Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Ma'ariv'de yayımlanan çarpıcı bir analiz, 7 Ekim 2023'te yaşanan askeri hezimetin kökenlerinin çok daha eskiye, tam dokuz yıl öncesine dayandığını ortaya koydu. Askeri analist Avi Aşkenazi, İsrail'in zafer sarhoşluğu içinde kurduğu yanıltıcı bir üstünlük mitinin, Hamas'ın stratejik yeniden yapılanması karşısında nasıl çöktüğünü gözler önüne serdi. 2014'teki Gazze operasyonundan itibaren İsrail, kendisini caydırıcı ve yenilmez bir güç olarak görme yanılsamasına kapılırken, karşısındaki tehdidin boyutunu küçümseyerek tarihinin en büyük askeri ve ahlaki krizine sürüklendi.
Yenilgi Tarihinin İzleri ve Kibrin Sonucu
Bu kapsamlı analiz, İsrail'in yaşadığı yenilginin sadece askeri ya da istihbaratla ilgili değil, aynı zamanda devletin yönetim anlayışındaki bir eksiklikten kaynaklandığını ortaya koyuyor.
Yenilgi Tarihi: İsrail, 2014'te Hamas'a karşı zafer kazandığını iddia etti, Hamas'ın aslında "caydırıldığını" ve İsrail'in hava saldırılarıyla kapasitesinin zayıflatıldığını ileri sürdü. Ancak bu yanılsamadan ibaretti. Aksine, o dönemde Hamas, yaşadığı zorlukları kendi avantajına dönüştürerek stratejik olarak yeniden şekillendi. Hamas, tıpkı Hizbullah'ın 2006'daki İkinci Lübnan Savaşı'ndan sonra yaptığı gibi, kendi içinde stratejik olarak yeniden şekilleniyordu.
Hamas'ın Dönüşümü: Yahya Sinvar ve Muhammed Dayf gibi Hamas liderlerinin de katkılarıyla, örgüt, gelişmiş bir istihbarat teşkilatına, tünel ağına ve gizli iletişim sistemlerine sahip, ulusal bir orduya daha yakın bir yapıya büründü. Hamas, "İsrail ordusu karşısında direnç göstermek bir yenilgi değil, başlı başına bir zaferdir" farkındalığıyla güç inşasında yeni bir aşama başlattı. İsrail ise gerçeklikle ilgisi olmayan kahramanlık hikayeleri anlatarak caydırıcılık yanılsaması içinde yaşadı.
Askeri Utanç: İsrail, Hamas'ın güçlendiği gerçeğini görmedi, hatta orduyu zayıf ve dağınık bir yapı olarak değerlendirdi. Başbakan Netanyahu, 7 Ekim'den sonra bile Hamas'ı üyelerini "terlik giyen ve Kalaşnikof taşıyan birkaç Arap" olarak tanımlayarak küçümsemeye devam etti. Bu yanıltıcı düşünce, 7 Ekim 2023 saldırılarının ilk dakikalarında Gazze Tümeni'nin tamamen çökmesiyle sonuçlandı. Filistinli güçler İsrail'in derinliklerine kadar sızdı ve Ordu, Hamas'ın operasyonunun büyüklüğünü saatler sonra anladı.
Stratejik Eksiklik: İsrail'in bu tür bir stratejik hazırlıksızlığı, onu tarihinin en büyük askeri hezimetlerinden birine sürükledi. 1973'teki Yom Kipur Savaşı'na benzer bir şok yaşandı; ancak bu kez karşı karşıya olunan tehdit, bir devletin ordusundan değil, küçümsenen bir direniş örgütüydü. Teknolojik üstünlük, psikolojik ve zihinsel kusurlarla örtüşen stratejik eksiklikleri telafi edemedi.
Savaşın Ağır Bilançosu: İsrail, 7 Ekim saldırıları sonrasında yalnızca 1.954 askerini kaybetmekle kalmadı, aynı zamanda 255 vatandaşının rehin alınmasını önleyemedi ve binlerce yaralı verdi. Savaşın toplumsal, siyasi ve ahlaki yansımaları hâlâ devam etmekte.
Yeni Yenilgi Uyarısı: Abluka ve yıkıma rağmen Hamas, sadece askeri değil, aynı zamanda Filistinliler adına uluslararası arenada da önemli bir kazanım elde etti. İsrail, Birleşmiş Milletler'in tutumları ve Filistin Devleti'ni giderek artan sayıda ülkenin tanımasıyla daha fazla izolasyona uğradı. Analize göre, iki yıl boyunca İsrail'in sadece askeri stratejileri gözden geçirmesi yetmeyecek; devletin ve toplumun yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Hamas, devasa bir askeri makineye karşı koyabilme yeteneğiyle, İsrail'in "caydırıcılık avantajını kaybettiğini" gösterdi.
Kaynak: Popüler Gazete
Yorum Yap