Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

İngiliz istihbaratı: 'Aileni Gazze'den çıkarırız ancak bize çalışacaksın'

Gazze'nin güneyinde bulunan Refah'ta ailesiyle birlikte mahsur kalan İngiliz genç baba, İngiltere istihbarat teşkilatı MI5'in kendilerine Gazze'den ayrılmaları için yardım etmeyi teklif ettiğini, ancak bu teklif karşılığında teşkilat için casusluk yapmasını istediklerini söyledi.

3 Ay Önce Güncellendi

2024-02-10 20:16:27

İngiliz istihbaratı: 'Aileni Gazze'den çıkarırız ancak bize çalışacaksın'

Teklifi kabul etmediğini söyleyen genç, aralarında ciddi tıbbi durumu olan 1 yaşındaki kızı ve iki küçük çocuğu daha olan yerinden edilmiş ailesinin, beklenen bir İsrail saldırısı nedeniyle tehlike altında kalmasından korkuyor.

Durumun hassasiyeti nedeniyle Midde East Eye'e ismini gizleyerek konuşan baba, çok sayıda İngiliz vatandaşının Refah sınır kapısından Mısır'a geçerek Gazze'yi terk etmesine yardımcı olan İngiliz Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi'ne (FCDO) kaydolduğunu, ancak kendisinin ve ailesinin haftalardır bekletildiğini söyledi.

İngiliz vatandaşı genç baba şunları söyledi:

“Bunun yalnızca birkaç gün veya en fazla bir hafta süreceğini düşündüm. İki aydan fazla süredir beni ve ailemi bu tehlikeli bölgeden çıkarmalarını bekliyorum."

Aile, Aralık ayında Gazze'deki Nuseyrat kampındaki evlerinden kaçmak zorunda kaldıklarından bu yana, Gazze'nin diğer harap olmuş bölgelerinde yerinden edilen yüz binlerce Filistinli arasında bir çadırda yaşıyor.

Baba, Filistinli eşinin ailesinde annesi, erkek kardeşi ve yeğenleri de dahil birçoğunun İsrail bombardımanında öldürüldüğünü ve daha sonra evlerinin İsrail füzesiyle yıkıldığını söyledi.

08_Nisan_03 ekim_04_AA-33617981

Gazze'den Mısır'a geçecek kişilerin isimlerinin hem İsrail hem de Mısırlı yetkililer tarafından onaylanması gerekiyor.

İngiliz vatandaşı genç, 6, 4 ve 1 yaşındaki çocuklarının ayrılmalarına izin verilenler listesine eklendiğini ancak kendisine ve eşine hâlâ izin verilmediğini söyledi.

ÇOCUKLARA İZİN VAR ANCAK ANNE VE BABA OLMADAN

En küçük kızının tıbbi durumunun, savaşın başlangıcından bu yana erişemedikleri düzenli ilaç ve tedavi eksikliği nedeniyle kritik olduğunu söyleyen genç baba, bu durumun ailenin tahliyesini hızlandıracağı umuduyla FCDO'ya tıbbi raporlar gönderdiğini ancak bunun da işe yaramadığını söyledi.

"Çocuklarıma ben ve anneleri olmadan izin verilmesi saçma" diyen baba, “Çocuklar hâlâ küçük ve büyük ölçüde annelerinin bakımına muhtaç. Küçük kızımız hâlâ emziriliyor. En azından annelerinin onlarla birlikte gitmesine izin verilsin. Bunu istemek benim hakkım.” diye isyan etti.

Genç babanın İngiltere'deki annesi ve kız kardeşinin de aralarında bulunduğu akrabaları da aileye acil yardım sağlanması çağrısında bulunmak üzere FCDO ile düzenli temas halinde.

Aile üyeleri, çocukların sınırı geçmesine yönelik planlar yapılabilirse, çocuklara bakmak için Mısır'a gitmeyi teklif etti. Ancak FCDO'nun kendilerine sınırda veya çocukların Kahire'ye seyahatleri konusunda yardımcı olamayacağını söylendiğini aktardı.

Babanın kız kardeşi ise MEE'ye şunları söyledi:

“En kötü haberin her an gelmesini bekliyoruz. Hepimize büyük bir zihinsel yük getirdi. İngiliz hükümetinden hiçbir yardım almadık.”
Birnberg Peirce hukuk firmasının kıdemli ortağı ve aynı zamanda aile adına da avukatlık yapan Gareth Peirce, MEE'ye şunları söyledi: "Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz, ancak Dışişleri Bakanlığı her adımda yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını söylüyor. Bizim iddiamız bu yapılanın doğru olamayacağı yönünde. Basit bir yardımla aileden herhangi birini dışarı çıkarabilirler. Kimlikleriyle ilgili her türlü soruyu doğrulayabilirler. Her ne kadar pratik anlamda hiçbir şey yapamayacaklarını söyleseler de MI5 altı hafta önce tam tersini söylüyordu.”

