Dünyayı değiştiren sabah: 24.yılında 11 Eylül 2001
New York'taki İkiz Kuleler ve Pentagon'a yapılan terör saldırıları, binlerce canı alırken küresel güvenlik, siyaset ve ekonomide kalıcı değişimlere yol açtı. 24 yıl sonra bile etkileri hâlâ hissediliyor.

Oluşturma Tarihi: 2025-09-13 13:34:33

Güncelleme Tarihi: 2025-09-13 13:54:32

Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel

11 Eylül 2001 sabahı, dünya tarihinin seyrini değiştiren bir felaketle sarsıldı. ABD'de gerçekleşen eş zamanlı terör saldırıları, yalnızca binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmakla kalmadı, aynı zamanda küresel güvenlik anlayışını, uluslararası siyaseti ve ekonomik dengeleri köklü biçimde etkiledi.

O sabah, El-Kaide terör örgütü tarafından kaçırılan dört yolcu uçağı, stratejik öneme sahip hedeflere yönlendirildi. İki uçak New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerine çarptı ve kuleler kısa süre içinde çöktü. Üçüncü uçak, Washington D.C.'deki Pentagon'a çarparken, dördüncü uçak Pennsylvania'da düştü; yolcuların müdahalesi olası hedefin önüne geçilmesini sağladı.

Kaybedilen Canlar ve Mağdurların Yasları

11 Eylül saldırıları sonucunda, uçakları kaçıran 19 saldırgan hariç New York, Washington ve Pennsylvania'da toplam 2 bin 977 kişi hayatını kaybetti. Saldırılar, sadece hayatları değil, aileleri, iş hayatını ve toplumsal düzeni de derinden etkiledi. İkiz Kuleler'de yaşamını yitirenlerin yakınları ve diğer mağdurlar tarafından açılan davalar, hâlâ gündemdeki önemini koruyor.

Küresel Güvenlik ve Yeni Dönem

Saldırılar sonrasında ABD, “terörle mücadele” adı altında kapsamlı askeri ve diplomatik operasyonlara girişti. Öncelikli hedef Afganistan'daki Taliban rejimi oldu; ardından Irak işgali gerçekleştirildi. Bu süreçte, yaklaşık 5 trilyon dolar harcandığı tahmin edilirken, en az 37 milyon kişi yerinden edildi. ABD'de güvenlik gerekçesiyle toplum ve bireylerin anayasal hak ve özgürlüklerinde ciddi sınırlamalar getirildi.

Ortadoğu'da Kalıcı Etkiler

11 Eylül saldırıları, Ortadoğu'daki siyasi ve askeri dengeleri de doğrudan etkiledi. ABD'nin Afganistan ve Irak'a müdahalesi, bölgede uzun yıllar sürecek istikrarsızlık ve güç boşluklarına yol açtı. Taliban'ın iktidara yeniden gelmesi, El-Kaide ve benzeri örgütlerin bölgedeki faaliyetlerini artırırken, ABD ve müttefikleriyle olan çatışmalar, insani krizleri tetikledi. Irak işgali sonrası ortaya çıkan Şii-Sunni gerilimi ve IŞİD'in yükselişi, doğrudan 11 Eylül sonrası ABD müdahalesinin bir sonucu olarak görülüyor.

Ortadoğu ülkeleri, ABD'nin terörle mücadele politikalarına yanıt verirken, hem iç siyasi dengelerini hem de bölgesel ittifaklarını yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı. İran-Suudi Arabistan rekabeti, İsrail-Filistin çatışması ve Körfez ülkelerinin güvenlik önlemleri gibi pek çok alan, 11 Eylül sonrası ABD politikalarıyla şekillendi. Ayrıca, saldırıların ardından uygulanan hava ve kara operasyonları, bölgede milyonlarca mülteci ve göçmen krizine yol açtı.

Ekonomik ve Sosyal Yansımalar

11 Eylül'ün ekonomik etkileri büyüktü. Saldırının hemen ardından finans piyasalarında büyük çöküşler yaşandı. Dünya Ticaret Merkezi'nin yıkılması, yalnızca sembolik değil, aynı zamanda ekonomik bir darbe olarak değerlendirildi. Sigorta şirketleri, enerji sektörü, turizm ve havacılık başta olmak üzere birçok alan uzun süre toparlanamadı. Güvenlik önlemlerinin artması, küresel ticaret ve hava taşımacılığını yeniden şekillendirdi.

Barış ve Anma Törenleri

Her yıl düzenlenen 11 Eylül anma törenleri, kaybedilen binlerce canı hatırlatmanın ötesinde, küresel barış ve güvenlik arayışının simgesi haline geldi. New York, Washington ve Pennsylvania'da anma etkinlikleri düzenlenirken, dünya genelinde benzer anmalar yapılıyor. Bu törenler, saldırının bıraktığı kalıcı izleri hatırlatıyor ve geleceğe yönelik güvenlik önlemlerinin önemini vurguluyor.

11 Eylül'ün Kalıcı Mirası

11 Eylül, tarihin bir sabahında dünyanın yönünü değiştiren bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Saldırılar, yalnızca insan hayatını değil, uluslararası güvenlik politikalarını, ekonomik dengeleri ve küresel ilişkileri de yeniden tanımladı. Özellikle Ortadoğu'da yarattığı jeopolitik kırılmalar ve insani krizler, 24 yıl sonra hâlâ etkisini sürdürüyor. Bu olay, geleceğe dair güvenlik ve diplomasi anlayışının şekillenmesinde bir mihenk taşı oldu.