Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
İsrail ordusunun Gazze kentinde Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları komutanlarından Raid Saad'a düzenlediği suikast, ABD-İsrail ilişkilerinde son dönemin en büyük krizini tetikledi. Axios ve Yedioth Ahronot gibi kaynaklara yansıyan bilgilere göre, ateşkesin garantörü konumundaki Trump yönetimi, Netanyahu'nun bu hamlesini "ihanet" olarak algıladı. Beyaz Saray koridorlarında Netanyahu'ya yönelik küfürlü ifadelerin kullanıldığı iddia edilirken, ABD'li diplomatlar İsrail Başbakanı'nı bölgesel barışı ve Trump'ın arabuluculuk rolünü sabote etmekle suçluyor.
"Trump'ın İtibarıyla Oynama" Uyarısı
Washington'dan sızan bilgiler, krizin boyutunun "endişe" seviyesinden "öfke" seviyesine geçtiğini gösteriyor:
"Azarlama" ve Sert Mesaj Axios'a konuşan iki ABD'li yetkiliye göre, suikastın ardından Beyaz Saray, Netanyahu'ya doğrudan ve sert bir mesaj iletti:
Mesaj: "Eğer kendi itibarınızı zedelemek ve anlaşmalara uymadığınızı göstermek istiyorsanız buyurun; ama Gazze'deki anlaşmaya arabuluculuk eden Başkan Trump'ın itibarını zedelemenize izin vermeyeceğiz."
"Bıkmış" Ekip: Rubio, Witkoff ve Kushner Trump'ın yakın çevresi Netanyahu'nun uzlaşmaz tavrından yorulmuş durumda.
İsimler: ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Özel Temsilcü Steve Witkoff ve Damat Jared Kushner'in, İsrail Başbakanı'ndan "bıkmış vaziyette" oldukları ve Gazze konusundaki tavrından dolayı "kızgın" oldukları bildirildi.
Yedioth Ahronot İddiası: İsrail gazetesi, Saad suikastı emrinin bizzat Netanyahu tarafından verildiğinin anlaşılması üzerine Beyaz Saray yetkililerinin Netanyahu'ya "küfürler yağdırdığını" yazdı.
Bölgesel İzolasyon ve Abraham Anlaşmaları Tehdidi ABD'li yetkililer, Netanyahu'nun bölgedeki yalnızlığını yüzüne vurdu:
Sorgulama: "Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin neden onunla görüşmediğini ve Abraham Anlaşmalarından 5 yıl sonra neden hala BAE'ye davet edilmediğini kendisine sormalı."
Rest: ABD, Netanyahu gerilimi düşürmezse, Abraham Anlaşmalarını genişletmek için (Suudi Arabistan vb. ile normalleşme) çaba harcamayı bırakacağı tehdidinde bulundu ("Zamanımızı boşa harcamayacağız").
Suikastın Gerekçesi İsrail tarafı (Netanyahu ve Savunma Bakanı Katz), suikastın Gazze'nin güneyinde iki İsrail askerinin patlayıcıyla yaralanmasına misilleme olduğunu savundu. Hamas ise saldırının açık bir ateşkes ihlali olduğunu doğruladı.
Kişisel Marka ve Siyasi Beka Çatışması
Bu kriz, devletler arası bir anlaşmazlıktan ziyade, Donald Trump ile Binyamin Netanyahu arasındaki "kişisel ve siyasi çıkar çatışmasına" dönüşmüştür.
Trump İçin "İtibar" Her Şeydir
Trump'ın dış politikasının temeli, kendisinin "dünyanın en iyi müzakerecisi" olduğu imajına dayanır.
Sabotaj: Netanyahu'nun, Trump'ın garantörlüğünde yürüyen bir ateşkes sırasında suikast düzenlemesi, doğrudan Trump'ın otoritesine ve "sözünün geçerliliğine" bir saldırı olarak algılanmıştır. Trump için bu, politik bir hatadan öte, kişisel bir hakarettir. "Benim itibarımı zedeleme" uyarısı, Beyaz Saray'ın İsrail'in güvenliğinden çok Trump'ın markasını öncelediğini göstermektedir.
"Abraham Resti" ve ABD Desteğinin Sınırları
Haberdeki en kritik stratejik detay, ABD'nin "Abraham Anlaşmalarını genişletmeyi durdurma" tehdididir.
Koz: Netanyahu'nun en büyük siyasi hayali Suudi Arabistan ile normalleşmedir. ABD'li yetkililerin "Sen gerilimi düşürmezsen biz de senin için Arapları ikna etmeye çalışmayız" demesi, Netanyahu'yu en zayıf karnından vurmaktır. Ayrıca Batı Şeria'daki yerleşimci şiddetine yapılan vurgu, ABD'nin sabrının sadece Gazze ile sınırlı olmadığını, "provokasyon" istemediğini kanıtlıyor.
Netanyahu'nun "Zaman Kazanma" Oyunu
Netanyahu, Gazze'de savaşı sürdürerek ve "zafer" (suikastlar) peşinde koşarak iktidarını korumaya çalışıyor.
Risk: Ancak bu oyun, artık en büyük hamisi olan ABD yönetimini (Rubio ve Kushner gibi İsrail yanlısı isimleri bile) karşısına alma noktasına gelmiştir. Sisi ve BAE liderliğinin onu dışlaması, Netanyahu'nun "bölgesel parya" haline geldiğini, ABD desteği çekilirse tamamen yalnız kalacağını gösteriyor.
29 Aralık: Hesaplaşma Günü
29 Aralık'ta Florida'da yapılacak Trump-Netanyahu görüşmesi, bir "kutlama" değil, bir "hesap sorma" seansına dönüşecektir.
Beklenti: Trump'ın bu görüşmede Netanyahu'ya "Ya benim kurallarıma uyarsın ya da yalnız kalırsın" ültimatomunu vermesi muhtemeldir. Raid Saad suikastı, bu görüşmenin atmosferini şimdiden zehirlemiştir.