Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
İsrail'e yönelik 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonunun ikinci yıldönümü, Birleşik Krallık'ta siyasi ve toplumsal gerilimi doruk noktasına taşıdı. Başbakan Keir Starmer, bu hassas günde planlanan Filistin yanlısı öğrenci protestolarına karşı adeta bir "yasak" çağrısı yaptı. The Times gazetesindeki makalesinde Starmer, bu eylemlerin "ülkemizin kimliği ile bağdaşmadığını" ve "başkalarına bu kadar az saygı göstermenin İngilizlere yakışmadığını" vurguladı. Bu sert açıklama, İngiliz hükümetinin, ifade özgürlüğü ile Yahudi toplumunun güvenliği arasındaki dengede ibreyi net bir şekilde güvenliğe kaydırdığını gösterdi.
Analiz: Antisemitizmle mücadelede radikal çağrı ve siyasi yankıları
Starmer'ın protestolara katılmama çağrısı, İşçi Partisi'nin geçmişteki antisemitizm sorunları nedeniyle üstlendiği güçlü liderlik rolünü pekiştirmeyi amaçlarken, aynı zamanda muhalefet kanadından da destek buldu.
- Protestoların “aşağılık bahane” olarak nitelendirilmesi
Starmer, protestocuların niyetlerine yönelik şok edici bir tespitte bulundu. 7 Ekim yıldönümünde protesto düzenlenmesinin, bazılarının bu durumu "İngiliz Yahudilerini hiçbir şekilde sorumlu olmadıkları bir şey için saldırmak için aşağılık bir bahane olarak kullandığını" gösterdiğini savundu.
Nefret söylemi suçlaması: Başbakan, sokaklarda "hiç tanımadıkları Yahudilerin, sorumlu olmadıkları bir şey için öldürülmesini isteyen insanlar" olduğunu belirterek, artan antisemitizm tehlikesine dikkat çekti. Starmer, ülkenin Yahudi toplumlarına zarar vermek isteyenlere karşı "her zaman dik ve birleşik" duracağını vurguladı.
Siyasi ortak durum: Starmer'ın çağrısı, Muhafazakâr lider Kemi Badenoch ve Gölge Adalet Bakanı Robert Jenrick tarafından da desteklendi. Badenoch, eylemlerin "nefret yürüyüşlerine dönüşen sözde 'protestolar'" olduğunu belirtirken, Jenrick de planlanan protestoları "utanç verici" olarak nitelendirdi.
- Üniversitelerdeki ifade özgürlüğü çatışması
Başbakan'ın bu keskin çağrısı, üniversitelerdeki ifade özgürlüğü sınırlarını yeniden tartışmaya açtı.
Üniversiteler Birleşik Krallık (Universities UK), her ne kadar üniversitelerin tartışmalı görüşlerin ifade edilebileceği yerler olduğunu belirtse de, protestocuların 7 Ekim'in hassas zamanlamasını dikkate almaları gerektiğini belirterek, bir nevi Başbakan'ın uyarısına katıldı.
- Güvenlik ve polis fonu talebi
Artan gerilim ve saldırılar, yerel güvenlik güçleri üzerindeki baskıyı ortaya çıkardı.
Fon baskısı: Greater Manchester'ın İşçi Partili belediye başkanı Andy Burnham, perşembe günü sinagoga yapılan saldırının ardından, hükümetten bölgedeki polislik hizmetleri için acil ek fon talebinde bulundu. Burnham, Greater Manchester Polisi'nin "sürekli baskı altında" olduğunu ve Londra dışındaki en büyük Yahudi topluluğuna hizmet vermelerine rağmen, Londra'daki polisin (Met) aldığı "olağanüstü fonlamayı almadıklarını" dile getirdi.
Başbakan Starmer'ın 7 Ekim yıldönümü protestolarına yönelik bu net ve sert karşı çıkışı, Birleşik Krallık hükümetinin ulusal güvenlik ve Yahudi topluluğunun korunmasına verdiği önceliği açıkça göstermektedir. Bu, Birleşik Krallık'ın Filistin yanlısı eylemlere karşı politik tutumunun son iki yılda ne kadar sertleştiğinin en çarpıcı kanıtıdır.
Yorum Yap