Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Donald Trump'ın eski baş stratejisti Steve Bannon, "The War Room" adlı podcast yayınında, İsrail-Filistin sorununun çözümüne yönelik geleneksel iki devletli formülün yetersiz kaldığını öne sürerek şaşırtıcı bir öneride bulundu. Bannon, bölgede “üç devletli bir çözümün gerekli olduğunu ve bu devletlerden birinin “Hristiyan Kudüs devleti” olması gerektiğini savundu. Bannon, bu öneriyi Hıristiyan kutsal mekânlarını ve mirasını korumak için bir önlem olarak sunarak, “Neden Levant'ta Hıristiyan yerlerini denetleyen ve koruyan bir Hristiyan devletimiz yok?” diye sordu.
Bannon'ın "Büyük İsrail Projesi" Eleştirisi ve Çözüm Önerisi
Steve Bannon'ın önerisi, sadece dinî mirasın korunmasıyla ilgili değil, aynı zamanda İsrail'in bölgesel yayılmacılık politikasına yönelik derin bir eleştiriyi de içeriyor ve jeopolitik dengeleri değiştirme hedefi taşıyor.
Üç Devletli Çözüm ve Hıristiyan Mirası
Gerekçe: Bannon, önerisini Hıristiyan kutsal mekânları ve mirasını koruma ihtiyacına dayandırdı. Fikir, dolaylı olarak Kudüs şehri ve çevresiyle bağlantılı olsa da, Bannon bu devlet için belirli bir yer belirlemedi. Hıristiyanlık tarihindeki önemi göz önüne alındığında, böyle bir devletin başkenti Beytüllahim olabilir.
Tampon Bölge: Bannon, bu üçüncü devlet önerisini, Hıristiyan mirasının koruyucusu ve aynı zamanda jeopolitik bir tampon olarak çerçevelendiriyor. Bu, mevcut siyasi haritanın dinî ve stratejik nedenlerle yeniden çizilmesi gerektiği inancını gösteriyor.
"Büyük İsrail Projesi" Eleştirisi
Bannon, önerisinin kaynağını, “Büyük İsrail projesi” olarak adlandırdığı şeye yönelik sert eleştirisinden aldığını belirtti.
İsrail'i Yok Eden Proje: Bannon, “Bu Büyük İsrail projesi… İsrail'i yok etti. Ve bu yüzden şimdi üç devletli bir çözüme geçmek zorundasınız” iddiasında bulundu. Bu sert eleştiri, İsrail'in tek taraflı yayılmacılığının bölgede kalıcı barışı engellediği ve kendi güvenliğini tehlikeye attığı tezine dayanıyor.
Yeni Çözüm: İsrail ve Filistin varlığının ötesinde üçüncü bir devlet önerisi olan Hristiyan Kudüs devleti, bölgedeki güç dinamiklerini kökten değiştirmeyi hedefleyen radikal bir çıkış olarak değerlendirilebilir.