Habervakti sitesi yazarı gazeteci Abdurrahman Dilipak, İsrail'in İran'a saldırılarla yetinmeyeceğini, Türkiye'yi hedef alan bir dizi askeri hazırlık içerisinde olduğunu vurguladı.
Dilipak'ın sözkousu yazısından önemli bölümler:
Görünen o ki (Geleceği yalnız Allah bilir, bizimkisi görünen köyün hikayesi) ABD savaşa dahil olacak, hem de, Irak'ı işgal senaryosunda olduğu gibi, 11 Eylül benzeri bir “Sahte bayrak” saldırısının ardından. Her savaşta Şeytanın dostlarının açtıkları ateşte ilk vurulan hakikattir, bunu unutmayalım. Ve bilelim ki, bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah (cc) hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah (cc) bilir. “Artırılmış sanal gerçeklik” dünyasında, servis edilen haberler konusunda ihtiyatı elden bırakmamak gerek.
ABD ve Batı bloku öyle anlaşılıyor ki İsrail'in yanında, Rusya, Çin, Pakistan'ın ve Kuzey Kore'nin desteklediği İran'a karşı saldıracaklar. Vekalet savaşlarının yeni adresi İran ve Ortadoğu dedikleri bu coğrafya olacak. Türkiye adeta Siyonistler tarafından coğrafi ve askeri bir izolasyonla bu merhalede var olan çatışmanın dışında tutulacak.
TÜRKİYE'YE KARŞI YUNANİSTAN PLANI
İsrail ne zaman Mescid-i Aksa'ya saldırırsa, o zaman Türkiye Yunanistan tarafında Ege'de karasuları ve adalar üzerinden sıkıştırılacak.
Bakın, Nisan 2025'de başlayan 12 gün süren “Iniochos 2025 Hava Tatbikatı”na Yunanistan, İsrail, ABD, Kıbrıs Rum yönetimi, Fransa, Hindistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, İspanya katıldı. Bu koalisyona İngiltere, Almanya, Mısır, Ürdün, Azerbaycan ve Bahreyn'i de eklemek gerek. Bu ülkelerin hepsi, bu savaşta İsrail'le birlikte hareket ediyor. Yunanistan'ın ev sahipliğinde gerçekleşen bu hava tatbikatında savaş uçakları, hava savunma sistemleri, helikopterler ve nakliye uçakları yer aldı. İsrail'in G-55, Katar'ın F-15 ve BAE'nin Mirage uçakları gibi çeşitli hava unsurları kullanıldı. Bunun anlamı, aslında bu tatbikat, İsrail'in yanında savaşa katılması muhtemel askeri unsurların uyum ve koordinasyonlarını test etmekti. Yunanistan, İsrail, ABD Şubat 2023'te de, hazırlık, başlangıç ve sonuçlandırılması yaklaşık 2 Hafta süren “Thracian Cooperation-23 Tatbikatı” aslında “Iniochos 2025 Hava Tatbikatı”nın öncüsü mahiyetinde idi. Batı Trakya'da, Türkiye sınırına yakın (İskeçe'de, sınıra 60 km mesafede) gerçekleştirilen bu tatbikat, kara kuvvetleri odaklıydı ve yaklaşık 700 asker katıldı. Tatbikat, kalabalık mahallelerde çatışma, gece savaşları, lojistik ikmal, topçu ve sınır koruması gibi senaryoları kapsıyordu. Ve bu tatbikatta da Türkiye yoktu. ABD'nin bölgeye gelişi ABD'nin Yunanistan'daki Dedeağaç (Alexandroupolis) Üssü'ndeki askeri varlığını 2019'dan itibaren güçlendirmeye başladı. Yunanistan'ın ABD tarafından Ukrayna'ya Yardım için Lojistik Kullanımı projesi, 24 Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'ya girmesiyle birlikte hız kazandı ve ardından Dedeağaç Limanı, ABD'nin Ukrayna'ya silah ve mühimmat sevkiyatında önemli bir merkez haline geldi.
