Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, göreve geldikten sonraki ilk resmî Türkiye ziyaretini 30 Ekim Perşembe günü gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da bir araya gelecek. Bu üst düzey temas, diplomatik ilişkilerde yeni ve pragmatik bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Görüşmelerin ana gündem maddelerini; ekonomi, güvenlik, göç yönetimi, savunma iş birliği ve dış politika oluşturacak. Ziyaretin temel amacı, Türkiye-Almanya İlişkilerinde Yeni Dönemin yol haritasını çizmek ve ortak stratejik çıkarları pekiştirmek.
Savunma, Göç ve Pragmatik Gerilim
Merz'in Ankara ziyareti, iki ülkenin çıkarlarının NATO ve AB çerçevesinde nasıl kesiştiğini ortaya koyarken, geleneksel siyasi gerilim alanlarının da korunduğunu gösteriyor.
Avrupa Savunması ve Eurofighter Diplomasisi
Ziyaretin en somut ve stratejik başlıkları savunma sanayii alanında yoğunlaşıyor. Almanya, Türkiye'yi sadece bir NATO müttefiki değil, aynı zamanda Avrupa savunma kapasitesini güçlendirmede kilit bir oyuncu olarak görüyor.
SAFE Programı ve Türkiye'nin Rolü: Görüşmelerin öne çıkan konusu, Avrupa'nın güvenlik kapasitesini artırmayı amaçlayan SAFE (Avrupa Güvenlik Eylemi) programı olacak. Almanya, bu programın AB ve NATO arasındaki savunma iş birliğini derinleştirmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye'nin katılımı, Avrupa'nın savunma üretim gücünü artıracağı gerekçesiyle olumlu değerlendirilse de, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin itirazları siyasi bir engel teşkil etmeye devam ediyor.
Eurofighter Anlaşması: Türkiye'nin uzun süredir gündeminde olan Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının alımıyla ilgili müzakerelerde sona yaklaşıldı. Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya'nın ortak olduğu proje kapsamında, yıl sonuna kadar anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Ankara'nın teslimat süresinin kısaltılması ve fiyat avantajı üzerindeki ısrarı, görüşmelerin "olumlu bir zeminde" ilerlediğini gösteriyor.
Göç Yönetimi ve Bölgesel Çatışmalar
Göç konusu, TÜRKİYE-ALMANYA İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEMin en kritik ve maliyetli başlıklarından biridir. Almanya, Türkiye ile yeni iş birliği modelleri kurarak göçmen kabulünü sınırlamayı hedefliyor.
Yeni Göç Modelleri: Almanya, sığınmacı kabulünü sınırlama ve geri gönderme süreçlerini hızlandırma politikası yürütürken, Türkiye ile göç yönetimi konusunda yeni iş birliği modellerini tartışmaya açacak. Bu, Ankara'ya hem mali hem de siyasi yükümlülükler getirecek yeni anlaşmaların sinyalidir.
İsrail ve Suriye Krizi: Liderler, İsrail-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi çabalarını ve Suriye'deki güvenlik durumunu ele alacak. Bu, Ankara'nın Gazze ve Suriye'deki diplomatik ağırlığının Berlin tarafından da resmen tanındığını gösteriyor.
AB İlişkileri ve Demokratik Standartlar
Almanya, Türkiye'yi stratejik ortak olarak vurgularken, geleneksel olarak AB için vazgeçilmez olan demokratik standartlar konusundaki beklentisini sürdürüyor.
Güçlendirme Mesajı: Alman Hükümet Sözcüsü, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin “güçlendirilmesi gerektiğini” ifade etti. Ancak bu güçlendirme, insan hakları, hukuk devleti ve basın özgürlüğü konularında Ankara'dan ilerleme beklentisine bağlı kalmaya devam ediyor. Bu, Türkiye-Almanya İlişkilerinde Yeni Dönemin siyasi ve hukuki koşullara rağmen pragmatizmi öncelediğini gösteren bir gerilim noktasıdır.