Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

“Yalancı Paşinyan zor durumda”

Analist Tural Tagiyev, “Şu anda Erivan'daki tüm fırsatlar savaşa yöneliktir ve silah, yiyecek, ilaç ve hatta askeri üniforma bile yoktur. Başbakan Paşinyan, Facebook'ta canlı olarak yalvararak kendisini ve ülkesini felaketten kurtarabileceğine inanıyor “ dedi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-10-09 08:25:38

“Yalancı Paşinyan zor durumda”

Azerbaycanlı analist Tural Tagiyev, “Şu anda Erivan'daki tüm fırsatlar savaşa yöneliktir ve silah, yiyecek, ilaç ve hatta askeri üniforma bile yoktur. Başbakan Paşinyan, Facebook'ta canlı olarak yalvararak kendisini ve ülkesini felaketten kurtarabileceğine inanıyor “ dedi.

Tagiyev'in, “Yalancı Nikol, mağlup ordu ve ekonomik çöküş” başlıklı analiz haberi şöyle:

Ermenistan'ın uzun yıllardır ekonomik zorluklarla boğuşan Azerbaycan'a karşı savaşı bu ülkedeki durumu daha da kötüleştiriyor. Ekonomik ve sosyal potansiyeli çok düşük olan Kafkasya'nın en zayıf ülkesinde, siyasi iktidarın değişmesinden sonra her şeyin yerine oturması bekleniyor ama süreç tam tersini gösterdi. Başbakan Nikol Paşinyan'ın sözlerini yerine getirmek yerine ölümcül bir savaşa karışması Ermeni halkını tam anlamıyla felakete sürüklüyor.

İşgalci ülkenin temel ekonomik dayanaklarından birinin yurtdışındaki Ermeni diaspora örgütleri olduğu bir sır değil. Son zamanlarda, mevcut hükümetin diaspora örgütleriyle ilişkileri soğuktu. SOROS pahasına iktidara gelen Paşinyan, başlıca Ermeni propaganda makinelerinden ve ekonomik ayaklarından biri olan diaspora ile ilişkilerini keskin bir şekilde kopardı. 27 Eylül'de başlayan savaş sırasında Nicole'ün yurtdışında yaşayan Ermenilere ve diaspora örgütlerine yaptığı yardım çağrıları, Erivan'ın zayıf bir konumda olduğunu gösterdi. Ancak Paşinyan'ın popülist konuşmalarının hiçbir etkisi olmadı. Sıradan Ermeniler, ülkenin yok edildiğini ve Nikol'un sahte sözlerle onları aldatmaya çalıştığını anlamaya başlıyor. Ermeni diasporası da verdiği sözleri tutmayan sakallı başbakandan yüz çevirdi ve bir an önce hükümet değişikliğini istiyor.

Ermenistan'daki zorlu ekonomik durumun nedenlerinden biri yabancı şirketlerin ayrılmasıdır. Bugün Ermenistan'ın ana müttefiklerinden biri olan Rus şirketleri bile işgalci ülkeye sırtını dönüyor. Ülke ekonomisi çöküşün eşiğinde. İşsizlik, açlık ve yoksulluk Ermenileri ülkeden kaçmaya zorluyor. Yerde kalanlar, yıllar içinde biriken sorunların girdabında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tüm bu zorlukların arka planı karşısında, COVID-19 salgını bugün Ermenistan'ın gerçeklerini bir kez daha ortaya çıkardı.

