Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), adaylık başvurularından propaganda dönemine kadar tüm ayrıntıları duyururken, seçim yasakları da yürürlüğe girdi. Gözler şimdi, yarışa katılacak adaylar ve bu seçimlerin ülke siyasetinde yaratacağı etkiye çevrilmiş durumda.
Takvim Netleşti
YSK'nin açıkladığı takvime göre siyasi partilerin cumhurbaşkanı adaylarını belirlemeleri için son tarih 9 Eylül. Adaylık başvuruları 12 Eylül'de yapılacak ve aynı gün geçici aday listesi yayımlanacak. Kesin adaylar 21 Eylül'de belirlenecek, 22 Eylül'de kamuoyuna ilan edilecek.
Propaganda dönemi 23 Eylül'de başlayacak, 18 Ekim'de sona erecek. Seçimlerin ilk turu ise 19 Ekim'de gerçekleştirilecek.
Seçimlerde ilk turda adaylardan birinin %50+1 oy alması gerekiyor. Bu sağlanamazsa, en çok oy alan iki aday bir hafta içinde yapılacak ikinci turda yarışacak.
Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: Türkiye ile Uyumlu Aday
2020 seçimlerinde koltuğa oturan Ersin Tatar, yeniden adaylığını açıkladı. Tatar, Ankara ile güçlü ilişkileri, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kurduğu yakın bağ sayesinde “garantör Türkiye'nin adayı” olarak görülüyor.
Ancak Tatar'ın cumhurbaşkanlığı döneminde Kıbrıs sorununa dair müzakerelerde önemli bir ilerleme sağlanamadı. Federasyon tezinden uzaklaşıp “iki devletli çözüm” yaklaşımını ısrarla savunması, Türk tarafının masadaki esnekliğini daralttı. Eleştirmenler, Tatar'ın daha çok Ankara'nın çizgisine uyum sağladığını, yerel siyasette ise kitleleri mobilize etmekte zorlandığını savunuyor. Buna rağmen güçlü Türkiye desteği, onu yarışın en şanslı isimlerinden biri yapıyor.
Tufan Erhürman: Muhalefetin Ortak Umudu
Ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Tufan Erhürman, seçimlerin en iddialı isimlerinden biri. Akademik geçmişi ve hukukçu kimliğiyle öne çıkan Erhürman, 2018-2019 döneminde başbakanlık yaptı.
CTP tabanında güçlü bir desteğe sahip olsa da, seçimde başarılı olması için geniş bir ittifak kurması gerekiyor. Erhürman'ın en büyük avantajı, özellikle gençler ve kentli seçmen nezdinde “daha bağımsız, vizyoner ve çözüm odaklı” bir aday profili çizmesi. Ancak Türkiye ile uyum konusunda yaşanabilecek olası gerilimler, seçim kampanyasında karşısına çıkarılabilecek bir risk unsuru.
Mehmet Hasgüler: Akademik İmaj, Siyasette Sürpriz Olur mu?
Uluslararası ilişkiler alanında akademisyen olan Mehmet Hasgüler, bağımsız bir aday olarak seçimlere katılıyor. Siyasi deneyimi sınırlı olsa da, uzun yıllardır Kıbrıs sorunu üzerine yaptığı akademik çalışmalarla tanınıyor.
Hasgüler'in en büyük artısı, “yeni ve bağımsız bir ses” olarak kendisini konumlandırması. Ancak seçimlerde kitle desteği toplaması zor görünüyor. Yine de Hasgüler'in adaylığı, özellikle entelektüel çevrelerde ve genç seçmen arasında dikkat çekebilir.
Osman Zorba: Radikal Solun Adayı
Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) adayı Osman Zorba, seçim yarışına daha çok ideolojik bir mesaj vermek amacıyla katılıyor. KSP'nin sınırlı bir seçmen tabanı olsa da, seçimlerde sol ve bağımsız muhalefet kesiminde dikkat çekici söylemlerle gündeme gelebilir. Zorba'nın kazanma ihtimali yok denecek kadar az olsa da, kampanyasında dile getireceği sert eleştiriler, seçim atmosferini renklendirebilir.
Seçim Senaryoları: İkinci Tur Kaçınılmaz mı?
KKTC'de geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de ilk turda bir adayın salt çoğunluğu yakalaması zor görünüyor. En olası senaryo, Tatar ile Erhürman'ın ikinci turda karşı karşıya kalması.
Eğer Tatar ikinci tura kalırsa, Türkiye'nin açık desteğiyle muhafazakâr ve milliyetçi seçmenden güçlü destek alması bekleniyor.
Erhürman'ın ikinci tur şansı ise, merkez solun yanı sıra bağımsız seçmenleri ve gençleri mobilize etmesine bağlı olacak.
Hasgüler ve Zorba gibi adayların oyları düşük kalabilir; ancak bu adayların seçmen tabanı ikinci turda kritik bir rol oynayabilir.
Geçmişten Günümüze: Denktaş'tan Bugüne Cumhurbaşkanlığı
KKTC'nin siyasi tarihinde Cumhurbaşkanlığı makamı, sadece iç siyasetin değil aynı zamanda Kıbrıs sorununun da ana aktörü oldu.
Rauf Denktaş (1985-2005): Kurucu Cumhurbaşkanı olarak 20 yıl görev yaptı, federasyon görüşmelerinde Türk tarafının lideriydi.
Mehmet Ali Talat (2005-2010): Çözüm sürecine inancı yüksek, AB perspektifli bir liderlik sundu.
Derviş Eroğlu (2010-2015): Ulusal Birlik Partisi'nin güçlü ismi, Denktaş çizgisini sürdürdü.
Mustafa Akıncı (2015-2020): Bağımsız aday, iki toplumlu çözümü ve federasyonu savundu.
Ersin Tatar (2020- …): İki devletli çözüm söylemiyle Türkiye'nin desteğiyle seçildi.
Bu tarihsel süreç, her seçimde cumhurbaşkanlığı makamının Kıbrıs müzakerelerindeki ana belirleyici olduğunu gösteriyor.
Yorum Yap