Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu'nun "Trump-Putin Zirvesi: "Tarihi" buluşmadan ne çıktı?" başlıklı analizinden önemli bir bölüm:
Her ne kadar Trump görüşmeyi “10 üzerinden 10 olarak değerlendirse” ve “Rusya ile anlaşmaya yakınım. Ukrayna'nın bunu kabul etmesi gerekiyor. Taraflar üçlü görüşmeyi gerçekleştirme hazırlıklarına başlıyor” şeklindeki açıklamalarda bulunsa da Rus yetkililer daha temkinli değerlendirmelerde bulundular. Gerçi bunun Rus siyasi ve diplomatlarının her zamanki üsluplarıyla da değerlendirmek mümkün. Trump'ın açıklamalarının Rus yetkililerinden daha farklı olmasının sebeplerinden biri de şüphesiz Trump'ın kendisine atfettiği rol dolayısıyla bu görüşmenin “başarısız” olma şansının olmamasıdır.
Trump zirveyi çok başarılı olarak değerlendirirken asıl kazançlı çıkanın Rusya olduğunu söylemek gerekmektedir. Putin ve heyetinin ABD ziyaretiyle Rusya'nın izolasyonuna önemli bir darbe vuruldu. Ayrıca daha bu hafta Rusya'ya yeni yaptırımların uygulanması konusu gündemdeyken bunların olmayacağı duyuruldu. Putin, Trump'ın “altı ayda altı savaşı bitirme ve Nobel alma hedefi”nden de istifade ederek ABD Başkanı'nı bu sürece daha fazla çekmeyi başardı, hatta yine açıklamalardan anlaşılacağı üzere kendi aralarında vardıkları anlaşma konusunda AB'yi ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i ikna etme görevini Trump'a yüklemiş oldu.
Bu görev şüphesiz hiç de kolay değildir. Zira Trump-Putin zirvesinden dahi rahatsız olan AB ülkeleri de Zelenskiy de şimdilik savaşmayı sürdürme konusunda kararlılar. Bu bağlamda, Trump'ın Zelenskiy ve özellikle de AB üzerindeki etkisinin ne kadar güçlü olduğu önemlidir. Yine Alaska'daki görüşmenin tüm artılarına ve Trump'ın tüm olumlu değerlendirmelerine rağmen ABD Başkanı'nın hızla değişken tutumu da daha somut değerlendirmelerin yapılmasını engellemektedir.
Öyle anlaşılıyor ki cephede savaş devam ederken taraflar barış yolunu da aramaya sürdürecekler. Her ne kadar barış masada sağlansa da barış şartlarını belirleyen ise cephedeki kazanımlar olacak. Diğer taraftan görüşmeden hemen sonra Trump'ın Zelenski'yi ve NATO yetkilileriyle görüşeceğini beyan etmesi ve açıklamalar sırasında AB'ye atıfta bulunulması, bundan sonraki süreçte Ukrayna barış görüşmelerinin çok daha geniş katılımla gerçekleşeceğine işaret etmektedir.
AA
*Bu yazıdaki fikirler yazarına aittir ve TİMETURK'ün editoryal politikasını yansıtmayabilir.