobicileri onları görmezden gelebildiler; ancak Amerikan vatandaşlarının eleştirinin meşruiyetini anlamalarını engellemeleri gerektiğine inanmıyorlar. “Anti-Semitizm” iddiasını kullanmak, Amerikalıları gerçeğe körlemesine yardımcı olur; Çünkü bu şekilde şeytanlaştırılmasından korkuyorlar. Sonuçta, kim bir ırkçı olarak etiketlenmek ister?
AMERİKAN HALKI, KONGRE'NİN AKSİNE İSRAİL'İN
FİLİSTİN HALKINA YAPTIKLARINDAN RAHATSIZ
Dahası, bu çarpık, bükülmüş ulusal tartışma, ABD halkını İsrail'in yasadışı işgali altında yaşayan ezilen Filistinli sivillere gerçekte yaptıklarından rahatsız ediyor. Omar'a siyasi saldırı yapılırken İsrail, Müslüman ve Hristiyan Filistinlileri bu PAC bağışlarının aldığı cezasızlıkla vahşileştirmeye devam ediyor. İsrail, ana Amerikan Amerikan Hıristiyanlarının, Beytüllahim, Nasıra, Beit Sahur, Beit Jala ve Doğu Kudüs'te İsrail baskısı altında olan ortak dindarlarıyla empati kurmasını istemiyor.
İsrail yanlısı lobinin, Amerika'nın ana haberlerine egemen olan Omar'a saldırmasını bir de Amerika'da yaşayan Filistin İnsan Hakları aktivisti Iyad Burnat'ın, işgal altındaki Batı Yaka bölgesindeki Bil'de yaşayan insanların neler çektiğine dair kamuoyu bilincini artırmak için çalışmalara göz atalım.
45 yaşındaki Burnat'ın, Bil'de yaşayan Filistinlileri İsrail'in bastırmak istediğini, ana akım medya ile bazı ABD Kongre üyelerinin İsrail yanlısı PAC'den para alan kadınları görmezden gelmek ya da marjinalleştirmek istediklerini anlatan çok güçlü bir hikayesi var.
BİL'DE YAŞAŞAYAN FİLİSTİNLİLERİN ÖYKÜSÜ
Bu hikayenin ismi: Bil'in “Filistinli David ve İsrail Goliath” hikayesi. 2005 yılında, İsrail'in 8 metre yüksekliğindeki ördüğü Apartheid Duvarı (Irk ayrımı Duvarı). Bu ırkçı duvar neredeyse tüm çiftçileri, tarım arazilerinin yüzde 60'ından ayırarak Bil'in yolunda ilerlemeye başladı. Duvarın örülmesiyle birlikte çiftçilerin geçimlerine büyük sekte vuruldu.
Burnat ve diğerlerinin öncülüğünde, Filistinli Bil halkının başarılı eylemleriyle İsrail'i Duvarı yıkmaya ve diğer alanlara yönlendirmeye zorladı. Burnat, bu küçük zaferin İsrail askerlerinin köy sakinlerini cezalandırmaktan kişisel memnuniyet duymalarına yol açtığını açıkladı. Köylülerin protestoları, yakındaki yasadışı Yahudi yerleşimlerinin toprak çalınmasına karşı devam ettikçe, İsrail baskısı daha da kötüleşti.
Burnat her tarafın şiddetine karşı çıkıyor;
Her türlü şiddete karşı olduğunu açıklayan Burnat, “ İsrail'in işgali altındaki Bil'de her şey zamanla daha da kötüye gidiyor. Topraklara el koyuyorlar, insanların hayatlarını mahvediyorlar. Zeytin ağaçlarımızı ve geçim kaynaklarımızı mahvediyorlar. İnsanları evlerinden çıkmakla, yıkmakla zorluyorlar ” dedi.
5 KIRIK KAMERE FİLMİ
OSCAR'A ADAY GÖSTERİLDİ
Burnat'a göre, Bil'in işgal karşıtı eylemcileri, İsrail'in dikkat dağıtıcı propagandasının ve medyanın önyargılarının üzerinde durmak için mücadelelerine dikkat çekmek için özgürleştirici olmaları gerektiğinin farkındalar. 2009'da köylüler, İsrail güvenlik güçlerinin saldırılarını protesto etmek için kendilerini zeytin ağaçlarına bağlayarak, Hollywood filmi Avatar'ı taklit ettiler. 2012'de keskin bir fotoğrafçı olan Burnat'ın kardeşi Emad, kendisini sessizleştirmek için kamera ekipmanlarını sürekli olarak tahrip eden İsrailli askerler hakkında bir belgesel hazırladı. ‘5 Kırık Kamera' filmi, 2013 yılında Oscar'a aday gösterildi.
Bil'in sakinleri, protestoları için yüksek bir bedel öderler. Burnat, bana İsrail askerlerinin bir zamanlar duvara karşı barışçıl bir protesto gösterisinden sonra onu yakaladığını söyledi. Onu uzak bir yere sürdüler ve defalarca kaburgalarını kırarak dövdü. “Beni hedeflediler ve sonra bana saldırdılar” diye hatırladı. “Herhangi bir soru sormadan beni dövmeye başladılar. Ellerimi bağladılar. Gözlerimi acı biber spreyi ile püskürttüler ve daha da acı verici hale getirmek için onları ıslak bir bezle kapladılar. Yaralarımı kaza gibi göstermeye çalıştılar. Beni öldürmeye çalıştılar. İsrailliler, onu bir başka Filistinli tarafından bulunduğunu ve hastaneye götürürken yolun kenarına attını söylediler..
İKİ OĞLUNDAN BİRİNİ İSRAİL
ASKERLERİ CANLI MÜHİMAT İLE VURDU
Iyad Burnat, İsraillilerin, köy protestocularına baskı yapmak için Bil'in çocuklarını da hedef aldığına inanıyor. Temmuz 2014'te, iki oğlunu komşu bir kasabada bıraktı. İsrail askerleri eve geldiğinde birimin komutanı silahını hedefledi ve iki oglundan biri olan Majd'ı vurdu. Burnat, “Beni de vurabilirlerdi. Oğlumu canlı mühimmatla vurdu; çünkü, bizi her an ve her yerde alabileceği mesajını göndermek istiyorlardı” dedi.
Bütün bunlara rağmen, İsrail askerleri ve silahlı yerleşimcilerden gelen sürekli şiddete verilen cevabın şiddet değil, eğitim olduğunu söylüyor. “Çocuklarımızı, özgürlüğümüz için güçlü sesler haline gelmeleri için eğitmeliyiz. İsraillilerin korktuğu şey bu.”
Burnat, oğlunun koleje gitmesine yardımcı olmak ve para toplamak için bir GoFundMe sayfası hazırladı ve Bil'in'deki tüm çocuklar için daha büyük bir fon oluşturmak için sponsor bulmak üzere bu hafta ABD'yi gidiyor.
Benim sorduğum soru, eğer Ihlan Omar'ın eleştirmenleri, İsrail yanlısı lobinin faaliyetleri ve siyasi bağışları gibi meseleler hakkında meşru sorular toplamak için anti-Semitik olduğunu iddia ederse, bu eleştirmenlerin desteklediği İsrail askerleri hakkında ne söylüyorlar? ve kasıtlı olarak, çocuklar da dahil olmak üzere, canlı mühimmatla sivilleri kim vurdu? Elbette Kongre'nin Omar'ı eleştirmesinin nedeni de bu; Üyeleri, Amerikan halkını karanlıkta, Filistin'de yürürlükte olan gerçek PAC katkısı hakkında, bu etkili PAC katkılarının arkasındaki devlet: İsrail Devleti'ni tutmak istiyor.
