ABD'li yazar: Türkler ağır bedel ödeyecek

TİMETÜRK | HABER MERKEZİ

Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadelede yer alması; Hava üsslerini Koalisyon Güçleri'ne açması; Washington ve Ankara'nın Suriye'de güvenli bölge konusunda anlaşma” başlıkları ile geçen haberler yer aldı. Medya Ankara'nın IŞİD lideri Bağdadi'ye karşı düzenlenecek hava saldırılarına katılmayı bir “oyun değiştirici” olmak mı istiyor şeklinde dile getirdi.

Ancak Erdoğan'ın değiştirmek istediği tek oyun AK Parti'nin Kasım 2002'den beri elinde tuttuğu parlamenter üstünlüğü, Haziran seçimlerinin ardından kaybetmesi ile bu üstünlüğü yeniden inşa etme oyunuydu.

Bu açıdan Erdoğan'ın sözde IŞİD'e karşı başlattığı askeri harekatları anlamanın en iyi yolu kaybettiği gücü geri kazanmak için yürüttüğü gözü dönmüş ve oldukça karışık girişimlerini incelemektir.

Erdoğan'ın Irak ve Suriye'de aslında neler olduğunu yakın zamanlarda incelediğine inanmak zor. Bu durum da sonuç olarak Türkiye'nin IŞİD'e karşı ABD'nin öncülüğünde yürüttüğü savaşa katılmasının ülkenin ulusal çıkarları dahilinde olduğu çıkıyor. Ama Türkiye'yi izleyen uzmanların öncelikli teorisi bu değil: Ankara, eğer IŞİD ile savaşa katılırsa Amerika'nın Türkiye'ye Kürtlere ( IŞİD'le mücadele eden) saldırmasına izin vereceğini düşündü. Ve bu sayede sonbaharda gerçekleşecek seçimlerde AK Parti siyasi açıdan elini güçlendirecekti.

Amerikan ve koalisyon güçlerinin Türkiye üsslerine izin verilmesi karşılığında Obama Türkiye'nin PKK ile savaşını tazelemesine göz yumdu. ABD hükümeti ayrıca Türkiye'ye  Suriye'nin kuzeyinde Suriyeli mülteciler için “güvenli bölge” oluşturulmasına yardım edeceğini kamu oyu önünde açıkladı. Bu güvenli bölge ile Suriye Kürtlerinin ülkenin kuzeyindeki bağımsız kantonları arasında bütünlüklü bir hat kurmasına imkan tanınmayacaktı. 

Kürtlerle mücadele Erdoğan'ın milliyetçi temellere oynadığı, Kürtleri ölümcül düşman olarak değerlendirdiği iyi bir siyasettir. Erdoğan PKK ile aradaki ateşin alevlendirilmekle ve Suriye Kürtlerinin daha fazla otonomi kazanma umutlarının dağıtılmasıyla Haziran seçim sonuçlarını tersine döndürmenin ve parlamentoda PKK'nın uzantısı olarak gördüğü yasal partinin etkisi kırmanın hesaplarını yapıyor. 

Türkiye medya tarafından “oyun değiştirici” olarak isimlendirilmesinin ardından Türkiye IŞİD'e karşı sadece bir hava saldırısı gerçekleştirirken, güneydoğu Anadolu'daki PKK mevkilerine çok sayıda saldırı gerçekleştirdi. Irak hükümeti de Türkiye'nin Kandil'deki Kürt savaşçılarına yaptığı saldırılardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bütün bunlar değerlendirildiğinde bazı noktalar eksik kalıyor.

Amerikalı komutanlar Türklerden Amerikan personeli İncirlik'e gelene kadar beklemede kalmasını istedi ki böylece havada bir kargaşa olmaması sağlanacaktı. Bu açıklama akla yatkın görünüyor ve IŞİD'in üzerinde Türk baskısının olmaması durumunu açıklar. Ancak Türkiye'nin Erdoğan'ın sınırsız hırsının hizmetinde olan genel stratejisinde değişiklik olmadığını da gösteriyor.

Erdoğan uzun yıllar boyunca kendini siyasetin kurdu olarak kanıtladı, ancak bu stratejinin her yeri onun için bir risk teşkil ediyor. Türkiye'nin savaş girdabına sürüklenmesindense, sonbaharda yapılacak seçimin sonuçlarının Haziran seçimleri ile aynı olması daha muhtemel. AK Parti'nin milliyetçilerden ve ayrıca muhafazakar Kürtlerden aldığı oyların rakiplerine gitmesi imkan dahilinde. Sonuç Erdoğan'ın niyetlendiğinden tamamen farklı olacak ve başkanı daha da marjinalleştirecektir. PKK ile olan savaşın da daha uzun ve daha kanlı bir hal alması da muhtemel. Türkler elbette öncelikle PKK'yı suçlayacak, ancak şehit haberleri arttıkça halk AK Parti ve Erdoğan aleyhine dönecektir. Bunun belirtileri iki buçuk senedir kesilmiş olan çatışmaların tekrar başlaması arasında Türk kamu arasında görülüyor. Sonuç olarak eğer Türkler IŞİD'e ateş açmamış bile olsa, İncirlik Üssü'nü koalisyon uçaklarına açması Türkiye'yi IŞİD'in ilgi odağına yerleştirdi. IŞİD geçen hafta yayınladığı videoda Türk liderini “kafir ve hain” olarak ilan edip İstanbul'u işgal ile tehdit etti. 

Eğer Erdoğan önündeki bu bulmacayı çözerse istediği başkanlık makamına kavuşacak ve ülkeyi dönüştürme hayalini uygulamaya devam edebilecek. Eğer başaramazsa Türkiye uzun süreli istikrarsızlık ve şiddet dönemine girecek. Başka bir deyişle Türkler ağır bir bedel ödeyecek.

Aslı "The Real Reason Turkey Is Fighting ISIL" başlığıyla Politico.co'da yayınlanan makale Melahat Kemal tarafından TİMETURK için Türkçe'ye aktarılmıştır.