12 Temmuz 2022'deki Hava Tatbikatına ne hikmetse ABD katılmıyor. Bir gün süren bu tatbikata Sadece İsrail ve Yunanistan katılıyor. Çünkü Yunanistan ve İsrail hava kuvvetlerinin uyum performansı test ediliyordu. İsrail hava sahasında gerçekleştirilen bu tatbikat, it dalaşı ve yakıt ikmali senaryolarını içeriyordu. İsrail uçakları Yunan F-16'larına yakıt ikmali yaptı ve Ölü Deniz üzerinde uçuşlar gerçekleştirildi. ABD'nin Ukrayna üzerinden bölgeyle ilgisi, 2021 sonlarında NATO'nun Rusya'ya karşı hazırlık toplantıları ve “ABD-Yunanistan savunma işbirliği” görüşmeleri kapsamında başlamıştı. Bu görüşmeler, 5 Ekim 2019'daki “savunma anlaşması”nın devamı niteliğindedir ve 2021-2022 kış aylarında Ukrayna odaklı olarak yoğunlaşmıştır.
“İSRAİL MESCİD-İ AKSA'YA SALDIRDIĞINDA YUNANİSTAN TÜRKİYE'NİN BAŞINA BELA OLACAK”
Aynı şekilde Kıbrıs Rum Kesimi de bu projenin parçası haline getiriliyor. Yani Türkiye, Güneyde Kara'dan KCK/PYD ile, denizden, Kıbrıs Rum Kesimi ve MEİS üzerinden Batı'da Yunanistan ve Ege adaları üzerinden, Kuzey'de Ukrayna ve eğer Rusya geriletilirse, Kırım'dan başlayarak Gürcistan'a kadar uzayacak olan Hazara Devleti üzerinden ve Doğu'da, İran'ın dağılması halinde Birleşik Azerbaycan üzerinden İsrail'in örtülü ve pasif (!?) bir kuşatması ile karşı karşıya. Dikkat etmek gerek, eğer bir gün İsrail Mescid-i Aksa'ya saldıracaksa, Yunanistan artık nükleer kapasiteye sahip bir ülke(!?) olarak (İsrail'den taşınan atom bombası), mesela karasularını 20 mile çıkartarak Türkiye'nin başına bela olacaktır. Ve zaten içeride başımızın belası bir Chabat var. Bir de yerli ve milli Epstein dosyaları var! Ülkemizde, bölgedeki bütün Amerikan üslerinden daha fazla sayıda üs, ve askeri tesis bulunuyor. Bu konu çok uzun da, kısa kısa sual-i mukadderlere değinmeye çalışayım: İran ve bölgemiz üzerinde çok fazla plan var. Plan içinde bir plan. İslam dünyası yöneticileri sadece seyirci, figüran rolü üslenmiş. Sadece kınamakla, daha sert kınamakla yetiniyorlar. Görünen o ki, Yahudiler vadedilmiş topraklar için Türkiye dahil pek çok ülkeyi ateşe atma peşinde. Bu senaryo bu bölge ile başlayıp, bu bölgede bitmiyor. Bu savaşı Global bir savaşa dönüştürmek istiyorlar.. Zaten Global Resetçiler de bunu istemiyor mu? Şunu görelim, artık tek bir Amerika, tek bir İngiltere, tek bir AB ya da İsrail yok. Türkiye'de öyle, İran da, Rusya da, Çin de. Devletler ve siyaset paramparça oldu. Yarın ABD'de bir iç savaş çıksa sürpriz olmayacak. Önümüzdeki 2 hafta çok şeye gebe... Ondan sonrası için bu günlerde yaşanacak olanlar yön gösterici olacak. Yani kriz devam edecek. Ufukta bugünden yarına bir rahatlama yok.
“BAHÇELİ SÖYLEMİŞTİ”
Şunu görelim artık: İsrail'in Türkiye dahil pek çok İslam ülkesinde VIP ve CIP işbirlikçileri var. Siyasette, bürokraside, iş dünyasında, medyada, cemaatler içinde, basında, akademide, sanat dünyasında, spor camiasında her yerde varlar. Şeytanın olduğu her yerde onlar da var. Aslında Bahçeli bir şey söyledi, “İran'a saldırı Türkiye'ye göz dağı vermek anlamına geliyor” dedi. Mesajları açık, Türkiye eğer İsrail için bir tehdit oluşturacak olursa, İran'da yaptıkları şeylerin daha fazlasını Türkiye'de de yapabilecekleri mesajını veriyorlar. Yani “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” demeye getiriyorlar. Bizi içerideki “dostlarımız” üzerinden de vurabilirler. Bu konunun acil bir şekilde gündeme alınması gerek. Elektronik sistemleriniz o gün çalışmayacak. Kapalı devre çalışacak otonom sistemlere ihtiyaç var. Farklı teknolojilere, savunma sistemlerine ihtiyaç var.
Yorum Yap