Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Birleşmiş Milletler ve bölge gözlemcilerinin dikkatle izlediği İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)–Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi, Katar'ın başkenti Doha'da toplandı. Zirvenin açılışında konuşan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, 9 Eylül'de Doha'daki Hamas müzakere heyetini hedef alan saldırının sadece Katar'a değil tüm bölgeye yönelik bir güvenlik tehdidi olduğunu vurguladı ve “İsrail'in kan dökme arzusuna karşı somut adımlar atılmalı” çağrısı yaptı.
Emir Temim konuşmasında, Gazze'deki insani felâketi “soykırım savaşı” olarak nitelendirdi; İsrail'in Gazze'yi yaşanmaz hale getirerek halkı zorla göç ettirmeye çalıştığını söyledi. Doha'da gerçekleştirilen saldırıyı “hain ve korkakça” olarak tanımlayan Temim, Katar'ın egemenliğini korumak için gerekli adımları atacağını da belirtti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, saldırıyı “tüm Arap ve İslam dünyasına karşı yapılmış bir saldırı” şeklinde değerlendirerek dayanışma çağrısında bulundu. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar el-Esad'ın kardeşi ve Cumhurbaşkanı vekili eş-Şara, müzakerecinin hedef alınmasının “emsalsiz” olduğunu belirterek Katar'a desteklerini yineledi: “Bir Arap veya İslam ülkesine yapılan saldırı, tüm ülkelerimize yapılmış demektir.”
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, bölgesel güvenlik ve ekonomik zorluklara karşı “geniş kapsamlı bir İslam ittifakı” kurulmasını önerdi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ise İsrail'in uygulamalarının “tüm kırmızı çizgileri aştığını” söyleyerek, Tel Aviv'in ateşkes çabalarını sabote ettiğini ve bunun bölgesel barışı tehdit ettiğini vurguladı. Sisi, İsrail halkına da seslenerek mevcut barış süreçlerinin tehlikeye girebileceği uyarısında bulundu.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise konuşmasında bölge ülkelerini uyardı: “Doha, Beyrut, Tahran, Şam ve Sana'daki yıkımın enkazından yeni bir düzen doğacak.” Pezeşkiyan, Batılı ülkelerin uyguladığı ikiyüzlülüğe ve İsrail'e verilen desteğe dikkat çekerek uluslararası sorumluluğun hatırlatılmasını talep etti.
Zirve, İsrail'in Doha saldırısının ardından Katar'ın çağrısı ve Türkiye'nin destekleriyle düzenlenen İİT–Arap Birliği ortak zirvelerinin üçüncüsü olma özelliğini taşıyor. Toplantıda, Gazze ve Batı Şeria'daki durum, Doha saldırısının etkileri, bölgesel güvenlik ile uluslararası hukukun işletilmesi ve İsrail'e karşı somut yaptırım seçenekleri ele alındı. Zirveye Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil ediyor; Erdoğan, bölgesel dayanışmayı ve somut adımlar atılmasını sıkça vurgulayan konuşmalarıyla dikkat çekti.
Hatırlanacağı üzere 9 Eylül'de düzenlenen saldırıda Hamas heyetinin bulunduğu binaya yönelik saldırıda 6 kişi yaşamını yitirmişti. İsrail yönetimi ise operasyonun hedefini ve meşruiyetini savunurken, birçok ülke ve uluslararası aktör saldırının boyutuna ilişkin endişelerini dile getirmişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun “Ya onları sınır dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz; yapmazsanız biz yapacağız” yönündeki açıklamaları da bölgedeki tansiyonu artırmıştı.
Doha'daki zirvenin sonuç bildirgesinde beklenen adımlar arasında bölgesel koordinasyonun güçlendirilmesi, belirli ülkelere yönelik diplomatik ve ekonomik tedbirlerin değerlendirilmesi, uluslararası hukuk mekanizmalarının etkin kullanımı ve Filistin meselesinin siyasi çözüme kavuşturulması için somut girişimlerin başlatılması yer alması öngörülüyor. Zirvenin ardından yapılacak ortak açıklama, bölgeyle dayanışma ve İsrail'e karşı alınacak olası adımların çerçevesini belirleyecek.
Yorum Yap