TİMETÜRK I HABER MERKEZİ
Lüban'ın Trablus şehri dört senedir Cebel Muhsin'in Alevi sakinleri ile Bab el Tabbane'nin Sünni sakinleri arasındaki dönemsel çatışmalara sahne oluyor.
Her iki bölgeden de gençler savaşmak üzere Suriye'ye gidiyor. Ama aynen Trablus'ta olduğu gibi Suriye savaşında da karşıt gruplarda savaşıyorlar. Cebel Muhsin gençleri Esed'in Alevi grupları tarafından desteklenen rejim ordusuna katılıyor.
Lübnan kahvelerinde insanlar çay içerken Suriye'deki iç savaşı konuşuyor. Temmuz ayında Suriye'den dönen Hodar isimli bir genç şunları söylüyor: “Ben rejim ordusu saflarında çatıştım. Piyade olarak yaklaşık iki buçuk sene ordu saflarında Rakka'da, Deraa'da ve Palmira'da bulundum”.
Hodar ayrıca Cebel Muhsin sakinlerinden çok sayıda kişinin rejim ordusu saflarında savaşmakta olduğunu söyledi.
Cebel Muhsin sakinlerinin çoğu gibi Hodar'ın da Lübnan ve Suriye'den olmak üzere çifte vatandaşlığı var. Konunun uzmanları Suriye ordusunda görev yapan çok sayıda Alevi'nin olduğunu ve rejimin bu askerlerin kesin sayısını halktan sakladığını belirtiyor.
Suriye'nin Lübnan işgali sırasında çok sayıda Alevi'ye Suriye vatandaşlığı verilmişti. Bu dönemde Suriye hükümeti Suriye Alevilerini Cebel Muhsin'e yerleştirdi ve rüşvet yolu ile bu insanlara Lübnan vatandaşlığı verilmesini sağladı.
Cebel Muhsin sakinleri çok sayıda gencin Suriye'ye gittiğini söylüyor. Lübnan ordusundan bir yetkili de böyle bir eğilimden haberdar olduklarını belirtiyor ancak ayrıntıları paylaşmaktan çekiniyor.
Cebel Muhsin sakinlerinden çifte vatanşlığı olan Muhammed, Şam'da görev yapmak üzere askere çağrılan ilk Lübnanlılardan. 2013 yılı yaz aylarında rejim ordusuna katılan Muhammed sağlık sorunlarından ötürü tasviye edilmiş ve 2013'ün Aralık ayında Lübnan'a geri dönmüş.
Muhammed arkadaşı Ahmed'in şu anda Deraa'da rejim ordusu adına savaştığını ve iki yıldır ailesini görmediğini söylüyor. Çünkü rejim ordusu askerlik görevi sırasında askerlerin Suriye'yi terketmesine izin vermiyormuş.
Muhammed Suriye'deki Lübnanlı savaşçılar hakkında “Suriye'de Alevileri korumak için savaşan herkesle gurur duyuyoruz. Çünkü Suriye'de Alevilerin korunması burada, Cebel Muhsin'de de Alevilerin korunması demek” dedi.
2013-2015 yılları arasında Suriye'de rejim ordusu adına savaşan Ali el-Asi, babasının Trablusgarp'taki çatışmalarda ölmesinin ardından orduya katılma kararı aldığını söyledi. Trablusgarp'ta Aleviler ile Sünniler arasında yaşanan çatışmaya da katılan el Asi “Nerede olursa olsun Alevileri koruyacağız” diyor.
Trablus'taki olayları araştıran Haldun Şerif, bölgesel sorunların özellikle de Suriye savaşının Trablus'ta varolan mezhepsel ayrılıkları daha da körüklediğini söyledi. Şerif “Lübnan Alevileri ile Suriye'deki uzantıları arasında güçlü siyasi, kültürel ve dini ilişkiler bağı var. Bu yüzden Esed ordusunu desteklemeleri doğal” açıklamasında bulundu.
aljazeera.com sitesinde yayımlanan haber Melahat Kemal tarafından Timetürk için Türkçe'ye aktarılmıştır.
