Dolar

32,5877

Euro

34,8539

Altın

2.496,12

Bist

9.657,76

Yusuf Kaplan:Tehlikeli sularda yüzüyoruz

Yusuf Kaplan, 'İslâm'ı hedef tahtasına yatırdılar çeyrek asırdır ve İslâm'la savaşıyorlar postmodern yöntemlerle kıyasıya' dedi...

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-09 05:35:17

Yusuf Kaplan:Tehlikeli sularda yüzüyoruz

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, bugünkü "Tehlikeli sularda yüzüyoruz: Form, normunu dayatıyor!" başlıklı yazısında dünya üzerinde İslam'a medya yoluyla büyük bir savaş açıldığını savundu. Batılılar, Rusya'yı, Çin'i, Hindistan'ı ve Japonya'yı dize getirdiler ve bitirdiler, ifadesini kullanan Kaplan, "İslam dünyasını tam olarak dize getirmediler ve İslâm'ı seküleleştirmediler ve bitiremediler. O yüzden İslâm'ı hedef tahtasına yatırdılar çeyrek asırdır ve İslâm'la savaşıyorlar postmodern yöntemlerle kıyasıya! Üçüncü dünya savaşının tam göbeğindeyiz ama bu savaş, postmodern / sinsi / medyatik yöntemlerle sürdürüldüğü için göremiyoruz. Dün Batılılar, İslâm'la dışardan ve doğrudan savaşmışlardı. Bugün postmodern dünyada içerden ve dolaylı olarak (yani hem medyaları hem de kendi icat ettikleri terör örgütlerini kullanarak) İslâm'la savaşıyorlar!" dedi.

İşte Yusuf Kaplan'ın yazısından bir bölüm:

Bu dünyaya söylenecek tek bir söz var. O sözü söyleyecek biziz. Ama biz yokuz, demiştim.

Sadece şimdi değil; iki asırdır yokuz biz.

Dahası “kimse” kalmadı; modern ve postmodern versiyonlarıyla entelektüel, kültürel, sanatsal ve siyâsî bakımlardan büyük bir dekandans / tefessüh yaşayan Batı uygarlığı, kendisi dışındaki bütün medeniyetlerin kökünü kazıdı: Kimse kalmadı. Latin Amerika silindi. Afrika'nın üzerinden silindir gibi geçildi. Asya, kapitalizmin gönüllü kölesi olup çıkıverdi ve tüketildi.

'Latin Amerika'nın adı bile yok. Adamlar ne Latin ne de Amerika!

Afrika, dünyanın en zengin doğal kaynaklarına sahip ama açlığa mahkûm edildi; kültürleri yerle bir edildi: En büyük kültürler mezarı Afrika şimdi: Batılılar, ne kadar sevinseler azdır: “Tarihin sonu” bu: Yani Batılılar liberalizm / kapitalizm canavarı üzerinden kazandıkları zafer!

Asya, güneş ülkesi, güneşin doğduğu, parlak medeniyet tecrübeleriyle insanlığın yüzakı Asya, kapitalizmin “en iyi” kölesi şimdi: Çin, Japonya ve Hindistan'dan doğmayacak güneş artık! Asya'nın ışığı, kapitalizmin ayartısına yenildi ve söndü!

İnsanlık, ontolojik bir felâketin eşiğinden geçiyor: Hem de güle oynaya! Batı uygarlığının ürettiği ontolojik şiddet, dünyanın bütün büyük medeniyetlerini uyuşturucu liberalizm ve yutucu kapitalizmle tüketti, tarihten sildi.

Batılılar, Rusya'yı, Çin'i, Hindistan'ı ve Japonya'yı dize getirdiler ve bitirdiler. Ama İslam dünyasını tam olarak dize getirmediler ve İslâm'ı seküleleştirmediler ve bitiremediler.

O yüzden İslâm'ı hedef tahtasına yatırdılar çeyrek asırdır ve İslâm'la savaşıyorlar postmodern yöntemlerle kıyasıya!

Üçüncü dünya savaşının tam göbeğindeyiz ama bu savaş, postmodern / sinsi / medyatik yöntemlerle sürdürüldüğü için göremiyoruz.

Dün Batılılar, İslâm'la dışardan ve doğrudan savaşmışlardı. Bugün postmodern dünyada içerden ve dolaylı olarak (yani hem medyaları hem de kendi icat ettikleri terör örgütlerini kullanarak) İslâm'la savaşıyorlar!

Şimdi soru şu: Batılıler, neden İslam'la savaşıyorlar?

Bu sorunun cevabını kısmen verdim: İslam'ı teslim alamadıkları, dönüştüremedikleri (protestanlaştırıp sekülerleştirmedikleri) için kelimenin tam anlamıyla çıldırıyorlar!

Meselenin bir yanı bu. Diğer yanı ise daha hayatî: Batı uygarlığı çöktü: İnsanlığa, entelektüel, kültürel, sanatsal ve ahlaki olarak verebileceği bir şey kalmadı: Bu süreç, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşanıyor Batı'da. Bu gerçeği büyük düşünür Nietzsche, çok açık, net ve çarpıcı bir dille getirmiş ve aynen şunları söylemişti: “Avrupa uygarlığı, ölüler evini andırıyor. Virüs bütün vücuda yayılmak üzere. Çöl büyüyor, çöl büyüyor!”diye haykırmıştı büyük düşünür şiirsel ve çarpıcı bir dille.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara