Dolar

32,5678

Euro

34,9339

Altın

2.426,63

Bist

9.722,09

'Sinema, atom bombasından daha tesirli bir silahtır!'

Akşam Gazetesi yazarı Bedir Acar bugünkü yazısında sinema ile yapılan propagandanın tehlikesine dikkat çekti.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-07-17 18:19:09

'Sinema, atom bombasından daha tesirli bir silahtır!'

İşte Bedir Acar'ın o yazısı:

Alev Alatlı'nın 'Suç Ortağı Hollywood' kitabını okuyorum.

'Hollywood'u Kapattığım Gün!' adıyla ilk kez 2013 yılında (Everest'ten) çıkan kitap, bu kez Turkuvaz'dan okuruna ulaştı.

Türk cumhuriyetlerinden bir yönetmenin cümlesidir; 'sinema atom bombasından daha tesirli bir silahtır!'

Eğer öyleyse, dünyada, bu silahın en yoğun biçimde üretildiği 'fabrika' Hollywood'tur.

Akıl almaz yüksek bütçeli filmler üreten bu fabrika, aynı zamanda Amerikan mitini yaratan bir numaralı suç ortağıdır ve Hollywood asla 'patronsuz', 'bağımsız' bir fabrika değildir.

Politikacılarla, iş adamlarıyla, orduyla, istihbarat teşkilatlarıyla birlikte hareket ediyor, (Alev Alatlı'nın deyimiyle) olan biteni onların istekleri ve çıkarları doğrultusunda sunarak tahrip edebiliyor, önce kendi halkını, sonra da dünyayı kandırabiliyordu.

Üstelik, kahramanlar, korkaklar, teröristler, hainler saptayabiliyor ve dünyanın ekranda gördüklerine inanmasını sağlayan bir trans hali sağlayabiliyordu.

Yine Alev Alatlı'nın cümleleriyle devam edecek olursak, işin en acıklı yanı, bizim gibi ülkelerde yaşayanlar da dahil olmak üzere, dünya entelijansiyasının önemli bir kısmı bu oyunu yutuyor, Hollywood'a asla hak etmediği bir huşu ile yaklaşıyordu.

Bir bakıyordunuz Amerikan sinemasının Oscar ödülleri çarşaf çarşaf bizim gazetelere haber oluyor, kırmızı halıda boy gösteren moda ikonları harikalar diyarına (ABD'ye) olan hayranlığımızı körüklüyor, hepsinden öte de Amerika'nın dünyanın en zeki, en akıllı ve yenilmez gücü olduğuna dair bir inanç perçinleniyordu.

Bu inancın bütün dünyayı örümcek ağı gibi sarması için çok emek verildi, çok para döküldü elbette.

Alet Alatlı'nın kitabı, Amerikan tarihine damga vuran (ve tabi dünyayı etkileyen) olaylar, kişiler ve kurumların günahlarından nasıl arındırılmış ve damıtılmış biçimde Hollywood filmleriyle vaftiz edilip, kitlelere 'makbul mamül' olarak pazarlandığını gözler önüne seriyor.

Hollywood filmlerinin ve ikonlarının hayatımıza etkilerini, bir olayın gerçekteki hikayesiyle, Hollywood 'un tezgahından geçtikten sonraki 'karartılmış, tahrif edilmiş' halini görmek gerçekten iç acıtıcı, bir o kadar da aldanmışlık hissiyle sarıp sarmalıyor okuru.

Sadece sinema değil, 'massmedia' denilen topyekün kitle iletişim araçlarıyla minareyi çalanların hazırladıkları kılıfa dikkat çekiyor Alatlı bu emek mahsulü kitapta.

Film karelerinden, senaryolardan, gerçek hayattan, politikacı pozlarından, eğlence ve sanat dünyasının ikonik imajlarından yola çıkarak, Hollywood yapımı alternatif bir Amerikan tarihi (ve dünyaya etkilerini) okumaya hazır olun.

Cambazların elinde beyazperdenin nasıl bir sihirli değneğe, yalan makinasına dönüştüğünü görmek için sinemasever olmaya da gerek yok.

Zira, Amerikan sinemasının, yahut adına Hollywood denilen atom bombasının zehirli etkilerine, öyle ya da böyle, hepimiz maruz kalıyoruz.

İnanmıyorsanız, oynasın diye çocuklarımızın eline tutuşturduğumuz sevimli ayıcık 'Teddy Bear'ın ortaya çıkış ve 'kullanılış' hikayelerini 'Suç Ortağı Hollywood'da okuyarak işe başlayabilirsiniz.

Haber Ara