Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
İsrail ve Hamas arasındaki iki yıllık savaşın en gerilimli ve umut dolu anlarından biri yaşanıyor: rehine takası resmen başladı. Hamas, Gazze'de tuttuğu İsrailli rehinelerin ilk grubunu Kızılhaç'a teslim etti. Takas, İsrail'de meydanlardan canlı yayınlarla büyük bir heyecanla izlenirken, serbest bırakılacak rehinelerin adları kamuoyuna duyuruldu. Bu insani gelişme, ABD'nin diplomatik baskısıyla gerçekleşen ve siyasi geleceği tartışmalı olan Trump Planı'nın ilk somut adımı olarak kayda geçti. ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu'daki büyük anlaşma zirvesi için bölgeye hareket ederken, kritik bir diplomatik itirafta bulunarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arabuluculuk çabalarına övgüler yağdırdı.
Takasın Dinamikleri ve Erdoğan'ın Kilit Rolü
Rehine takasının başlaması, Gazze'deki çatışmanın sona ermesi ve bölgede yeni bir siyasi mimarinin kurulması yolunda atılan en önemli adımı temsil ediyor. Ancak bu sürecin arka planında, hem siyasi zorlamalar hem de diplomatik denklemler yer alıyor.
Rehine Takasının Kapsamı ve İnsani Boyutu
Takas, Hamas'ın elindeki 20 İsrailli rehinenin tamamının gün içinde serbest bırakılması beklentisiyle başladı. İlk teslim edilen 7 rehine, Filistin bayraklarıyla donatılan Mısır sınırından geçerek İsrail helikopterlerine bindi ve sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi.
İsrail serbest bırakacağı 1.966 Filistinli tutuklunun tamamı İsrail hapishanelerindeki otobüslere bindi. Bu Filistinli tutuklular, 7 Ekim 2023 sonrası gözaltına alınan 1.700 Gazzeli ve 250'si müebbet hapis cezalı olmak üzere, toplamda 1.966 kişiden oluşuyor. Bu oranın büyüklüğü, İsrail'in rehinelerin hayatını kurtarma hedefine verdiği mutlak önceliği ve bu uğurda ödemeyi kabul ettiği siyasi bedeli göstermektedir.
Takasın İsrail'de meydanlardan canlı izlenmesi, 7 Ekim travmasının toplum üzerindeki etkisinin ne denli derin olduğunu ve rehinelerin dönüşünün ulusal bir rahatlama kaynağı olduğunu vurgulamaktadır.
Trump'ın Diplomatik Gündemi ve Erdoğan Faktörü
ABD Başkanı Donald Trump, rehine takasının başlamasıyla birlikte İsrail ve Mısır'ı kapsayan kritik bir Orta Doğu ziyaretine başladı. Bu ziyaret, sadece rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına almayı değil, aynı zamanda Trump Planı'nın bölgesel çapta meşruiyetini artırmayı hedefliyor.
Erdoğan'a Açık Övgü ve Rol Onayı: Trump'ın uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anlaşmaya katkısını övmesi, diplomatik açıdan büyük önem taşıyor. Trump, "Cumhurbaşkanı Erdoğan harikaydı," diyerek, Türkiye'nin arabuluculuk rolünü ve Hamas üzerindeki etkisini açıkça kabul etti. Trump'ın, Erdoğan için kullandığı "çok saygı duyulan biri" ve "çok güçlü bir milleti var" ifadeleri, Türkiye'nin arabuluculuk kanallarının ABD tarafından zorunlu bir jeopolitik araç olarak görüldüğünü kanıtlamaktadır.
Şarm El Şeyh Zirvesi: Trump'ın, aralarında Erdoğan'ın da olduğu 20 liderin katılacağı Gazze Barış Anlaşması Zirvesi için Şarm El Şeyh'e gitmesi, ABD'nin bu anlaşmaya verdiği bölgesel ağırlığı gösteriyor. Trump, bu zirve aracılığıyla planı sadece İsrail ve Hamas arasında değil, aynı zamanda Arap dünyasının katılımıyla uzun vadeli bir çözüm çerçevesine oturtmayı hedefliyor.
Siyasi Riskler ve Anlaşmanın Geleceği
Rehine takasının ilk adımları atılmış olsa da, anlaşmanın nihai başarısı hâlâ büyük risklerle karşı karşıyadır:
Netanyahu'nun İç Baskısı: Netanyahu, koalisyon ortaklarının hükümeti devirme tehdidine karşı bu takası gerçekleştirmek zorundaydı. Ancak takasın tamamlanmasının ardından, planın ikinci aşamasında yer alan Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze'nin geleceği gibi konularda aşırı sağcıların yeniden sert muhalefeti başlaması beklenmektedir.
Hamas'ın Kararlılığı: Hamas, rehineleri serbest bırakarak uluslararası baskıyı hafifletmiş olsa da, silah bırakma ve Gazze yönetimini uluslararası bir kurula devretme gibi varoluşsal talepleri kabul edip etmeyeceği belirsizliğini korumaktadır.
Bu takas, iki yıllık savaşın ardından bir ateşkes için en büyük umut kapısını açmıştır, ancak asıl zorlu diplomatik mücadele, Trump'ın zirveden sonra bölgenin gelecekteki siyasi yapısını şekillendirme çabasıyla başlayacaktır.
Yorum Yap