Paşinyan, Karabağ meselesini müzakere aşamasından aktif savaş turuna taşıyan Ermenistan'ın en başarısız liderlerinden biridir. Ülkesi, koronavirüs pandemisinden dünyanın en kötü etkilenen ülkelerinden biri. Ermenistan'da koronavirüs enfeksiyonunun yayılmaya devam etmesi tesadüf değil, günlük enfeksiyon ve ölümlerin sayısının sürekli artması. Hastaneler hasta kabul edemez. Ülkede ciddi bir doktor ve ilaç sıkıntısı var. Salgından etkilenen insanlara yardım etmek yerine, devlet kaderine bırakılıyor. Hem ekonomik kriz hem de epidemiyolojik durumun kötüleşmesi dayanılmaz hale geldi. Virüsün ekonomi üzerindeki etkisini karşılaştırırsak şunu görürüz: pandemi sırasında Azerbaycan'ın gayri safi yurtiçi hasılası yüzde 3.7, Ermenistan ekonomisi ise yüzde 6 düştü.

İşgalci ülkenin sosyo-ekonomik ve insani çöküşün eşiğinde olan mevcut felaketinin temel nedeni çözülmemiş Dağlık Karabağ sorunu ve Azerbaycan'ın bu yönde izlediği başarılı politika. Bugün Erivan'ın karşı karşıya olduğu ekonomik çöküş, Ermenistan'ın Milli Lider Haydar Aliyev tarafından yıllar önce başlatılan ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in devam ettirdiği tecrit politikasının bir sonucudur.

Güney Kafkasya'da önemli bir oyuncu haline gelen Azerbaycan'ın aksine, Ermenistan bölgesel projelerin dışında kaldı. Uzun yıllar ülkemiz uluslararası ekonomik kuruluşların raporlarında üst sıralarda yer alsa da, Ermenistan çok düşük gelirli, sadece bağışlarla yaşayan bir ülke olarak nitelendirildi. Azerbaycan'ın devlet bütçesinin 2020 yılı gelirlerinin 15 milyar dolar olduğu unutulmamalıdır. Ermenistan'da bu rakam sadece 3,9 milyar. Buna ek olarak, Azerbaycan stratejik döviz rezervleri açısından sürekli olarak Ermenistan'ın gerisinde kalıyor. Böylece ülkenin stratejik döviz rezervleri 51 milyar doları buluyor. Ermenistan'da rakam sadece 2,6 milyar dolar.

Bölgede bir dilenci haline gelen Ermenistan, yabancı bağışlara bel bağlamak zorunda kaldı. Resmi istatistiklere göre Ermeniler, yabancı bağışçılar tarafından hibe için ayrılan kotanın yüzde 70'ini oluşturuyor.

Enerji sektöründeki karşılaştırmalar da Ermenistan'ın çok geride olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Ermenistan, Rusya ve İran'a olan gaz ve enerji borçlarını ödeyemiyor ve hatta Erivan bile gaz borçları nedeniyle meyve ve başka ürünler sunuyor. Bu arada, Ermenistan'a gaz tedariği, Rus Gazprom şirketinin bir yan kuruluşu olan Gazprom-Ermenistan'ın elinde. Bu şirket Ermenistan'ın önde gelen elektrik tedarikçisidir.

İlginçtir ki, yılın başından bu yana Rusya, Avrupa'ya 80 dolara satılan gazın fiyatında Ermenistan'a herhangi bir taviz vermedi. Kısacası bugünkü istatistikler, Ermenistan ekonomisindeki bozulmanın, Azerbaycan'ın ülkeyi bölgesel süreçlerden soyutlamasının bir sonucu olduğunu ve bu politikanın savaş sırasında tamamen ortaya çıktığını göstermektedir.

Yoksul ülke, savaş tehdidi ve Paşinyan'nın yalvarması

Ekonomisi sıfıra yakın olan Ermenistan'ın Azerbaycan gibi güçlü bir ülke ile savaş halinde olması çok saçma. Azerbaycan ordusu tarafından ezici darbelere maruz kalan Ermenistan son 10 gündür ağır kayıplar verdi. Azerbaycan askerlerine karşı koyamayan Ermeni askerler, muharebe mevzileri oluşturup kaçarak kaçmaya çalışıyor. Şu anda Erivan'daki tüm fırsatlar savaşa yöneliktir ve silah, yiyecek, ilaç ve hatta askeri üniforma bile yoktur. Paşinyan, Facebook'ta canlı olarak yalvararak kendisini ve ülkesini felaketten kurtarabileceğine inanıyor ...

