Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Gazze'de barış umudu, ABD Başkanı Donald Trump'ın sunduğu 20 maddelik planla kritik bir dönemeçte. Hamas, planın İsrail lehine olduğunu savunarak silah bırakmayı ve uluslararası güçlerin müdahalesini reddediyor. Bölgesel aktörler ise Hamas'ı ikna etmeye çalışıyor. Planın kaderi, yalnızca çatışmanın seyrini değil, bölgesel diplomasi ve Filistin içi siyasi dengeleri de belirleyecek.
Analiz:
Trump'ın planı, bir yandan İsrail'in güvenlik kaygılarını karşılamayı, diğer yandan Gazze'deki insani kriz için siyasi bir çözüm sunmayı hedefliyor. Ancak Hamas'ın sert tavrı, planın uygulanabilirliğini ciddi şekilde sorgulatıyor. BBC'ye konuşan üst düzey bir Hamas yetkilisi, planın “Filistin halkının çıkarlarını görmezden geldiğini” belirterek silah bırakmayı ve uluslararası güçlerin Gazze'de bulunmasını reddetti. Ayrıca kalan rehine grubunun hemen serbest bırakılmasına karşı çıkarak, elindeki en güçlü pazarlık aracını korumayı planlıyor.
Bu tutum, planın uygulanmasını geciktirebilir ve bölgesel krizleri derinleştirebilir. Hamas'ın karar süreci, yalnızca kendi iç dinamikleriyle değil, aynı zamanda Filistin içi diğer grupların, özellikle Filistin İslami Cihad ve Filistin Otoritesi'nin görüşleriyle de şekillenecek. Bu durum, bölgesel diplomasi açısından karmaşık bir tablo oluşturuyor.
Öte yandan Katar, Türkiye ve Mısır gibi bölgesel aktörler, Hamas'a planı kabul etmesi yönünde baskı uyguluyor. Bu ülkeler, Filistin içinde birliği sağlayarak çatışmanın sona ermesini amaçlıyor. Ancak Hamas'ın tutumunu değiştirecek somut bir hamlenin önümüzdeki günlerde şekillenmesi bekleniyor.
İsrail tarafında ise Başbakan Benjamin Netanyahu planı onayladı ve Trump, İsrail'e Hamas'ı tamamen ortadan kaldırması için “tam destek” vereceğini açıkladı. Bu, hem diplomatik hem de askeri boyutta gerilimi yükselten bir unsur. Trump'ın açıklamaları, ABD'nin çatışmadaki tarafını net biçimde göstermesi bakımından kritik.
Planın uluslararası boyutu da önemli. Bazı Batılı ve anti-İsrail aktivistler, planı teslimiyet, sömürgecilik ve etnik temizlik simgesi olarak nitelendiriyor. Bu görüşler, planın küresel meşruiyetini ve uygulama alanını sınırlayabilir. Dolayısıyla plan, yalnızca Filistin-İsrail çatışması değil, küresel diplomasi, bölgesel güç dengeleri ve uluslararası kamuoyunun algısı açısından da bir sınav niteliğinde.
Trump'ın 20 maddelik barış planı, Gazze'de uzun süredir devam eden çatışmaya çözüm sunmayı amaçlıyor. Ancak Hamas'ın reddi, bölgesel aktörlerin diplomatik çabalarını, uluslararası desteği ve İsrail'in askeri stratejilerini doğrudan etkiliyor. Planın kaderi, yalnızca çatışmanın sonlanmasını değil, Filistin'de siyasi dengelerin ve bölgesel diplomasinin seyrini de belirleyecek kritik bir sınav olarak önümüzde duruyor.
Yorum Yap