Sağlığımız üzerindeki herhangi bir ay etkisi, uzun zamandır bilim dışı olduğu gerekçesiyle reddedilmişti. Ancak yeni kanıtlar, ayın uykumuz ve zihinsel sağlığımız üzerindeki ince etkilerini yeniden değerlendirme zamanının gelebileceği anlamına geliyor.
Şubat 1954'te biyolog Frank Brown, hiçbir anlam ifade etmeyen bir şey keşfetti.
İstiridyelerin kabuğunu günde yaklaşık iki kez yüksek gelgitte beslemek için açtıklarını keşfetti.
Brown, sadece çevrelerindeki değişikliklere tepki vermediklerini, denizden uzaklaşsa bile ritmi sürdüreceklerini tahmin ediyordu. Bunu öğrenmek için, New Haven, Connecticut açıklarındaki okyanustan yüzlerce kilometre içerideki Illinois, Evanston'daki Northwestern Üniversitesi'ne bir yığın istiridye gönderdi.
Brown, kabuklu deniz hayvanlarını, sıcaklık, basınç, su akımları ve ışıktaki değişikliklerden koruyan kapalı bir karanlık odada tuttu.
İlk başta, istiridyeler ritimlerini korudular ve her gün New Haven gelgitleriyle zamanında besleniyorlardı. Sonra garip bir şey oldu: beslenme süreleri 3 saat geride kalana kadar kademeli olarak değişti.
Brown, ayın yerel durumuna uyum sağladıklarını anlayana kadar şaşırmıştı: Evanston, deniz kenarında olsaydı, gelgitin yükseldiği zamanlarda besleniyorlardı. Belirgin bir çevresel ipucu olmamasına rağmen, bu kabuklu deniz ürünleri bir şekilde ay döngülerini izliyor gibiydi.
Brown, istiridyelerin, insanların ve tüm yaşam formlarının, metabolizmadan üremeye kadar biyolojik süreçleri koordine etmek için hem ay hem de güneş hareketlerini sürekli olarak algılayarak ince kozmik ipuçlarına bağlandığına ikna oldu.
Ancak fikirleri meslektaşlarına tuhaf geldi. Brown'ın sonuçları unutuldu ve ay etkileri kavramı sahte bilim olduğu için reddedildi. Şimdi, bir dizi alandan artan kanıtlar, haklı olabileceğini gösteriyor.
Kaynak: Newscientist.
