Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Batı Şeria'nın El-Halil kenti kırsalında gerilim tırmanıyor. El-Cezire Mubaşir'in raporuna göre, İsrail ordusunun desteğini arkasına alan yerleşimci gruplar, Filistinlilere ait arazilere el koyarak yasa dışı yerleşim birimlerini genişletme faaliyetlerine hız verdi. Özellikle 7 Ekim 2023 sonrasında şiddetlenen saldırıların odağında, Şuyuh ve Sair kasabalarının "nefes borusu" olarak nitelendirilen tarım arazileri bulunuyor. Yerleşimciler, gece saatlerinde yaptıkları inşaatlarla fiili durumu değiştirirken, gündüzleri ise toprak sahiplerine silahla saldırıyor.
"Kanser Gibi Yayılıyor"
Bölgedeki yerleşimci şiddeti ve toprak gaspı, tanıkların ifadeleriyle sistematik bir "etnik temizlik" girişimini andırıyor.
"Asfer" Yerleşimi İçin Yeni İşgal
Yöntem: Yerleşimciler, Filistinlilere ait arazilere onlarca karavan yerleştirerek ve kazı çalışmaları yaparak 1984 tarihli "Asfer" yerleşimini fiilen genişletiyor.
Amaç: Filistinli kaynaklar, bu adımın daha fazla toprağı ilhak etmek ve yerli halkı göçe zorlamak için atıldığını belirtiyor.
Çiftçilere "Silahlı ve Fiziki" Saldırı Bölge sakinlerinin aktardığına göre şiddet günlük rutine dönüşmüş durumda:
Yasir Şelalde: Yerleşimcilerin kendilerine ateş açtığını, ses bombalarıyla saldırdığını ve güvenlik güçlerinin de bu saldırılara iştirak ettiğini belirtti. "Birçok aile silah tehdidi altında topraklarını terk etmek zorunda kaldı" dedi.
Muhammed el-Meşni: Durumu "işgalin kanseri" olarak tanımlayan çiftçi, mülklerinin yakıldığını, otlaklara erişimin engellendiğini ve tarımsal faaliyetlerin tamamen durdurulduğunu ifade etti.
Coğrafi Tehdit: "Curatü'l-Hayl" ve "El-Cenub" Toprak sahibi Ahmed Şelalde, işgalin özellikle Curatü'l-Hayl ve el-Cenub bölgelerinde yoğunlaştığını vurguladı.
Tehlike: Yeni yerleşim yayılımı, bölgenin topoğrafyasını kalıcı olarak değiştiriyor ve Filistin kasabalarının doğal genişleme alanlarını yok ediyor. Yerleşimciler, bu bölgelere yaklaşan herkese taş ve silahla saldırarak bir tampon bölge oluşturuyor.
Devlet Destekli "Vahşi Batı" Stratejisi
El-Halil'deki olaylar, bireysel yerleşimci eylemlerinden ziyade, İsrail devletinin Batı Şeria'yı ilhak etme stratejisinin paramiliter ayağını oluşturuyor.
"Güvenlik" Şemsiyesi Altında Gasp
Raporun en kritik noktası, yerleşimcilerin yalnız hareket etmemesidir. Yasir Şelalde'nin "Güvenlik güçleri saldırılara iştirak ediyor" ifadesi, devlet ile yerleşimciler arasındaki iş birliğini kanıtlıyor.
Rol Paylaşımı: Ordu, Filistinlileri bölgeden uzak tutarak "güvenlik" sağlıyor; yerleşimciler ise boşaltılan alana karavan koyarak "sivil" işgali gerçekleştiriyor. Bu, hukuki sorumluluğu devletten alıp sivil gruplara yıkan ancak devlet eliyle yürütülen bir stratejidir.
Ekonomik Boğma Politikası
Şuyuh ve Sair kasabalarının tarım arazilerinin hedeflenmesi tesadüf değildir.
Geçim Kaynağı: Zeytinlikler ve otlaklar, bölge halkının temel geçim kaynağıdır. Tarlalara erişimin engellenmesi ve ürünlerin yakılması, Filistinlileri ekonomik olarak çökertip "gönüllü göçe" zorlamayı amaçlar. Toprağıyla bağı koparılan çiftçi, direncini kaybeder.
7 Ekim Sonrası "Fırsatçılık"
Raporda, saldırıların 7 Ekim 2023'ten sonra en şiddetli seviyeye ulaştığı vurgulanıyor.
Gözden Uzak: Dünya Gazze'deki savaşa odaklanmışken, İsrail'in aşırı sağcı hükümeti Batı Şeria'daki ilhak planlarını sessizce ve hızla uyguluyor. "Asfer" gibi eski yerleşimlerin genişletilmesi, Filistin devletinin kurulabileceği coğrafi bütünlüğü parçalamayı hedefliyor.
Demografik ve Topoğrafik Mühendislik
Yerleşimcilerin gece inşaat yapıp gündüz saldırması, kalıcı bir "Oldu-Bitti" (Fait Accompli) yaratma çabasıdır.
Kuşatma: Filistin kasabalarının etrafı yerleşim birimleriyle çevrilerek, bu kasabalar birbirinden kopuk "gettolar" haline getiriliyor. Ahmed Şelalde'nin "bölgenin topoğrafyasını tehdit ediyor" uyarısı, arazinin yapısının değiştirilerek geri dönüşün imkansız hale getirildiğine işaret ediyor.
Yorum Yap