Başka bir noktaya odaklanalım. Bugün Ermenistan'ın sadece 2,9 milyonluk toplam nüfusu karşısında Azerbaycan'ın güncel istatistikleri 10 milyon 100 bin kişiye ulaşıyor. Kuşkusuz, yukarıda belirtilen ekonomik göstergelerin yanı sıra, demografik kaynaklar da bugün askeri operasyonların yürütülmesinde stratejik öneme sahiptir. Ordudaki asker sayılarını karşılaştırdığımızda şu resim ortaya çıkıyor: Azerbaycan Ordusu'ndaki toplam asker sayısı 426.000 (aktif personel 126.000) iken, Ermenistan'da bunların sayısı sadece 245.000 (45.000 aktif asker). Azerbaycan'dan farklı olarak, işgalci ülkede farklı ülkelerden paralı askerlerin ve terörist grupların katılımını vurgulamak gerekiyor. Ermeni yetkililer askerlik hizmetinden kaçan paralı askerlerin yerini almaya çalışıyor. Suriye, Libya ve diğer ülkelerden paralı terörist grupların Karabağ'da Azerbaycan ordusuna karşı savaştığına dair yeterli kanıt var.

Azerbaycan'ın askeri üstünlüğü

Elbette Ermenistan'ın ekonomik çöküşünün askeri bütçeye doğrudan etkisi var. İstatistiklere göre Azerbaycan'a karşı savaşı kışkırtan Ermenistan'ın askeri bütçesi, Azerbaycan'ınkiyle kıyaslanamayacak kadar düşüktür. Sadece içinde bulunduğumuz yılın rakamlarından bahsedecek olursak, Ermenistan'ın askeri bütçesi 625 milyon dolardı, Azerbaycan'ın 2020 askeri bütçesinin arka planına karşın 2.4 milyar dolardı.

Ayrıca uluslararası askeri örgütlerin araştırması da Azerbaycan'ın üstünlüğünü açıkça göstermektedir. Global Fire Power tarafından 2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Azerbaycan Ordusu 138 ülkenin silahlı kuvvetleri sıralamasında 64. sırada, Ermenistan ise 111. sırada yer alıyor. Ülkemizin yoğun çatışmaların yaşandığı cephe hattında Ermenistan'dan üstün olmasının bir diğer nedeni ise Azerbaycan Ordusu'nun cephaneliğindeki askeri teçhizat ve mühimmat ile insansız hava araçlarının büyük bir kısmının yerel sanayi ürünü olmasıdır. Ermeni ordusunun aksine, Azerbaycan'ın yakıt ve madeni yağları yerel olarak tedarik edilmektedir.

4 günde 1,2 milyar dolar zarar

Görünüşe göre şu anda savaşlarda ağır kayıplarla karşı karşıya olan Ermeni ordusunun bir dizi nakavttan kurtulamamasının sebeplerinden biri de bu. Kaba tahminlere göre, savaşın ilk 4 gününde ordumuzun isabetli saldırıları sonucunda Ermenistan'ın askeri teçhizatı ve 1,2 milyar dolarlık mühimmatı imha edildi.

Nitekim tüm bu gerçekler, savaşlardaki yenilginin temelinde, işgalci ülkenin ağır ekonomik ve sosyal sorunların pençesindeki işgali, Azerbaycan'ın uzun süredir devam eden tecrit politikası olduğunu göstermektedir. Bölgede lider bir güç haline gelen Azerbaycan'ın devam eden savaştaki başarısı, doğru askeri-ekonomik ve diplomatik politikanın sonucudur.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak verilmiştir. Bu makalede yer alan görüşler yazarına aittir.

Kaynak: Azvision.az

Haber Ara