Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
İran, Tahran ve İsrail arasındaki 12 günlük savaştan aylar sonra, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatları tarafından yönetildiğini iddia ettiği bir casusluk ağını çökerttiğini duyurdu. İran Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı, devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, “İran'da ulusal güvenliğe düşman, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatlarının yönetimi altında faaliyet gösteren bir hücreyi ortaya çıkarıp çökerttiğini” bildirdi. Operasyonun çeşitli illerde koordineli bir şekilde yürütüldüğü belirtilse de, tutuklanan kişi sayısı veya operasyonların zamanlaması hakkında ayrıntı verilmedi. Bu hamle, bölgede İran ve İsrail arasındaki gerginliğin diplomatik ateşkes sürecine rağmen devam ettiğini göstermektedir.
İstihbarat Savaşı ve Yargılamaların Sertleşmesi
İran'ın bu çökertme hamlesi, Haziran ayındaki savaşın ardından iki ülke arasındaki istihbarat savaşının hız kesmeden devam ettiğini ve Tahran'ın casusluk faaliyetlerine karşı hukuki ve operasyonel tepkisini sertleştirdiğini gösteriyor.
Savaşın Ardından Gerginlik Tırmanıyor
Yoğun Saldırılar: Haziran ayında İsrail, İran'a karşı eşi benzeri görülmemiş saldırılar düzenlemiş, yüzlerce kişi (üst düzey subaylar ve nükleer bilim insanları dâhil) ölmüştü. Tahran ise füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla misilleme yapmıştı. ABD de bu gerginlik sırasında İran'ın nükleer tesislerine hava saldırıları düzenlemişti.
Ateşkesin Kırılganlığı: İki ülke arasında 24 Haziran'dan bu yana ateşkes yürürlükte olsa da, bu casusluk operasyonu, yeraltı mücadelesinin devam ettiğini kanıtlamaktadır.
Casusluğa Karşı Sert Hukuki Tepki
İdam Cezaları ve Tutuklamalar: Son aylarda İranlı yetkililer, casusluk suçlamasıyla çok sayıda tutuklama yapıldığını ve Mossad ile iş birliği yapmaktan hüküm giyen kişilerin infaz edildiğini duyurdu.
Cezaların Ağırlaştırılması: İran, Ekim ayında kırk yılı aşkın süredir düşman olarak gördüğü İsrail veya ABD adına casusluk yapmakla suçlananlara verilen cezaları ağırlaştıran bir yasa çıkarmıştı. Bu, Tahran'ın iç güvenliğe ve karşı istihbarata verdiği önemi yasal düzeyde de güçlendirdiğini gösteriyor.
Yorum Yap