MI5 AJANINDAN MESAJ

Son on yıldır Gazze'de yaşayan baba, savaşın başlarında MI5 için çalıştığını belirten birinin telefon mesajlaşma uygulaması aracılığıyla kendisiyle iletişime geçtiğini söyledi.

Mesajlarda, 2013 yılında bir MI5 memuruyla havaalanında yaşadığı bir karşılaşmanın kendisine hatırlatılmasına dikkat çeken baba, mesajlarında ailenin güvenliğiyle ilgili endişelerini dile getirdiğini ve kendisinin "hala İngiliz" olduğunu buna karşılık kendisiyle iletişim halinde kalmaları gerektiğinin önerildiğini söyledi.

Aralık ayında, ailenin durumu giderek umutsuz hale gelirken, baba, eşini ve çocuklarını Birleşik Krallık'a götürmek istediğini ancak belgelerini düzenlemek için yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

MI5'ten bağlantı kuran kişi, kendisine tahliyeleri organize etmekten sorumlu olan FCDO'ya kaydolması tavsiyesinde bulundu. Ancak daha sonraki mesajlarda bu kişi, aileye yardım edebilmesinin, adamın istihbarat teşkilatı için çalışmayı kabul etmesine bağlı olduğunu vurguladı.

Aynı kişi, MI5'in FCDO üzerinde nüfuz sahibi olduğunu ancak "sizin kendileriyle birlikte çalışma konusunda istekli olduğunuzu" gösterebilmesi durumunda yardımcı olabileceğini mesajını ilettiğini belirten baba, bu mesaja cevap vermediğini söyledi.

Baba şöyle devam etti:

“Tekliflerini aldıktan sonra kendi kendime demiştim ki; Birleşik Krallık bir kurumlar ve hukuk ülkesidir MI5'in teklifine yanıt vermediğim için benim ve ailemin tahliyesine engel olamazlar. Ama ne yazık ki yanılmışım."

Konuyla ilgili hükümet sözcüsü MEE'ye şunları söyledi:

"Gazze'de kalan ve halen Gazze'de bulunan ve ayrılmak isteyen diğer uygun kişilerin mümkün olan en kısa sürede geçişine izin verilmesini sağlamak için İsrail ve Mısırlı yetkililerle birlikte çalışıyoruz."

20 yıllık STK kuruluşu olan İngiltere merkezli Cage International'ın kıdemli yöneticisi ve aynı zamanda aileye yardım eden eski bir Guantanamo Körfezi tutuklusu olan Muazzam Beg, gönderilen mesajların İngiliz istihbarat teşkilatlarının çaresiz durumlarla karşı karşıya kalan insanları işe almak için kullandığı yöntemlerle tutarlı göründüğünü söyledi.

Begg şunları söyledi:

"MI5 ajanlarının bana doğrudan söylediği kişisel deneyimlerimden biliyorum ki, "işkenceye maruz kaldığınız, tacize uğradığınız veya yargılanmadan alıkonduğunuz bir yerden çıkmanın tek yolu işbirliği yapmaktır... Buna rağmen dikkatlerinin Gazze'de olduğunu, durumunu bildiklerini ama kendileri için çalışmadığı sürece ona yardım edemeyeceklerini bilmeyi olağan dışı buluyorum. Bunu inanılmaz derecede çirkin buluyorum.”

Ailenin güvenliğine ilişkin endişeler, İsrail'in bir gecede İsrail hava saldırılarıyla hedef alınan Refah'a geniş çaplı bir askeri saldırı başlatmaya hazırlandığı yönündeki beklentiler nedeniyle son günlerde arttı.

Cuma günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, askeri yetkililere sivillerin güneydeki şehirden tahliye edilmesi ve BM'nin yaklaşık 1,9 milyon Filistinlinin sığındığını söylediği eski güvenli bölgeye kara saldırısı başlatılması için bir plan hazırlamaları talimatını verdiğini söyledi.

Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Hamas'a karşı savaşının Ekim ayında başlamasından bu yana 28.000'i aşkın Filistinli öldü ve 67.000'den fazla kişi yaralandı. Enkaz altında can veren insan sayısı ise hala kesin olarak belirlenmiş değil.

BM'nin Filistinli mültecilere yönelik kuruluşu Unrwa'nın başkanı Philippe Lazzarini, Cuma günü gazetecilere verdiği demeçte, şehirde "artan endişe ve büyüyen panik" olduğunu, Filistinlilerin "Refah'tan sonra nereye gidecekleri konusunda kesinlikle hiçbir fikrinin olmadığını" söyledi.

Lazzarini, "Bu nüfusa yapılacak herhangi bir askeri operasyon, yalnızca bitmeyen bir trajedi ortaya çıkmasına yol açabilir" dedi.

Kaynak: Middle East Eye

Haber Ara