AHMED SHEBANİ
Trablus Savaşı sadece bir Libya meselesi değildir, çünkü modern Arap tarihinde belirleyici bir kilometre taşıdır. Yeni Arap Düzeni'nin doğuşunun savaşıdır.
Gerçekten de sadece Hafter'in paralı askerlerini yenmiyoruz, aynı zamanda Emirlik, Suudi ve Mısır rejimleri ve Fransız komplocularını da yeniyoruz.
Hem Doğu hem de Batı'dan kötülüğün güçleri, 17 Şubat Devrimi'ni yenmek için bir araya geldi, çünkü Libya'daki demokrasinin bir sonraki zaferinin otomatik olarak kapı komşumuz Mısır'ın zaferine yol açacağını biliyorlar, bu da tüm Eski Arap Düzeni'nin hızla çökmesine neden olur.
Kötü diktatörlükler, Trablus'u işgal etmenin ve devrimcileri mağlup etmenin kaçınılmaz bir sonuç olacağını düşünüyordu.
El-Mukhtar, Al-Sweihli ve Al-Baruni'nin neslinin cesareti ve kahramanlığı hakkında hiçbir şey bilmeyen askeri güçlerine güveniyorlardı.
Böylece, onların kötü planları, şu anda kapsamlı bir şekilde yenildikleri için başarıya ulaşamadı.
Biz Libyalılar, her Arap ülkesinde demokrasi hüküm sürene kadar dinlenmeyeceğimiz konusunda kararlıyız. Gerçekten de şehitlerimizin fedakarlıkları, yaralılarımızın acıları ve yaslılarımızın gözyaşları bundan daha azını hak etmez.
Açıkça görülüyor ki Arapların ve Türklerin kaderi sonsuza dek birdir. Bu yüzden demokrasiyi bir kez daha ispatlamak için Türk kanı Libya topraklarında dökülüyor. Dünya üzerinde bunu değiştirebilecek bir güç yoktur.
Kaynak: https://www.libyanexpress.com/
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak verilmiştir. Bu makalede yer alan görüşler yazarına aittir.
Çeviri: Feyza Akyıl