Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Yemen'de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki nüfuz mücadelesi, doğu vilayetlerinde tehlikeli bir boyuta ulaştı. Suudi medyasının "çözüm yakın" havası estirmesine rağmen, sahadaki gerçekler krizin derinleştiğini gösteriyor. BAE destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK), Riyad'ın "ulusal güvenlik meselesi" olarak gördüğü Hadramut ve el-Mehra'dan çekilmeyi reddederken, bölgeye "kaçakçılıkla mücadele" adı altında yeni askeri takviyeler gönderdi. Aden'de yapılan görüşmelerden sonuç çıkmaması, iki müttefik ülke arasındaki rekabetin yerel vekiller üzerinden sertleştiğini kanıtlıyor.
"Geri Adım Yok, Takviye Var"
Aden'deki müzakere masasında ve Hadramut çölünde yaşanan gelişmeler, krizin boyutlarını ortaya koyuyor:
Çekilmeyi Reddettiler Suudi Arabistan ve BAE heyeti, GGK güçlerinin doğu vilayetlerinden çekilmesi için mekanizmalar belirlemek üzere Aden'e gitti. Ancak AFP'ye konuşan GGK'li bir yetkili, liderliğin sahada elde ettiği kazanımlardan geri adım atmaya niyeti olmadığını vurguladı. Heyet, somut bir ilerleme sağlayamadan ülkelerine döndü.
"Kaçakçılık" Kılıfı ve Askeri Yığınak GGK, bölgedeki varlığını meşrulaştırmak için "kaçakçılık faaliyetlerini durdurma" argümanını kullanıyor. Yerel kaynaklar, konseyin bu bahaneyle doğu bölgelerine büyük askeri konvoylar sevk ettiğini doğruladı.
Amaka Güçleri Çekildi, Kalkan Geldi Sahada ilginç bir hareketlilik de yaşandı. Başkanlık Konseyi üyesi Ebu Zara el-Muharrami liderliğindeki Amaka güçleri; Hadramut Vadisi'ndeki Haşaa, Haşm el-Ayn ve el-Vahd bölgelerindeki mevzilerini Suudi Arabistan'ın finanse ettiği Vatan Kalkanı (Dera el-Vatan) güçlerine devretti.
"Gerilimi Düşürme" Uzlaşısı Müzakereler tıkanmış olsa da, GGK Sözcüsü Enver et-Temimi, Arap Koalisyonu heyetiyle "gerilimi tırmandırmama" konusunda uzlaşıldığını ve atmosferin olumlu olduğunu belirtti. Taraflar, şimdilik çatışmayı dondurarak iletişim kanallarını açık tutma kararı aldı.
Riyad'ın "İçerden Çökertme" Stratejisi ve Riyad-2 Anlaşması
Yemen'in doğusundaki bu satranç oyunu, sadece yerel bir iktidar kavgası değil, Körfez'in iki devinin stratejik bilek güreşidir.
İki Ucu Keskin Kılıç: GGK'nin Çıkmazı
Güney Geçiş Konseyi zor bir denklemle karşı karşıya:
Geri Çekilirse: Kendi tabanında büyük bir itibar kaybı yaşayacak ve "bağımsız güney" iddiası zedelenecek.
Direnirse: Finansal ve askeri olarak baş edemeyeceği Suudi Arabistan ile doğrudan çatışma riskini göze alacak. BAE desteği olsa da, Riyad'ın gazabı GGK için yıkıcı olabilir.
Riyad'ın Stratejisi: "Sızma ve Yerelleştirme"
Suudi Arabistan, GGK'nin emrivakisini kabul etmiyor ancak doğrudan savaşmak yerine daha sofistike yöntemler deniyor:
İçerden Bölme: Riyad, GGK ile ittifak halindeki güney oluşumlarının içine sızarak yapıyı içeriden zayıflatmaya çalışıyor.
Vatan Kalkanı Kartı: Suudi Arabistan, kendi kurduğu "Vatan Kalkanı" güçlerini Hadramut ve Mehra'ya yerleştirerek GGK'yi dengelemeyi hedefliyor.
Olası Çözüm: "Yerel Güç" Formülü
Müzakere masasında tartışılan en makul senaryo, operasyon sahasının yeniden paylaştırılmasıdır.
Formül: Hadramut Vadisi ve Çölü'ndeki güvenlik güçlerinin, dışarıdan (Aden veya Dali'den) gelen GGK unsurları yerine, sadece "vilayet halkından" (Hadramiye Seçkinleri vb.) oluşması. Bu sayede hem GGK'nin "güney kontrolü" tezi kısmen korunur hem de Riyad'ın "yabancı unsur istemiyoruz" talebi karşılanmış olur.
Ufukta "Riyad-2" Anlaşması Var
Mevcut kaosun sürdürülebilir olmadığını gören taraflar, yeni bir siyasi çerçeve üzerinde çalışıyor.
Yeni Pakt: Medyada "Riyad-2" olarak adlandırılan bu yeni anlaşma, "meşru" hükümet ile GGK arasındaki güç paylaşımını revize edecek.
Kaybedenler Kulübü: Bu sürecin en büyük kaybedeni, Suudi Arabistan'ın eskiden müttefiki olan ancak şimdi hem BAE hem de GGK tarafından tasfiye edilen Islah Partisi (Müslüman Kardeşler'in Yemen kolu) olmaya devam ediyor.