Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile ABD Başkanı Donald Trump, bugün Beyaz Saray'da Suudi Arabistan ve ABD arasında ‘stratejik savunma anlaşması' imzalayarak, 90 yılı aşkın süredir devam eden köklü tarihi bağları ve stratejik ortaklığı pekiştiren önemli bir adım attılar. Bu anlaşma, her iki tarafın bölgesel barış, güvenlik ve refahı destekleme konusundaki ortak taahhüdünü yansıtırken, Riyad ve Washington'ın bölgesel ve uluslararası zorluklarla mücadele etmek için birlikte çalışabileceği güvenlik ortakları olduğunu teyit etti. Zirve sırasında, ABD'nin Suudi Arabistan'a F-35 savaş uçakları satmayı kabul ettiği ve sivil nükleer enerji alanında da işbirliği için anlaşıldığı bildirildi.
Savunma Entegrasyonu ve Nükleer İşbirliğinin Çerçevesi
Zirveden çıkan stratejik savunma anlaşması, Riyad'ın İran'a karşı caydırıcılık yeteneklerini artırma ve teknolojik gücünü yükseltme hedeflerini doğrudan desteklemektedir.
Stratejik Savunma Anlaşması ve F-35 Satışı
Ortaklık ve Kapasite Gelişimi: Anlaşma, iki taraf arasında savunma kapasitelerinin geliştirilmesi ve entegrasyonunun yanı sıra, uzun vadeli savunma koordinasyonunun derinleştirilmesi, caydırıcılık kapasitelerinin artırılması ve hazırlık seviyesinin yükseltilmesini öngörüyor.
F-35 Onayı: Bir kaynak, ABD Başkanı Donald Trump'ın toplantı sırasında Suudi Arabistan'a F-35 savaş uçakları satmayı kabul ettiğini aktardı. Bu karar, Ortadoğu'daki askeri güç dengesini değiştirebilecek ve Suudi Arabistan'ın en gelişmiş hava gücü yeteneklerine erişimini sağlayacak en önemli somut kazanım olarak görülüyor.
Sivil Nükleer Enerji Anlaşması
NPT Uyumlu İşbirliği: Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, iki ülke sivil amaçlı nükleer enerji alanında anlaşmalar imzaladı ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) maddelerine uygun olarak yürütülecek bir ‘ortak bildiri' üzerinde anlaştı.
Finansal Temel: ABD yönetimi, bu anlaşmanın “onlarca yıl boyunca milyarlarca dolarlık iş birliğinin yasal temelini” oluşturacağını duyurdu. Bu, Riyad'ın enerji çeşitliliği ve bölgesel nükleer denge arayışında kritik bir ilerlemedir.
MBS'nin Washington ziyareti, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde stratejik ortaklığın sadece devam ettiğini değil, aynı zamanda caydırıcılık, teknoloji ve nükleer enerji gibi kritik alanlarda yeni zirvelere ulaştığını gösteren somut anlaşmalarla sonuçlanmıştır. F-35 satışının onaylanması ve sivil nükleer işbirliği, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030 hedefleri ve bölgesel güvenlik ihtiyaçları doğrultusunda ABD'den beklediği uzun vadeli garantileri aldığını teyit etmekte.